Tekil Mesaj gösterimi
Alt 22 Ocak 2015, 12:25   Mesaj No:2

muallime

Medineweb Sadık Üyesi
muallime - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:muallime isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 14876
Üyelik T.: 01 Aralık 2011
Arkadaşları:13
Cinsiyet:Anne
Mesaj: 874
Konular: 134
Beğenildi:137
Beğendi:67
Takdirleri:484
Takdir Et:
Standart Cevap: 6 yasindaki kiz cocugu evlenebilir mi?

Nurettin Yıldız bir kaç hafta boyunca bazı basın yayın organlarınca linç edildi. Yıldız'ın, 6 yaşında çocukların evlenebileceğini söylediği ifade edildi. Oysaki Yıldız aynı vaazında, küçük çocukların fiilen evlendirilmelerinin insafsızlık ve haksızlık olduğunu söylüyor. Bunu yapan cahil anne babaların Müslümanlıklarının bile tartışılabileceğini anlatıyor.

Yıldız'ın vurguladığı hususun özeti şudur. Evlilik, akil baliğ olan yaşta yani 18 yaşında mümkün olabilir. Ancak toplum geleneğinde olan beşik kertmesi (nikah) türünden nikahlamalar olabilir. Nikah farklıdır, evlilik farklıdır.

Faruk Beşer'in konuyla ilgili yazısı

Bu bir Nurettin Yıldız savunması değildir. Onun buna ihtiyacının olduğunu da sanmıyorum. Ama Nurettin Yıldız'ı iyi tanıdığım için olup bitenleri görebiliyorum.

Nurettin Yıldız yüksek din eğitimini Ummu'l-Kura Üniversitesi'nde tamamlamış, daha öğrencilik yıllarında değme akademisyenlerin başaramayacağı düzeyde bir arşiv hazırlamış, ülkesine dönünce sürdürmeyi planladığı akademik çalışmalara zengin bir alt yapı oluşturmuş ve bu arşivlemeyi hala sürdüren birisi. Gelin görün ki, babası hocalık yaptığı Kur'an-ı Kerim kursundan ayrılmamasını isteyince, onun sözünü dinleyerek çalışmalarını orada sürdürmüş. Düzen, disiplin, aralıksız çalışma, Allah'ın verdiği zeka, ihlas ve samimiyet ve bir de baba duası birleşince ilmi bereketlenmiş ve karşımıza Nurettin Hoca gibi bir değer çıkmış. Aykırı fikirlerle adını duyurma merakı olmayan, geçmişi reddetmeden günümüze hitap etmesini bilen, tasavvuf ve maneviyat konularında aşırılıkları benimsemeden Kitap ve Sünnet çizgisini bulmaya ve korumaya çalışan bir alim. Eleştirmek isterseniz elbette her fani gibi ona da söyleyecek sözleriniz olur.

Haberler çıkınca ben de biraz göz attım, baktım ki Nurettin Hoca interneti ve sosyal medya denen kıyamet alametini de iyi kullananlardan. Aile Fıkhı diye seri sohbetleri var. Ele aldığı konuları fıkıh edebiyatındaki tartışmalara da yer vererek genişçe işliyor. Bu edebiyat bağlayıcı bir dini bilgi olmadığı için de seçmeler yapıp kendi görüşünü de söylüyor.

Tartışılan ya da fitne çıkarılmak istenen olay da böyle bir konu. Konuşmalarının bütününü dinlediğinizde söylediğinin şu olduğunu görüyorsunuz: İslam fıkıh söyleminde teorik olarak nikahın bir yaşı yok. Veliler isterlerse küçük çocuklarını da nikahlayabilirler. Ancak nikahla fiili evlilik farklı şeyler. Akil baliğ olmadan fiili beraberlik olmaz. Bunları anlatıyor ve sonunda da, hangi aklı başında anne baba dünya menfaatleri için altı yaşındaki kızını bir kocaya teslim edebilir, diye fiili durumun olamayacağını da vurguyla söylüyor. Zaten böyle bir uygulama İslam geleneğinde de yok.

