Durumu: Medine No : 6340 Üyelik T.:
19 Ocak 2009 Arkadaşları:20 Cinsiyet:Erkek Memleket:ANKARA Yaş:56 Mesaj:
6.134 Konular:
555 Beğenildi:1084 Beğendi:252 Takdirleri:10770 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | Cevap: Arapça Soruları Cevaplayalım Alıntı: nurşen35 Üyemizden Alıntı
FECR hocam biliyorum ki, soruları siz soruyorsunuz, fakat ilahiyat grubuyla soru cevap yaparken, bir konuda fikir beyan edemedik.
Konumuz ve gerçekten bizim için önemli bir konu. Bir kelimede harfi tarif almış ve sonu esre olmuş muzafun ileyhin irabı mahallen mansub mudur, yoksa lafzan mecrur mudur ?
Hocam bu konuyu bizlere ayrıntılı anlatabilir misiniz?
Hangi halde lafzan mecrur, hangi halde mahallen mansubtur, ve bunu nasıl ayırt edebiliriz.
Şimdiden teşekkür ederim.. | Muzaf – Muzafun ileyh En az iki ismin yan yana gelerek anlamca birbirini tamamlamalarına izafet denir. Eğer izafet iki isimden daha fazla isimler arasında olursa buna “tetâbu-i izafet” yani “zincirleme isim tamlaması” denir.
İzafetin iki ögesi vardır. Bunlar muzaf ve muzâfun ileyhtir. Muzaf, tamlanan; muzâfun ileyh ise tamlayandır. Arapçada İzafet yapılırken Türkçeye göre ters düşünülür. Mesela “evin kapısı” demek için önce “kapı” sonra “ev” kelimeleri getirilir. Çünkü Arapçada, önemli olan yani kendisinden bahsedilen daha önce gelir. “Evin kapısı” denildiğinde; evden değil, kapıdan bahsedilmektedir. Bu sebeple “kapı” kelimesi, “ev” kelimesinden daha önce gelir. Demek, Arapçada izafet yapılırken Türkçeye göre ters düşünmelisiniz.
(بَابُ الْبَيْتِ ) dediğimizde, “bâb” kelimesi “kapı” manasındadır. “beyt” ise “ev” demektir. Burada “bâb” muzaftır, “beyt” ise muzâfun ileyhtir.
(قَوْمُ نُوحٍ ) “Nuh’un kavmi” demektir. Burada “kavm” kelimesi muzaftır, “Nuh” ise muzâfun ileyhtir.
(لَيْلَةُ الْقَدْرِ ) “Kadir gecesi” demektir. Burada “leyletü” muzaftır, “kadr” ise muzâfun ileyhtir.
(خَيْرُ الْبَرِيَّةِ ) “Yaratılmışların en hayırlısı” demektir. Burada “hayr” muzaftır, “beriyye” ise muzâfun ileyhtir.
(اِخْوَانُ لُوطٍ ) “Lut’un kardeşleri” demektir. Burada “ihvan” muzaftır, “lut” kelimesi ise muzâfun ileyhtir.
(نَصْرُ اللَّهِ ) “Allah’ın yardımı” demektir. Burada “nasr” muzaftır, “Allah” lafzı ise muzâfun ileyhtir.
TETÂBU-İ İZAFET: Tetâbu-i izafet yani zincirleme isim tamlaması, iki isimden daha fazla ismin yan yana gelerek anlamca birbirini tamamlamasıdır.
Örnekler:
“Allah’ın Peygamberinin sözü” manasında olan (قَوْلُ رَسُولِ اللَّهِ ) tamlamasını inceleyelim: Bu tamlamada (قَوْل ) muzaftır ve (رَسُولِ ) kelimesi muzafun ileyhtir. Aynı zamanda (رَسُولِ ) kelimesi muzaf olup (اللَّه ) lafzı da muzafun ileyhtir. Demek (رَسُولِ ) kelimesi hem muzaf olurken hem de muzafun ileyh olmaktadır. Başka bir ifadeyle: (رَسُولِ ) kelimesi kendinden önceki kelimenin muzafun ileyhi iken, kendinden sonraki kelimenin muzafıdır.
Muzafın özellikleri:
1- Muzaf olan kelime tenvin almaz.
2- Muzaf harf-i tarif almaz.
3- Muzafın irabı cümledeki yerine göre değişir.
