Konu Başlıkları: Hangi Kuran...
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 10 Temmuz 2015, 22:22   Mesaj No:2

İslaminesil

Medineweb Emekdarı
İslaminesil - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:İslaminesil isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 40187
Üyelik T.: 20 Mart 2014
Arkadaşları:0
Cinsiyet:Erkek
Memleket:Wan
Yaş:43
Mesaj : 2.708
Konular: 316
Beğenildi:1428
Beğendi:590
Takdirleri:598
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Hangi Kuran...

Müslüman'ın İlk ve asıl gayesi; Kuranı Kerim anlayıp yaşantısını Kuranı kerime göre yön vermesidir. Allah (c.c.) kime hidayet ederse artık o kişiyi saptıracak kimse olmadığı gibi, O'nun saptırdığını da hiç kimse hidayete erdiremez. Yaşadığımız toplumdaki insanların büyük bir çoğunlunun içinde bulunduğu gaflet, Kuran'ı Kerim'den haberdar olan her insanın malumudur. Bizler de malik olandan habersiz, gaflet içinde sürdürülen bu yaşamı ve varlığını sürdürmekte olan cahiliye inanışlarını kalemimizin gölgesinde oluşan kelimelerle haber verme gayreti içerisine girmiş bulunmaktayız. Bu yolda izleyebileceğimiz en etkili yöntemin kendimize soru sormak ve cevapları Kuran-ı Kerim'den ve sahih hadislerden icma ve kıyastan delillerle yaşantımızı bu menheç doğrultusunda sürdürmeliyiz. Neyi, niye, niçin, nasıl ve neden yaptığını bilmeyen Müslüman'ın muhakkak gaflete düşeceğine tarih sayfalarına da başvurarak defalarca tanıklık ediyoruz. Gayemiz kimseye hidayet vermek değil, çünkü bu mutlak anlamda yalnızca Allah (c.c.)'a mahsustur.


Hedefimiz ise Müslümanların bir an önce kendilerine gelmeleri, sınırları çizilmiş bir ülke gibi kabul ve redlerini oluşturarak, Allah'ın rızasını kazanmaya yönelik yaşam sürmeye başlamaları yönündedir. Müslümanların başına ne geldi ise zaten, mantığı oluşmamış bir konuya duygusal yaklaşmalarından geldi. Kuranı Kerimi gerçek manada anlamadıkları ve adeta kaplernin mühürlü ve indirilen zikri anlamadıklarından kaynaklanmaktadır. Allah'a ve Resulü'ne inandım demelerine rağmen İslam'dan haberi olmayan iyi niyetli saf insanların, düştükleri gafletten çıkmak için tevhit ehlinin tebliğine ihtiyaçları vardır. Bu formülü ise, Kuran-ı Kerim bizlere şu şekilde bildirmektedir. Allah (c.c.) şöyle buyuruyor:
Gerçekten insan, ziyandadır. Ancak iman edip Salih amellerde bulunanlar, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka. Asr suresi, Küfründe inat edenlere yapılacak tebliğden bahsetmiyorum. Hayat içerisinde ezilmiş, bilgiye ayıracak zamanı olmamış, biliyorum zannı ile yaşam süren inançlı, samimi ama şuursuz insanlardan bahsediyorum. Bir an önce bu hastalıktan kurtulup, Hz. Muhammed (s.a.v.)'in yaşadığı zamandaki toplumun merhametli ve azimle çalışan sahabeleri gibi olmalıyız. Bizler öylesine duygusal düşünen bir toplumuz ki; Kuran-ı Kerim'in "Size onlardan dost olmaz" demesine rağmen, birilerinin gözyaşlarına kanarak, "Ağlıyorsa dertlidir, ezgindir, bizdendir." diyerek, samimi görünüşlere aldanıp, kendimizi o fikre teslim etmekteyiz.
Bizler, öylesine duygusal düşünen bir toplumuz ki; defalarca izlediğimiz bir filmin en duygusal sahnesi hafızalarımıza kazınmasına rağmen, sadece o sahnesi için filmi tekrar tekrar izlemekteyiz. Bizler, öylesine duygusal düşünen bir toplumuz ki; vaatlerinin genellikle hiç birini görmesek de, merhamet içerikli konuşmalarından ötürü, siyasetçilerimizi defalarca başa getirenleriz. Ölçümüz, kişinin dediklerinin Kuran'a uyup uymaması değil, diyenin hoş bir üslup ile kibar ve tane tane anlatması olmuştur. Denilenin önemini veya doğruluğunu hiç araştırmadan kabullenmekteyiz.

Konu veya konular hakkında yeterli bilgimiz olmadığı halde bir konuyu fikir yürüterek çözme, aktarma, insanları buna ikna etme ve kendimize de inandırma çabası içerisinde hayatımızı geçiriyoruz. Vallahi bu durum, insanın kendi helakının oluşması için yeterli bir sebeptir. Bir an önce bu alışkanlıktan vazgeçmeli, periyodik olarak Kur'an-ı Kerim okumalı, onun mesajları üzerinde düşünmeli ve yaşantımıza uyarlama çabası içerisinde olmalıyız.
__________________
Ben sizi Allah’ın kitabına ve Resulü’nün sünnetine çağırıyorum: Gerçekten sünnet öldürülmüş ve bidat diriltilmiştir.Hz.Huseyin
Alıntı ile Cevapla