Tekil Mesaj gösterimi
Alt 04 Nisan 2015, 18:45   Mesaj No:94

EyMeN&TaLhA

Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:EyMeN&TaLhA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 21422
Üyelik T.: 08 Kasım 2012
Arkadaşları:35
Cinsiyet:
Mesaj: 3.298
Konular: 784
Beğenildi:132
Beğendi:34
Takdirleri:141
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Medineweb ''Adem Güneş'ten çocuk terbiyesi ile ilgili sözler'' arşivi

"Kardeşimi kıskanıyorum..."

Eğer bir çocuk duygularını olduğu gibi ifade edebilecek bir aile ortamının içindeyse, gerektiğinde öfkesini yaşayabiliyorsa, kızgınlığını, kıskançlığını ifade edebiliyorsa, bu durum anne babalar için bir sorun değil, kârlılık halidir.
Örneğin bir çocuğun kardeşini “kıskandığını” anne babasına söyleyebilmesi çok güzeldir. Böyle bir durum ebeveynler için bir “sinyal” dir ve bu sinyalin doğurabileceği sonuçlara çözüm üretilmesi gerekir.

Maalesef birçok ebeveyn çocukların açıkça ifade ettiği duygularını “Kıskanacak ne var, bak seni de çok seviyorum” gibi sözlerle bastırmaya gayret ediyor. Bazen de ebeveynler çocuklarını daha erken yaşta kontrol altına alamazlarsa ilerleyen yıllarda çocuklarının kontrol dışı davranışlar sergileyeceğini düşünüyorlar.

Halbuki çocukluk dönemi masumdur. Bu dönemde çocuk duygularını, etrafı tanırsa, duygu durumunu dengeye koyabilirse, sonrasında adım adım ahlak kurallarını öğrendikçe bu duygularını kontrol edebilme gücüne erişir.
Böylece çocuk başlangıçta kardeşine karşı kıskanç hisler beslediği halde, anne babasının doğal davranışları ile bir süre sonra “Aslında her şey yolundaymış, ben kendi kendime boş yere kıskançlık duymuşum” diye bir düşünerek, yaşadığı kıskançlık duygusunu kendi benliği ile kontrol altına almayı başarmış olur.

Aksi takdirde, kardeşini kıskandığını ortaya koyamayan bir çocuk bastırdığı duygularını yetişkinlik yıllarına bir sorun olarak taşıyacaktır.
Alıntı ile Cevapla