27 Mayıs 2015, 22:55
|
Mesaj No:3 |
Durumu: Medine No : 38944 Üyelik T.:
09 Şubat 2014 Arkadaşları:60 Cinsiyet:Bayan Mesaj :
9.475 Konular:
1144 Beğenildi:4423 Beğendi:3685 Takdirleri:5119 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | Cevap: Kelama Giriş 6. 7. 8. 9. ve 10. Ünite Özetleri 8. Ünite KELAMDA VARLIK
Arapça'da '' vücud '' olarak isimlendirilen '' varlık '' ile mevcud olarak isimlendirilen '' varolan '' meselesi yüzyıllardır felsefenin temel konusu olmasının yanında erken dönemden itibaren kelamında temel ve öncelikli konusudur.
Varlık , soyut ve genel kavramlar tarafında yer alır. Fahreddin er - Razi'ye göre tarif, ya bilinen vasıtasıyla bilinmeyeni açıklamalı ya da en azından tarif edilenene işaret etmelidir.
Kelam bilgilerinin çoğunluğu varlığı , ' varolan zatın bir sıfatı '' olarak kabul ederler. Mutezile kelamcısı Kadı Abdülcebbar ve Eş'ari kelamcısı Fahreddin er- Razi varlığı '' sıfat '' olarak kabul eder.
Ebül hasan el Eş'ari , Bakıllani ve Cüveyni '' varlığı zatın aynı olan nefsi sıfat '' sayarlar.
Mutezile ve Sünni kelamcılar temel amacı '' felsefi anlamda varlık ve varolan tartışması olmayıp alemin varlığının geçiciliğinden hareketle Allah'ın ve varlığını ve birliğini ispattır.
Kelamcıların esas amacı Allah ( cc) ile alem arasındaki temel ayırımıdır. Varlık / vücud kavramını kullandıklarında bile varolanı / mevcudu kasederek varolanın ne olduğu değil, neleri kapsadığını anlatırlar.
Onlara göre varlık kapsamına sokulacak bir şey ya cisim, ya cevher ya da araz'dır...
Varolanın / mevcudun kelam kitaplarında tarifi '' sabit ve kain olan şey '' dir.
Arapça'da '' şey '' varolan '' karşılığında kullanılır. Ebu Hanife el- Fıkhul Ekber adlı eserinde '' Allah varolan''dır. O'na şey denilebilir. Var olmak demek her türlü sabit ve kain nitelikleri ile belirlenmiş şey'dir...
VAROLAN = Varlığında şüphe duyulmayan , algılayan kişiden bağımsız olarak bulanabilen ve dış dünyada gerçekliği olandır. Yani varolan zihin haricinde kesin bir gerçekliği bulunandır. Varolanın zıddı '' yokolan / ma'dum '' kavramıdır.
Varolan şeydir, yokolan ise şey değildir, yani hiç bir şeydir..
Yokolanı üçe ayırmak mümkündür;
1. Olması imkansız olan ( muhal / imkansız )
2. Şu anda olmayan gelecekte gerçekleşecek olan ( henüz vuku bulmamış)
3. Geçmişte olmuş ve bitmiş olan ( vuku bulmuş)
Birinci şık mutlak yokluğu ifade ederken , diğer şıklar göreceli bir yokluğu ifade eder. Bir nesnenin aynı anda iki yerde bulunması imkansızdır. Henüz gerçekleşmemiş ama gelecekte gerçekleşmesi muhtemel olan kıyametin kopması gibi olaylar ile İstanbul'un fethi geçmişte olmuş ve bitmiş ve bugün için artık olaylar görecelidir...
Varlık Gazzali öncesi '' Kadim ve Hadis '' olarak ele alınmıştır. Maturidi alimi Ebu Seleme es- Semerkandi ''söz konusu kavramları aklın hükümleri '' olarak ele almıştır...
Kadim ve Hadis terimlerinin kelam sistemine ve uyum göstermesinin veya ontolojik anlamda '' vacib ve münkin '' terimlerinin sisteme yabancı kalmasının nedeni '' yaratma '' düşüncesidir..