4- Müsenna ve cem’i müzekker-i salim isimler muzaf olduklarında sonlarındaki “nun” ( ن ) düşer.
Muzafun ileyhin özellikleri:
1- Muzafun ileyh harf-i tarif alabilir. Eğer alırsa “belirtili isim tamlaması” olur. Eğer almazsa “belirtisiz isim tamlaması olur.
2- Muzafun ileyhin irabı cerdir. Her zaman cer durumunda gelir.
Mahellen ve lafzen konusuna gelirsek;
İrab, kelimenin yapısına göre üç şekilde isimlendirilir:
1-Lafzî irab: irabın açıktan olduğu durumlardır. Yani irab işareti açıkça telaffuz edilir, yazılır veya görülür. Bütün normal isimlerde irab lafzî olur. Lafzî irab almış bir kelime için lafzen merfu, lafzen mansub veya lafzen mecrur ifadeleri kullanılır.
2- Mahallî irab: Cümle içerisindeki konumu ne olursa olsun son harekesi değişmeyen (mebni) kelimeler, diğer bir ifade ile başındaki amilin etkisi, açıkça gözükmeyen kelimelerin irabı için kullanılan bir ifadedir. Bu kelimelerin cümledeki konumları ne olursa olsun (özne, nesne vs.) son hareke şekilleri değişmez. İşte bu kelimeler için, cümle içerisinde almış oldukları irab durumlarına göre “mahallen merfû”, “mahallen mansûb”, “mahallen mecrûr” ifadeleri kullanılır.
Mahallî irab, başta mebni kelimeler ve değişik durumlardaki cümleler ve cümlemsi yapılar için kullanılır.
3-Takdirî İrab: Bazı kelimelerde, telaffuzun zorluğu gibi bir nedenden dolayı irab işareti açıkça görülmez veya telaffuz edilmez. Bundan dolayı irab işareti “takdir” edilir, yani öylece var sayılır. Takdirî irab, Nâkıs isimlerde, Maksûr isimlerde ve Mütekellim (ben şahsı) için olan ي (bitişik zamiri) ile isim tamlaması yapan, yani bu zamire muzaf olan isimlerde görülür.
İsim tamlamasına Kur'an'dan şöyle bir örnek verelim:
الْحَمْدُ للّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ = Hamd alemlerin rabbi olan Allah içindir
اَلْحَمْدُ kelimesi “elif-lam” takısıyla marife olmuştur. Aynı zamanda اَلْحَمْدُ kelimesi mübtedadır. Müfred bir kelime olduğu için ref hali ötre ile yapılmıştır
لله kelimesindeki “lam” harfi cerdir. الله kelimesi ise “lam”ın mecrurudur. Müfred bir kelime olduğu için esre ile cer olmuştur. Aynı zamanda buradaki Cer, mecrur ile beraber, mübteda olan اَلْحَمْدُ nün haberidir. Haberin ref alameti açıkça görünmediği için “mahallen merfudur.” Aynı zamanda الله kelimesi mevsuftur.
رَبِّ الْعَالَمِينَ
رَبِّ kelimesi الله kelimesinin sıfatı olup yine dört şeyde mevsufa uyum sağlamıştır. Bunlar: Marifelik, cinsiyet, sayı ve irabdır. Müfred bir kelime olduğu için cer hali esre ile yapılmıştır. Aynı zamanda رَبِّ kelimesi muzaftır ve kendinden sonra gelen الْعَالَمِينَ kelimesi muzafun ileyhidir. الْعَالَمِينَ kelimesi muzafun ileyh olduğu için irabı cerdir. Cer alameti de cemi müzekker salim olduğu için harekesiz “ye”
Sonuç olarak ;
Lafzen merfu, mecrur ve mansub olması cümle içindeki harekesine göre değerlendirilir. Mahallen merfu, mansub, mecrur olması ile cümle içindeki konumuna/yerine göre değerlendirilir. Bir kelimenin harekesi esreli ise , onun esreli kılan şey harfi cer ise bu lafzen mecrurdur ama konum olarak haber ise o zaman lafzen mecrur, mahallen merfu olur.Çünkü haberin konumu merfudur.
İnş. konu anlaşılmıştır.Anlaşılmayan durum varsa izah etmeye çalışalım
__________________ Selam Hidayete Tabi Olanlara
Kur'an Senin Lehinde ve Aleyhinde Hüccettir(Müslim)
|