Cevap: Yeşil Saray’dan Ak Saray’a…
Hepimiz insanız. Herkes hata yapar. Hükümetin de bazı konularda hata yapması gayet doğal. Önemli olan, yapılan hataların uygun bir dille hatırlatılması ve hata yapanın da olgunlukla yaptığı hatadan dönmesidir. Bu durum, Müslümanların bu dünyada bir birlerinin elinden tutarak kardeşine yardımcı olmaları olarak değerlendirilirse daha iyi olur kanaatindeyim. Bana göre; Müslümanların birbirlerine haramları hatırlatarak kardeşlerine yardımcı olmaları, BİRBİRLERİNE ŞEFAAT anlamı içeriyor. Bu konularda(harama düşene yardım etmede) birbirimize yardımcı olmalıyız. Bunun için hükümetin yaptığı bazı hataların söylenmesinin yanlış olmadığını sanıyorum. Ama yıkıcı olmamalı. Bu hükümetin kalması lazım. Çünkü bu hükümet bir giderse, daha Müslümanların elinden kimse tutamaz...
Öte yandan, hükümetimiz şu an çok deli akan bir dereyi geçiyor. Dere geçerken at değiştirilmez der atalarımız. Şu ortam içinde tek güvenilir lider olarak Sayın Tayyip Erdoğan'ı görüyorum. Diğer hiç bir lidere güvenmiyorum. Hal böyle olunca, şimdiye kadar yapılan olumlu icraatları da göz önünde bulundurursak, devletimizin sonuna kadar arkasındayım.
Ayrıca... Cumhurbaşkanlığı Sarayının hangi amaçla yapıldığını da bilmiyoruz. Muhtemelen ülke yeni bir yüzyıla hazırlanıyor. Bunun için de eski mobilyalar kökten değiştiriliyor. Tıpkı yeni Türkiye'nin kurulduğu yıllar gibi. Alfabe bir gecede değiştirildi. Halifelik kaldırıldı. Ülkenin yönetim merkezi İstanbul'dan Ankara'ya taşındı. Gibi...
Şimdi ise Cumhurbaşkanlığı Binası, ''ÇAN''Kaya'dan, Aksaray'a taşındı. Sonra da başkanlık sistemine geçiş çalışmaları. Ne olur bilemem ama hükümetin kafasındaki yeni Türkiye'nin yol haritasını şöyle tahmin ediyorum:
Önce Başkanlık sistemine geçilecek. Sonra da Halifelik tekrar getirilecek. Halifelik geldikten sonra da, tüm İslam aleminin tek çatı altında toplanması gündeme gelecek. Muhtemelen hükümetin bu düşüncesi İslam düşmanları tarafından fark edildi. Bunun gerçekleşmemesi için çabalıyorlar. Çünkü İslam ülkelerinin liderliğini ele aldığımız zaman, başta İsrail olmak üzere tüm haçlı zihniyetine rahat uyku olmayacaktır. Bunu belki de başaracağımızdan korktuklarından, önce bütün Müslüman coğrafyasını kana buladılar. Sonra da kendilerine hizmet edecek liderler getirdiler. Tek korktukları ülke biz kaldık. Bunu da halledebilmek için bizi birbirimize düşürmeye çalışıyorlar.
Halifelik nasıl getirilecek. Şimdi bilindiği gibi Halifeliği kaldıran organ TBMM'dir. Bu demektir ki halifelik mührü hala TBMM çatısı altında. Onun için bu zamana kadar hiç bir İslam ülkesi halifelik bizde diyemedi. Halifelik mührü, TBMM çatısı altında olduğundan dolayı, halifelik yetkisini yine TBMM verebilir. Eğer Başkanlık sistemine geçilirse, böyle şeylerin gerçekleşeceğine inanıyorum.
Öte yandan, Suriye'de Süleymanşah'taki askerlerimizin geri çekilmesi çok doğru bir karar. Bu konuda hükümetimizin sonuna kadar arkasındayım.
__________________ Hay'dan gelir, Hu'ya gideriz. |