Onun dayandığı fıkıh söylemi teori olarak şöyle:

Fıkıhçılar içtihatlarını belli bir usul ve genel kurallar çerçevesinde ortaya koyarlar. Bu kurallardan birisi, temel bir Mecelle maddesi de olan; 'eşyada aslolan ibahadır' kuralı. Yani Allah bir şeyi yasaklamamışsa biz o şeyin haram olduğunu söyleyemeyiz. Allah küçük yaştakilerin nikahlanmaları haramdır demiyor. O halde prensip olarak böyle bir nikahın (evliliğin değil) haram olduğu söylenemez. Ama küçük yaşta fiili evliliği caiz gören de yok. Fıkıhçıların, bugün hukuki doktrin denen serbest düşüncelerinde işte bunlar var. Ama bunlar da din değil, kanun da değil.

Peki, bu konuda dinin hükmü ne? Din meseleyi ulü'l-emre, yani kanun koyucuya bırakıyor. Peki, o ne diyor? O diyor ki, madem ki din meseleyi müçtehitlerin içtihatlarından ümmetin maslahatına uygun olanın ulü'l-emrce seçilmesine bırakmış, o halde bağlayıcı hüküm şudur: Küçük çocuklar üzerinde babalarının ya da diğer veli ve vasilerinin velayeti ya da vesayeti vardır. Ama onlar da çocuğun aleyhine bir hukuki tasarrufta bulunamazlar. Bunun takibi de yönetimin vesayetindedir. Kur'an-ı Kerim'de küçükler rüşt yaşına erişmeden mallarının kendilerine teslim edilmeyeceği açıkça söyleniyor. İnsan maldan değerlidir. Bu kıyas bile kabul etmez. O halde malı kendisine teslim edilirken birisinde rüşt aranıyorsa, eş teslim edilirken de haydi haydi aranmalıdır. Bunun hukuki sınırı ise on sekiz yaş olarak belirlenmiştir. İşte İslam Şeriatı'na göre yapılan yegane kanunlaştırma budur. 1917 tarihli Aile Hukuku Kararnamesi de bunu hükme bağlamıştır. Tabii ki, bu da ilahi bir emir değildir.

Geriye kalanlar içtihatlardan ve bugünkü tabirle hukuki doktrinlerden ibarettir. Nurettin Hoca bunun aksine bir görüşü savunmuyor, sadece içtihatlardan söz ediyor ve sonunda da küçük çocukların fiilen evlendirilmelerinin insafsızlık ve haksızlık olduğunu söylüyor. Bunu yapan cahil anne babaların Müslümanlıklarının bile tartışılabileceğini anlatıyor.

Ama gel gör ki, modern şartlara göre mutasyona uğramış şeytanlar da durmuyor. Sanal ortamda sözünüzün başı alınıp ayağa monte edilebiliyor. Bu durum sosyal medya denen canavarın hukukunun henüz tam olarak bulunmadığı gibi, ahlakının da hiç oluşmadığını gösteriyor. İçimizde İslam'la derdi olanlara çok kolay malzeme çıkıyor. İslam'ı sadece o belli medyadan tanımış cahil kesimi de korkutuyor. Müslümanda İslamofobiden öte, İslamonemi oluşturuyor. Hatta bizimkiler Batıdakilerden çok daha çirkef olabiliyorlar. Sosyal medyada izleyicileri kabarık bazı "sanatçıların" konuyu saptırmadaki gayretleri zavallı ve aciz cinni şeytanları bile şaşırtacak düzeyde.

Ağyare şaşmıyoruz, ama dindar geçinen, ya da dindarlardan geçinen yazarlara ve internet sitelerine şaşıyoruz.

Kendimiz için ise bundan en nihayet şu dersi çıkarabiliriz: Her doğruyu her zaman söylemek doğru olmayabilir.

Faruk Beşer
__________________


Alıntı ile Cevapla