Cevap: Said Nursi’nin sepete sığan hayatı çok şey anlatıyor Bir gün Üstadımızın Arabî dersinde Hizbünnuriye'yi okuyorduk.
Üstadımız benden anlayıp-anlamadığımı sorduğunda, anlamadığımı söyleyince izah etti ve ben de çok güzel anladım.
Ve içimden, 'Artık ben oldum, Arapça’yı güzel anlamaya başladım' dedim.
O anda kafam makine gibi çalışıyordu.
Bir de Üstad'ın odasından çıktım, hiçbir şey kalmamıştı.
"Yine bir gün dersten sonra Üstadımız yapılan dersi anlayıp-anlamadığımı sordu.
Ben anlamadığımı söyleyince, Üstadımız bana bir tokat aşk etti.
'Keçeli, keçeli, sen mükemmel anladın.
Anladığın kadarı yeter sana.
Eğer daha çok anlasan, 'Bu bana yeter artık,' dersin,'Yetiştim' diye gidersin.
Böyle istihdam olamayacaktın.
Bir bahçeye girenler boyları nispetinde meyvelerden istifade ederler.
Boyu uzun olan yüksek dallardan, kısa olanlar ise aşağıdaki dallardan koparıp yerler.
Bir kısmı da koparamaz, meyveleri çiğner. Sen koklasan bu sana yeter. Kanaat et, şükret.'
diye bana ders vermişti.....
---Bayram Yüksel abinin hatıraları'ndan--- |