Konu Başlıkları: Sırrî-yi Sekati Hazretleri K.S
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 04Haziran 2015, 02:56   Mesaj No:4

KardelenGül

Medineweb Sadık Üyesi
KardelenGül - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:KardelenGül isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 31327
Üyelik T.: 23 Eylül 2013
Arkadaşları:10
Cinsiyet:bayan
Memleket:sivas
Mesaj: 734
Konular: 144
Beğenildi:356
Beğendi:311
Takdirleri:227
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Sırrî-yi Sekati Hazretleri K.S

Sırrî-yi Sekatî hazretleri buyurdular ki:

"Allahü teâlâyı görmekten mahrûm kalmak, en şiddetli Cehennem ateşinden daha çok azap verir."

"En kuvvetli, kudretli insan, kendi nefsini yenendir."

"Kendi nefsini terbiye edemeyen, başkasınınkini hiç terbiye edemez."

"Yarın kıyâmette herkesi, peygamberi ile çağırırlar. Ey Mûsâ aleyhisselâmın ümmeti, ey Îsâ aleyhisselâmın ümmeti, ey Muhammed aleyhisselâmın ümmeti derler. Ancak Allahü teâlânın sevgili kullarına; "Ey Allahın velî kulları, Allahü teâlânın katına geliniz" denir. Bunun üzerine onların gönülleri, sevinçten yerinden çıkacakmış gibi olur."

"Gerçekten Allahü teâlâdan korkan, hâlinin ne olacağını ve nereye varacağını bilinceye kadar yemesini ve içmesini terk eden ve uykuyu bırakan kimsedir."

"Sâlih bir kul olmak isteyip de, yarın yaparım diyerek günlerini geçiren kimse aldanmıştır."

"Günahlara ağlamak, ayıpları ıslah etmek, Allahü teâlâya ibâdet etmek, nefsinin arzu ve isteklerine boyun eğmemek, Allahü teâlâdan korkan kalb, mümin için ne güzeldir."

"Bir adam, içindeAllahü teâlânın yarattığı her türlü ağacın bulunduğu ve ağaçların üzerinde yaratılan her cins kuşun bulunduğu bir bahçeye girse ve bu bahçedeki kuşlar ona; "Ey Allahın velîsi sana selâm olsun" deseler. Nefs de bundan sükûnet bulur ve gururlanırsa, bu kimse nefsinin elinde esir olur."

"Kul; nâfileleri yaparken farzları yapmayı unutursa ve bedeni ile ibâdet ederken, kalbi Allahü teâlâdan gâfil olursa, Hak teâlâdan uzaklaşır."

"Bâzı Peygamberler kavimlerine şöyle derler: Hayâsızların çokluğundan hayâ etmez misiniz?"

"Farzları yapmak, haramlardan kaçmak, gafleti terk etmek, Allahü teâlânın kendilerini çok sevdiği, evliyâsının ahlâkındandır."

"Dil, kalbin tercümânı, yüz kalbin aynasıdır. Kalbde gizli olan, yüzde meydana çıkar."

"Bir kimsenin ahmak olduğuna alâmet, kendi ayıbını bırakıp, başkasının ayıbıyla uğraşmasıdır."

"İyi huy, başkalarını incitmemek ve onlardan gelen sıkıntılara katlanmaktır."

"Şu üç şey Allahü teâlâyı çok üzer: Vakti boşa geçirmek, insanlarla alay etmek ve gıybet etmek."

"Kulun amellerini boşa çıkaran, kalbleri bozan, kulu en süratli helâke götüren, devamlı hüzne boğan, cezâyı çabuklaştıran, riyâyı sevdiren, ucba (amellerini beğenip güzel görmek) götüren, baş olmak hevesine kaptıran şey, insanın nefsini tanımaması, kendi ayıblarını bırakıp, başkalarının ayıblarını görmesidir."

"Gençler! Gençliğinizin kıymetini biliniz. Güç kuvvet elde iken, çok ibâdet ediniz. Biz yaşlılardan ibret alınız da, zayıf ve güçsüz duruma düşmeden evvel, çok ibâdet yapınız."(O, bu sözü söylerken, gençlerden çok ibâdet ediyordu.)

"İhtiyaç kadar yemek, ihtiyaç kadar su, ihtiyaç kadar elbise, ihtiyâca yetecek kadar bir ev ve doğru ilim sâhibi olmaktan başka, dünyâda her şey boş ve faydasızdır."

"Edebli olmak; güzel kalblilik ve akıllılık alâmetidir."

"Bir kimse bir nîmete kavuşur da bunun şükrünü yapmazsa, o nîmet elinden gider de, o kimsenin haberi bile olmaz."

"Bir kimse âmirine itâat ederse, emrindekiler de kendisine itâat eder."

"Sünnete uygun yapılan az bir ibâdetin sevâbı, bid'at işlenerek yapılan çok amelden kat kat daha fazladır."

"Mürüvvet, insanın kendi nefsini, her türlü kirden ve insanların ayıp saydıkları şeyleri yapmaktan korumak ve bütün işlerinde insanlara karşı şefkatli, merhametli ve insaflı davranmaktır."

"Çok istigfâr etmek, alçak gönüllü olmak ve çok sadaka vermek, Allahü teâlânın kendilerini çok sevdiği, velîlerinin ahlâkından olup, Allahü teâlânın rızâsına kavuşturur."

"Kul dört şeyle yükselir. Bunlar: İlim, edep, emânet ve iffettir."

Sırrî-yi Sekatî hazretlerinde, Allah korkusu, kendini küçük ve aşağı görme hâli son derece fazlaydı; "Bağdât'ta ölmek istemem, çünkü bu insanlar, benim hakkımda iyi zan sâhibidirler. Korkarım ki, toprak beni kabûl etmez de, herkese rezîl olurum." derdi.

"Kabahatlerimden dolayı yüzümün kararacağından korkarak, her gün bir kaç defa aynaya bakarım." ve; "Keşke bütün insanların kalblerindeki sıkıntı ve üzüntüler bende olsa ve insanlar hep rahat olsalar." buyururdu.
__________________
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Alıntı ile Cevapla