Alıntı:
Allahın kulu_ Üyemizden Alıntı
Ahzap suresi56 aciklarmisiniz fecir hocam |
Öncelikle ayeti inceleyelim:
إِنَّ اللَّهَ وَمَلَائِكَتَهُ يُصَلُّونَ عَلَى النَّبِيِّ يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا صَلُّوا عَلَيْهِ وَسَلِّمُوا تَسْلِيمًا
-Şüphesiz, Allah ve melekleri Peygambere salat ederler. Ey iman edenler, siz de ona salat edin ve tam bir teslimiyetle ona selam verin.(Ali Bulaç Meali)
-Allah ve melekleri peygambere destek oluyorlar. Ey iman edenler! Siz de peygambere destek olunuz, ona yürekten bağlılığınızı ifade ediniz.(Bayraktar Bayraklı)
-Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamberi överler: Ey inananlar! Siz de onu övün, ona salat ve selam getirin.(Diyanet Meali)
-Allâh'ı ve melekleri, Peygambere salât etmekte (onun şerefini gözetmeğe, şânını yüceltmeğe özen göstermekte)dir. Ey inananlar, siz de ona salât edin, (onun şânını yüceltmeğe özen gösterin); içtenlikle selâm edin (ona esenlik dileyin).(Süleyman Ateş Meali)
-Şu kesin ki Allah ve O'nun melekleri Peygamber'i desteklerler; ey iman edenler, siz de onu destekleyin ve tanı bir teslimiyetle (onun örnekliğine) teslim olun! (İslamoğlu meali)
Kur'an'da "salat" kelimesi çok geçer ve salat kavramının bir çok anlamı vardır. Ama salat Türkçeye sadece "namaz" olarak geçmiştir. Namaz kelimesi Farsçadan geçen bir kelimedir. Salatın sadece bir yönünü kapsayan bir kelimedir.Salat kavramı Kur'an'da "dua, ibadet/ibadethane,hüsnü sena, istiğfar,rahmet,çağrı, izlemek, desteklemek vs gibi anlamlara geliyor.
İslamoğlu bu ayetin açıklamasında şöyle diyor:
Lafzen: "..salat ederler., salat edin". Burada Allah ve meleklerinin Peygamber için yaptığı eylemi mü'minlerin de yapması emredilmekte dir. Bu âyetin kapsamı, Allah ve meleklerinin mü'minleri desteklediğinden (yusallî 'aleykum ve melâiketuhu) söz eden 43. âyetle birlikte (Krş: 2:157; 9:99, 103) değerlendirilmelidir. Mü'minler gibi Peygamber de vahiyle destek¬lenmiştir. Hemen üstteki âyetler bu desteğin açık göstergesidir. Kelimenin türetildiği sala zaten "destek" anlamına gelmektedir
). Salat, "dua" mânasına bu kökten yola çıkarak ulaşmıştır. Fakat Allah'ın kuluna "dua etmesi" caiz olmayacağı için, âyetin yorumunda ilk otoriteler farklı görüşler dile getirmişlerdir, îbn Abbas bunu "tebrik etmek" olarak an¬lamıştır |Taberî|. Süfyan Allah'ın salatı "rahmet", meleklerinki "dua" demiştir. Ata "Rahmetim gazabımı geçti" âyetini okumuştur. Said b. Cübeyr Ibn Abbas'tan bu âyetin tefsiri sadedinde şunu nakletmiştir: "İsrâiloğulları Musa'ya "Rabbin seni destekliyor [yusallî 'aleyke) mu?" diye sordular. Musa'nın Rabbi nida etti: "Evet Ben de meleklerimle birlikte tüm nebi ve rasullerimi destekliyorum". Cabir'in eşi Rasulullah'tan kendine ve eşine salat etmesini istedi, Rasulullah ona "Allah sana ve eşine salat etsin {sallallahu 'aleyke ve 'ala zevcike)" diye du-a etti (İbn Kesir). Bütün bunlar salatın bir destek emri olduğunu, Allah'ın ve meleklerinin bu salat'ı vahyi gönderip indirerek yaptıkları, mü'minlerinse fiili dua ile risalet mirasını desteklemeleri gerektiğini göstermektedir. Aslında Peygamber için edilen dua olan salavat da bu desteğin sözlü boyutudur
Salâta Allah ve melekleri de katılırken se-lâm'm sadece mü'minlere emredilmiş olması manidardır. Buradaki selâm ile Nemi 59'daki arasındaki ilişki dikkate değerdir. "Hz. Pey-gamber'e salâfa Allah, O'nun melekleri ve mü'minler hep birlikte katılırken selâm'a neden sadece mü'minler davet edilmekte, Allah ve melekleri katılmamaktadır?" sualinin cevabını parantez içinde verdiğimiz "örneklik" oluşturmaktadır. Allah onu mü'minlere "güzel örnek" olarak takdim etmiştir. Allah'ın ve meleklerin onu örnek alması işin tabiatı icabı na¬sıl düşünülemezse, yine işin tabiatı icabı samimi bir mü'minin de onu örnek almaması düşünülemez. Ayetteki 'ale'n-nebî'den yola çıkarak bütüncül bir okumayla şu sonuca ulaşıyoruz: Salât nübüvvetedir, itaat ve teslimiyet risalete.
Ahzap 56.ayette salat , peygambere destek anlamındadır.Yoksa "salavat zinciri okumak" değildir