Tekil Mesaj gösterimi
Alt 05 Mart 2015, 17:33   Mesaj No:2

Mihrinaz

Medineweb Baş Editörü
Mihrinaz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu: Mihrinaz isimli Üye şuanda  online konumundadır
Medine No : 14593
Üyelik T.: 15 Kasım 2011
Arkadaşları:15
Cinsiyet:Anne
Memleket:MEDİNEWEB
Yaş:44
Mesaj: 12.571
Konular: 1328
Beğenildi:12711
Beğendi:9335
Takdirleri:29036
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Sade Hayat Şeklini Hiç Duydunuz mu?

Sade hayat deyince ilk başta dünya nimetlerinden istifade etmeme, mesela çok cafcaflı giyinmeme, modayı takip etmeme, az tüketme gibi bir şey anlaşılıyor. Burada “Sade hayat ilahî emirlere uymaktır” diyerek farklı bir boyut getirdiniz. Sizin kastettiğiniz sade hayat bu mudur?

Bizim yaşamaya çalıştığımız sade hayat budur. Bizce helal-haramı, zararlı-zararsız diye tanımlamak daha doğru olur. Zararlı bir şeyin helal olduğunu düşünemiyorum, yani zararlı olduğu halde Allah Teâlâ’nın kendi kulları için bunu isteyeceğini düşünemiyorum veya yararlı olduğu halde Allah’ın yasakladığı bir şey de düşünemiyorum. Bütün helal olanları alırsam onlar bana kârdır.

Birisi sade bir hayat yaşamaya karar verdi. Siz Sade Hayat Derneği başkanı olarak ve sade hayat yaşayan biri olarak buna karar veren birine ne tavsiye edersiniz? Yani birden bire bu hayatın içine balıklama mı dalmam lazım, her şeyden vazgeçmem mi gerekiyor? Ya da nasıl bir sade hayat tarzı uygulamam gerekiyor ki en verimli şekilde yapabileyim?

İnsanın ara sıra harcadığı ve her gün harcadığı şeyler vardır. Biz her gün harcadığı şeyleri tekrar düzenlemesini istiyoruz. Yani insanlar her gün üç defa yemek yiyor. Önce sofralarını sadeleştirseler, o zaman geriye dönük olarak birçok şeyleri de sadeleşecek.

Soframızı sadeleştirmekle nasıl birçok şeyi sadeleştirmiş olacağız?

İnsan sofrasını sadeleştirse ya da sadece yağını tuzunu değiştirirse, bu tercihin domino etkisiyle birçok şeye etkisi olacaktır. Niçin sentetik yağ kullanalım? Bir yağ nelere mal oluyor? İçinde hidrojenle işlenmiş bir katkı varsa o yağ, yağ vasfını yitirmiştir. Çok yapışkan hale geliyor, biz onu tabaklardan çıkarmak için deterjan kullanıyoruz. Deterjan hayatımıza giriyor. Deterjan bütün doğayı fosforla mahvetti. Her şeyi pislettik. Sonra o yağı yedik vücuttan ter olarak çıktı. Ter de giysilere yapıştı. Çünkü yapışkan bir yağdır. Giysileri de güçlü deterjanlarla yıkamak zorunda kaldık. Bütün suları mahvettik. Yağı yedik, hastalığa sebep oldu, bütün vücudumuzda damarların, organların çalışmasını etkiledi. O zaman da ameliyatların, ilaçların hepsinin yolunu hazırladık.

Biz diyoruz ki tereyağına, zeytinyağına, en doğal yağlara geçin. O zaman bulaşık deterjanı ihtiyacı en aza inecek. Sadece sıcak suyla bile zeytinyağı çıkabiliyor. Zeytinyağı kadar olağanüstü bir şey yok. Demir dünyaya sonradan indi diyorlar, belki zeytin ağacı da sonradan inmiştir. O kadar olağan üstüdür. O yağ sizi hastalıklardan da koruyacak. Sadece yağı değiştirerek bunların hepsini değiştirmiş olacaksınız.

Tuzun böbreklere neler yaptığını, vücutta metal bıraktığını biliyoruz, vücutta su dengesini bozduğunu, tiroid bezlerini bozduğunu biliyoruz. Bunlar her gün kullandığımız dominolardır. İnsanlar sadece bunları değiştirseler, bu niyetle 40 gün devam etseler, o zaman Allah’ın vaadi var, “Ben sizin bilmediklerinizi öğretirim” diyor.
__________________

~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~




Alıntı ile Cevapla