Alıntı:
EyMeN&TaLhA Üyemizden Alıntı
Hocam tip mumkunse ilerlemesin.cunku tip ne kadar ilerlerse insan bi o kadar fitratindan uzaklastiriliyor.simdi adam karacigerini mizacina ters kullaniyor.sigara iciyor karisik besleniyor...
Bu dunyaya sanki yemek icin gelmis mubarek yiyor iciyor...
Karacigerini,bobrek hatta dunya ile kalbini kirletiyor sonra modern tip super kurtarici gibi imdadina yetisiyor..
Suanda ulkemizde nakiller gerceklesiyor.ben sadece vicdanen rahatsizim bu durumdan.sebebim gerekcem yok.sadece bi bedenin o sekilde parcalara ayrilmasi fitratimiza aykiri gibi geliyor...
Dinen karar mercii degilim.ama bi birey olarak benim kendi fitratimin mevcut oldugu hucrelerimi kimseyle paylasmak istemem...
Olur ki bende olumsuz olan bi huy vardir onu mumin kardesime aksettirmek iatemem.misal kan verdim.Rabb im her insani mizacina uygun kan ile kusatmis baskalari xegil bizzat vucudun sahibi kullansin hayatina devam etsin diye.bende mevcut bu hucre parcasinin baskasina fayda saglayacagi konusu muallak geliyor bana.
Ezcumle...
Dinen degil vicdanen ben boyle dusunuyorum.ama tabiki din alimlerinin olumlu olunsuz her turlu dusuncesine sonsuz saygim var... |
Görüşlerine saygı duyarım hocam...
Tıbbın ilerlemesine gelince... İlerlesin yaaa... Niye ilerlemesini istemiyorsunuz ki. Bakın uçuk kaçık bir fikir söylüyorum: ''Şimdi üç boyutlu yazıcılar ürettiler ya. Üstten hangi maddeyi atarsanız, istediğiniz ürünü o maddeden sizin için üç boyutlu üretiyor. İnanıyorum ki, ilerde üstten kıymayı atacaklar, alttan yazıcı kalp çıkaracak...
'' Aynı şekilde kol ve bacakları olmayanlar için kol ve bacak üretilirse, pek çok insana umut olur. Sonuçta şifa aramanın, Allahın Şafi ismiyle boyanmak olduğuna inanıyorum.
Organ nakli konusunda hemfikiriz. Ben karşıyım organ nakline.
Çünkü işe duygusal olarak bakarsak, bir kere ölü de olsa namahremdir.
Ayrıca ölüye saygı duymak lazım. Peygamber efendimiz(sav) önünden geçen bir cenaze için ayağa kalkmış. Demek ki cenazeye saygı lazım.
Başka bir açıdan bakarsak, ölüm olayı tam gerçekleşmeden organlar alınıyor. Yani ortada bir cinayet var.
Bir diğer bakış açısı ise şöyle: Diyelim ki ben öldüm. Ben o beden içinde pek çok günah işledim. Organlarımı alıp başkasına verseler, o günahların organın verildiği kişiye zarar vereceğinden korkarım. Çünkü o bedenin her milimkaresine benim halim işlemiş durumda. O günahların, organı alan bedenin sahibinin ruhunu rahatsız edip etkileyeceği muhakkak. Bu da ölüp gitsem bile kul hakkına girer. (Belki gülenler olabilir ama hassas davranmak lazım.)
Olayın bir diğer boyutu etiklik:
Diyelim ki organ nakli serbest. Zaten serbest ama bunun iyice yasalaştığını düşünün. Yani artık kimsenin sorgulamadığını. Ortaya şöyle olaylar mutlaka çıkacaktır:
Diyelim ki bir hastane var ve bu hastanede kalp, böbrek, dalak, karaciğer, akciğer vs. organlar bekleyen insanlar var. Organ bulamasalar 6-7 kişi ölecek. Bir gece yarısı hastaneden bir kaç görevli dışarı çıkıyor ve kimsesi olmayan sağlam birini buluyorlar. Hastaneye getirip bütün organlarını alıyorlar. Neticede kimsesi olmayan fakir birisi ölüyor. Ama öte yandan zengin, çevresi olan 6-7 kişi kurtuluyor. Bir kişiye karşı 7 kişi...
Böyle bir şey yaşanır mı? Yaşanır. İnsanlar öyle hızla önüne geçilemez şekilde vahşileşiyorlar ki, artık her şey mümkün.
Organ nakline olumlu fetva veren din alimlerinin bütün bunları göz önünde bulundurması gerekiyor. Ortaya çıkacak olumsuz durumların sorumlusu onlar olacaktır.
Dediğim gibi, tıp ilerlesin ya. O zaman kimsenin organına ihtiyaç kalmaz. Fabrikaya siparişle sıfır bir organ üretilir.