Cevap: Aşk'a Aşk'la Aşk'ta Yolculuk/Ali Parlak
Kalabalık toplanmış delikanlıyı izliyordu.
Cezası ahali önünde uygulanıyordu.
Kırbaçlar sırtında şakladıkça, derin yaralar oluşturuyordu.
Kan revan içinde kalmıştı. Ama gıkı çıkmıyordu.
Gıkı çıkmadığı gibi yüzünde bir memnuniyetsizlik belirtici ifade de yoktu.
Yani ha bir aaaahhh etse... Cık... Hiç bir serzeniş gören olmadı...
Nihayet kırbaç cezası bitti... Ahali dağıldı...
Delikanlıyı serbest bıraktılar...
Yorgun ve bitkin vaziyette bir köşeye çekildi...
Nefes nefese kalmıştı... Biri yanaştı yanında:
- Kardeş... Cezan ne bilmiyorum... Beni hiç ilgilendirmez ama... Çok dikkatimi çekti... Senin için sakıncası yoksa sorabilir miyim?
- Efendim kardeş neyi soracaksın?
- İki saattir dayak yiyorsun. Her yerin yara bere. Ama senin bir Aaaahhh dediğini duymadım. Acı hissin mi yok oldu?
- Yok kardeş yok... Acılar içindeyim. Ama ben dayak yerken, ahali içinde sevdiğim kız da bana bakıyordu. O bana bakarken nasıl Aaahh derdim...
Kıssadan Hisse: Her halinizde Allah sizi izlerken ve o acıların O'ndan geldiğini bilip dururken nasıl Aaaah diyebiliyoruz ki... Hem de O'na seni seviyorum derken...
__________________ Hay'dan gelir, Hu'ya gideriz. |