Yaratılma veya sonradan olma anlamına gelen '' hadis ya da muhdes'' denir.
'' Mümkin ve vacib '' kavramları felsefedeki anlamları ile düşünüldüğünde yaratmaya değil, tercih etmeyi gerektirdiği görülür.
Buna göre Tanrı yoktan yaratan değil, varolanın yokluk ya da varlık yönü tercih , tayin ve tahsisde bulunandır..
Hadis, sonradan olma aynı kökten türetilmiş olan '' muhdes '' ise sonradan varedilmiş anlamındadır...
Kadim varlık ile sadece Allah ve O'nun zati sıfatları ifade edilirken hadis varlık ile Allah'ın dışındaki herşey (ma siva) ifade edilmektedir..
Kadim öncesiz olması ve kendisi varken başka bir varlığın olmaması anlamları ile felsefedeki vacib teriminden ayrılır...
Felsefecilerin vacib terimi öncesizliği ifade ediyorsa , bir başka varlığın bulunmaması anlamını ifade etmemektedir..
'' Hayula ''nın ezeliliğinin kabulü, Tanrı - alem ilişkisini illet malul ilişkisi biçiminde değerlendirmişlerdir..
İllet zorunlu olarak ma'lulu gerektirmesi , illet ile ma'lulun birlikte bulunduğunun ifadesidir..
Şehristani, felsefecilerin mümkinin sonsuza yani vacibe kadar gideceğini kabul ettiklerini nakleder.
Bakıllani'ye göre kadim kelimesi dilde iki tür varlık için kullanılmaktadır..
a) Kendisi için vakit tayin edilemeyen ezeli ve ebedi olan varlık yani Allah..
b) Hadis olmakla birlikte tayin edilmiş bir zaman önce var olan ve yine belirli bir zaman diliminde varlığını sürdüren varlıklar..
MUHDES = Sonradan olan , yoktan varlığa çıkarılan anlamındadır.
HADİS = Olmak ya da ihdas etmek önce yok iken sonradan olmak anlamındadır.
Kadim ile hadis arasındaki temel fark ;
Kadim için önce ne de sonradan bahsedilebilirken hadis için hem önce hem de sonradan bahsedilebilir..
Bu da kadimin zaman ve mekandan bağımsız , hadis ise zaman ve mekan ile kayıtlıdır..
Kadim, Allah O'nun sıfatlarıdır.. Hadis ise cevher , cisim ve arazdan ibarettir..
KADİM ve HADİS OLMAYA GÖRE VARLIK KATEGORİSİ
Varolan ( mevcud)
1. Kadim
2. Hadis
Kadim
1. Allah kendiliğinden kadim
2. İlahi sıfatlar başkasıyla kadim
Hadis
1. Cevher
2. Cisim
3. Araz olarak gruplara ayrılırlar..
Gazali varlığı yer kaplamasına ( mütehayyiz ) göre taksime tabi tutar. Varolan ( mevcud) ya yer kaplayandır ya da yer kaplamayandır( gayri mütehayyiz )
Yer kaplayan birleşik ( mürekkep) değilse cevheri ferd , birleşik ise cisimdir..
Varolan ( Mevcud )
1. Mütehayyiz
2. Gayri mütehayyiz
Mütehayyiz
1. Cevher ( basit varlık )
2. Cisim ( birleşik varlık )
Gayri mütehayyiz
1. Araz ( başkasına ihtiyaç duyan )
2. Allah ( başkasına ihtiyaç duymayan)
SELBİ SIFATLAR = Alla'ın ne olmadığını anlatan sıfatlar
VÜCUD = Allah'ın var olması , yok olmasının düşünülememesi
KIDEM = Allah'ın geçmişe doğru başlangıcının bulunmaması
BEKA = Allah'ın gelecek yönünde bir sonunun bulunmaması
VAHDANİYET = Bir ve tek yegane olması iki ve daha fazla olmaması
MUHALEFETÜN Lİ'L HAVADİS = Yaratılmış hiç bir varlığa benzememesi
KIYAM Bİ NEFSİHİ = Bir başka varlığa ihtiyaç duymaması
SUBUTİ SIFATLAR = Allah'ın ne ve nasıl olduğunu anlatan sıfatlardır
HAYAT = Allah'ın diri ve canlı olması
İLİM = Allah'ın herşeyi bilmesi
KUDRET = Dilediği herşeye güç yetirebilmesi
TEKVİN = Güç yetirdiği herşeyi yaratması
KELAM = Allah'ın yarattığı varlıklara vahiyde bulunması yani, onlara sözlü olarak hitap etmesidir..
