Konu Başlıkları: Sırrî-yi Sekati Hazretleri K.S
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 04Haziran 2015, 02:54   Mesaj No:3

KardelenGül

Medineweb Sadık Üyesi
KardelenGül - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:KardelenGül isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 31327
Üyelik T.: 23 Eylül 2013
Arkadaşları:10
Cinsiyet:bayan
Memleket:sivas
Mesaj: 734
Konular: 144
Beğenildi:356
Beğendi:311
Takdirleri:227
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Sırrî-yi Sekati Hazretleri K.S

Cüneyd-i Bağdâdî yine şöyle anlatır: "Bir günSırrî-yi Sekatî'nin yanına gittim. Onu üzgün gördüm. "Neden böyle üzgünsünüz?" diye sordum. Sırrî-yi Sekatî; "Yanıma bir delikanlı geldi.Benden tövbenin ne olduğunu izah etmemi istedi. Ben de; "Günahını unutma." diye cevap verdim. O genç ona îtiraz ederek; "Hayır! Belki tövbe, günahını unutmak ve bir daha yapmamaktır." dedi. Ben de buna üzüldüm." deyince, ben de; "Benim kanâatim de, gencin kanâati gibidir." dedim. Bunun üzerine Sırrî-yi Sekatî sebebini sordu. Ben de; "Allahü teâlâ bana, işlediğim günahıma tövbe etmemi nasip ettiği zaman, tövbe hâlinde günahı hatırlamak günah olmaz mı?" dedim. Bunun üzerineSırrî-yi Sekatî sükût etti.

Kendisi anlatır: "Yaya olarak, Rum diyârına gazâ için gitmiştim. İstirahat ederken, yorgunluktan sırt üstü yatmış, ayağımı duvara dayamıştım. O esnâda bir ses duydum. Bu ses bana; "Yâ Sırrî! Köle, efendisinin yanında böyle yatar mı?" dedi. Bundan sonra, bir daha ayağımı hiçbir şekilde uzatıp yatmadım."

Cüneyd-i Bağdâdî şöyle anlatır: Hocam Sırrî-yi Sekatî hasta iken, üç günde bir ziyâretine giderdim. Bir defasında yanına girdim, uyuyordu. Baş ucunda ağlamaya başladım. Göz yaşlarım yanağına düştü. Gözlerini açıp bakınca; "Bana nasîhat et." dedim. O zaman; "Kötü kimselerle sohbet etme. İyi kimselerle berâber bulunarak, Allahü teâlâya ibâdet et." buyurdu.

Başka bir gün ziyârete gittiğimde, Sırrî-yi Sekatî'ye; "Kendini nasıl hissediyorsun?" diye sordum. Bunun üzerine; "Hâlimden tabîbime nasıl şikâyet edebilirim ki, bana bunu veren O'dur." buyurdu.

Ebü'l-Abbâs bin Mesrûk şöyle anlatır: "Sırrî-yi Sekatî'yi hastalığında ziyârete gittik. Yanında uzun süre oturduk. Halbuki karnında bir sancı vardı. Sonra Sırrî-yi Sekatî'ye yanından ayrılırken, "Bize duâ edin" dedik. Ellerini kaldırdı ve şöyle duâ etti: "Yâ Rabbî! Bunlara hasta ziyâretinin nasıl olacağını öğret!"

Sırrî-yi Sekatî; Eshâb-ı kirâmdan Hâzım binHarmele'den şöyle rivâyet etmiştir: "Bir gün yolda Resûlullah efendimiz beni gördü ve buyurdu ki: "Ey Hâzım! Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh, sözünü çok söyle. Zîrâ o, Cennet hazinelerindendir."
__________________
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Alıntı ile Cevapla