Cevap: Günün Risale-i Nur dersi Ey hanesinde ihtiyar bir vâlide veya pederi veya akrabasından veya iman kardeşlerinden bir amel-mânde veya âciz, alîl bir şahıs bulunan GAFİL !.
- "Onlardan biri veya her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına erişecek olursa, onlara sakın 'Öf' bile deme, onları azarlama; onlara güzel söz söyle.
Onlara merhamet ve tevazu kanadını ger ve de ki: 'Ey Rabbim, nasıl onlar beni küçükken besleyip büyüttülerse, Sen de onlara öylece merhamet buyur.' Sizin içinizde olanı Rabbiniz hakkıyla bilir. Eğer siz salih kimseler olursanız, muhakkak ki O, kendisine yönelenler için çok bağışlayıcıdır." (İsrâ Sûresi: 17:23-25)
Şu âyet-i kerimeye dikkat et bak:
Mektubat - 259
Mektubat - 259 ....dünyada en yüksek hakikat, peder ve vâlidelerin evlâdlarına karşı şefkatleridir. Ve en âlî hukuk dahi, onların o şefkatlerine mukabil hürmet haklarıdır.
Çünki onlar, hayatlarını kemal-i lezzetle evlâdlarının hayatı için feda edip sarfediyorlar.
Öyle ise, insaniyeti sukut etmemiş ve CANAVAR'a inkılab etmemiş herbir veled; o muhterem, sadık, fedakâr dostlara hâlisane hürmet ve samimane hizmet ve rızalarını tahsil ve kalblerini hoşnud etmektir.
Mektubat - 259 "Beli bükülmüş ihtiyarlarınız olmasa idi, belalar sel gibi üstünüze dökülecekti." Ne derece sebeb-i def'-i musibet olduklarını sen kıyas eyle.
İşte ey insan! Aklını başına al. Eğer sen ölmezsen, ihtiyar olacaksın.
ﺍَﻟْﺠَﺰَٓﺍﺀُ ﻣِﻦْ ﺟِﻨْﺲِ
ﺍﻟْﻌَﻤَﻞِ
sırrıyla, sen vâlideynine hürmet etmezsen, senin evlâdın dahi sana hizmet etmeyecektir.
Mektubat - 261 |