[zülcenaheyn2]

Selamun aleyküm Sn. muhsin iyi,

Gönlünüze sağlık. Allah razı olsun.

İnternetten yazılarınızı takip eden birisiyim. En çok burada yazdığınız için bu foruma üye oldum.

Dinimizin ana mevzusu olan İman'ı tasavvufu benimseyerek, Psikoloji/Psikanaliz'in ana konusu olan Kaygı'yı da yine bu dalı öğrenerek bir yazı yazmanız yerinde olmuş gerçekten.

Tabii önce tasavvufta pişip, insanı tanıyıp, sonra Freud'un tespitlerini öğrenmeye kendinizi vermeniz faydalı yazılar çıkarmanıza vesile olmuş. Allah razı olsun. Çünkü insan hakiki manada ilmen değil yakinen bilinebilir. Yakinen bilmeyi tecrübe etmiş bir ağızdan da Freud'u dinlemek ayrı bir lezzetli çünkü adamın insan tanımının hangi kategoriye girdiği ancak böyle bilinebilir. Yani insan diye tanıttığı sadece nefs-i emmare insanı.

Ama kendisini ilmen, yakinen, imanen bir korumaya almamış birisi Freud okursa bunalıma da girer, yoldan da çıkar. Buna da dikkat etmek gerekir.

Kaygı mevzusunda, bunun en uç noktalarından birisi sosyal kaygı sıkıntısı olmaktır, buna sosyal fobi de deniyor. Batı'dan gelme bir rahatsızlıktır bu. Bireyselleşme, yalnızlaşma, asosyalleşme hep insanları bunalıma, kaygıya, korkaklığa itmekte.

Bir Müslüman Müslümanlığının gereklerini yerine getirse bu sorunlardan zamanla kurtulacaktır çünkü ehl-i sünnet velcemaat anlayışını yerleştiren dinimiz kişiyi her gün beş vakit cemaate çağırmaktadır. Namaz cemaatle eda edilen bir ibadettir.

"Sadece iki tip insan, cemaatle namazdan kaçar: Açık fâsık ve (ruhen ya da nefsen) hasta." Hadis-i Şerif, Müslim: Salat, 28

Ayrıca Psikoterapilerde asıl mesele kişinin sırlarını, utançlarını, sıkıntılarını güvendiği birisine anlatıp rahatlamasıdır. İmanı olan bir Müslüman Allahu Tealanın kendisini izlediğinin farkında olduğu için bu psikoterapiyi günde beş vakit gerçekleştirmekte ve ruhen beslenmekte, nefsen arınmaktadır.

Gönülden edilen tevbe, samimice kişinin Rabbine yönelmesi ve Allah'ın razı olduğu bir kul olabilmek için çalışması kişiye ruhen besleyip kaygılarından zamanla kurtaracağı gibi, bir süre sonra kaygılarını düşünecek vakit de bırakmayacaktır.

Tabii her şeyde olduğu gibi bunda da zaman, süreklilik ve sabır gereklidir. Allahu Teala bizlere namazla sabredin buyurmakta.

Allahu Teala kolaylaştırsın inşeAllah.