Cevap: Değişmek İstemiyor muyuz? ULEMA
“Ulemasını sevmeyenin peygamberini sevmesi mümkün değildir”13 diyen M. Zâhid Kotku Hazretleri toplumun hayra doğru yönelmesinde ikinci adım olarak ulemayı görmüştür. Tasavvufi Ahlak isimli eserinde âlimlerin vasıflarına binaen rivayet ettiği “Ulemâ ümmetin emniyet kaynağıdır” hadisi bu noktaya işarettir. Emniyeti sağlamak korumak demektir ki âlimler can ve maldan çok daha aziz bir emaneti korurlar: Kulluk bilgisi ve şuuru. Eğitimle geliştirip, ıslah edecekleri insanın ömrü bilinçle ve uyanıklıkla geçecektir.
Mukaddes kitabımız Kur’an, din adamlarının toplumu etkilediği ve dönüştürdüğü konusunda misaller vermektedir. Samiri adındaki din adamının Hz. Musa’nın yokluğunda İsrailoğulları toplumunu nasıl etkilediği en çarpıcı örneklerdendir. Din adına aldatanlardan korunulması için mü’minler “Sizleri Allah ile aldatmasınlar”14 ibaresi ile uyarılmışlardır. İsra suresi 16. ayet-i kerimede ise lider ve önder sayılanların bu durumu açıkça ifade edilmiştir:
“Biz, bir memleketi helak etmek istediğimiz zaman, onun refahtan şımarmış (kendini yeterli görüp Allah’a ihtiyaç duymayan) elebaşılarına (tebliğcilerle ibadet ve itaati) emrederiz, onlar da fâsıklığa saparlar/dînî kuralları çiğnerler. Artık o (ülke)nin üzerine azap sözü hak olur. Derken biz de onu yerle bir ederiz.”
Zâhid Kotku Hocaefendi toplumun müsbet değişimine engel olup, menfiye sevk eden bu kimselerin önce kendilerinin ifsad olduğunu ifade etmektedir:
“Bu fitnelerin en çoğu avam halktan ziyâde, ulemada görülür ki, bunlar dünya âlimleridirler. Çünkü bunların ilimlerini neşirde, kendilerinin üstünlük lezzeti vardır ki, kendi rahle-i tedrislerinde oturanların çokluğuyla veya da*ha münevver tabakaya hitabından naşi hem gurura ve hem de izzet ve şereflerine ve halk tarafından kendilerine gös*terilen teveccühe aldanarak ve bilerek veya bilmeyerek şeytan aleyhillânenin tuzağına düşerler.1 |