SEM'İ = Allah'ın kainatta bulunan herşeyi işitmesi
BASAR = Allah'ın kainatta bulunan herşeyi görmesi
İRADE = Allah'ın hiç bir sınırla kayıtlı olmayacak şekilde dilemesi
Allah'a izafe ve açık bir anlamı bulunmayan ve anlamı konusunda ihtilaf edilen sıfatlara HABERİ SIFATLAR denir..
Kelam kaynaklarında Alem , Allah'ın var olan herşeydir..
Allah, kadim varlığı O'nun dışındaki varolanların toplamı olan alem de hadis varlığı temsil eder...
Kelamcılar varolanı zihin dışında gerçekliği bulunandır , diye tarif etmişlerdir..
Mutezile'ye göre Allah kadim varlık, alem ise hadis varlıktır. Kur'an Allah'dan başkadır, alemin parçasıdır..
Ehli sünnete göre Kur'an Allah'ın kelamı olması yönüyle O'nun sıfatıdır ve kadimdir..
Mutezile ve Eş'ari kelamcılara göre alem üçe ayrılır..
1. Cevher
2. Cisim
3. Araz
Matüridi kelamcılara göre Alem ikiye ayrılır
1. Aynlar
2. Arazlar
Son aynları kendi içinde müfred , mürekkep kısımlarına ayırır.
CEVHER = Kelam düşüncesinde cevher fikrinin kabul edilesindeki temel yargı ve amaç yoktan yaratma düşüncesine uygun bir alem tasavvuru oluşturmaktadır..
Eş'ari kelamcısı Taftazani'nin cevherin kabulünün altında alemin kıdemini çağrıştıran felsefecilerin madde ve suret unsurlarını reddetmek vardır, şeklindeki beyan etmiştir.
Kelamcılar cevher yerine bölünmeyen en küçük parça anlamına gelen CÜZ ELLEZİ LA YETECEZZA şeklindeki ifadeyi kullanırlar..
Cevherin üç temel özelliği vardır.
1. Görünüşte bulunan bir varlık
2. Kendisiyle birlikte bir araz bulunur
3. Yer kaplayandır..
Alemin en temel unsuru cevherdir.
CİSİM = Cisimler cevherlerin birleşmesi ile meydana gelen varlıklardır. Sünni kelamcılara göre cisme, cisim özelliği veren onun boyutlarıdır.. Cismi iki ya da daha çok cevherin birleşmesi ile meydana gelen varlık olarak tanımlamıştır.
Mutezile'nin cisim tarifi, cevherlerin birleşmesi ile üç boyutu ya da yönleri teşekkül etmiş somut varlık şeklindedir.
ARAZ = Arazlar cevher ve cisimlerde bulunan ve onlar ile varlıklarını sürdürebilen özelliklerdir. Arazların her bir zaman diliminde yeniden gerçekleşmesine benzerlerinin yenilenmesi anlamında teceddüd-i emsal terimini kullanmışlardır.
Cisim ve cevher uzayda yer kaplayan varlıklardır. Arazın varlığı cisim ve cevhere bağlı değildir.
Allemin Özellikleri;
1. Alem Allah'ın dışındaki herşeydir
2. Alemi Allah yaratmıştır
3. Alem önceden yokken sonradan olmuştur
4. Alem , cisim, cevher ve arazdan oluşmuştur.. [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
hazırlayan nurşen35
__________________ O (cc)’NA SIĞINMAK AYRICALIKTIR |
| |