Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyuruyor:
“Münafıka en ağır gelen namaz, sabah ve yatsı namazıdır.”
Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
“Yatsı ve sabah namazında göremediğimiz adam hakkında iyi düşünmezdik kötü zanda bulunurduk.”
Tabarani El-Muam El-Kebir 12/271
Kötü zanda bulunmak sadece bu iki namaza gelmeyen hakkında idi.
Çünkü bu iki namazı muhafaza etmek kişinin imanının ve sıdkının yani sadık olmasının ölçüsüydü.
Bu ölçüde onun ihlâsını ölçüyordu.
Çünkü bu iki namazın dışındakiler öğle, ikindi, akşam kişi işi icabı ya da uyanık olduğundan bir problem yoktur.
Sabah ve yatsı namazını kimse muhafaza etmeye güç yetirmez ancak kararlı ve sadık olan ki, onun için de hayır umulur.
Yine, sabah namazını kaçırmanın tehlikesine işaret eden hadislerden biri şudur Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle dedi:
“Kim sabah namazını eda ederse o, Allah’ın himayesindedir.
Allah-u Teâlâ zimmetinden dolayı sizden birşey talep etmez.
Kim Allah-u Teâlâ’nın himayesinden birşeyle çıkmak isterse, ona yetişir sonra onu yüzüstü cehennem ateşine atar.
Muslim