Konu Başlıkları: Arapça Soruları Cevaplayalım
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 02 Ağustos 2015, 21:01   Mesaj No:1410

FECR

Kur'ân Kürsüsü

Medineweb Emekdarı
FECR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:FECR isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 6340
Üyelik T.: 19 Ocak 2009
Arkadaşları:20
Cinsiyet:Erkek
Memleket:ANKARA
Yaş:56
Mesaj: 6.134
Konular: 555
Beğenildi:1084
Beğendi:252
Takdirleri:10770
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Arapça Soruları Cevaplayalım

Alıntı:
karolin Üyemizden Alıntı Mesajı göster
Ve kalellezine la ya'lemün:
Burada ism-i mevsuller;kendinden sonra gelen cümleyi özne mi yapıyor?
Yani;Bilmeyen kimseler dediler..Burada La ya'lemün;bilmezler demek iken başına ellezi gelince ''Bilmeyen'' manasına mı geldi?
İsmi mevsuller sonra gelen cümleyi özne(fail) yapmaz. Eğer ismi mevsul olan kelimenin konumu cümle içinde fail ise o da fail olur. Eğer meful ise o da mefuldur.Mesela;
رَأَيْتُ الطَّالِبَ الَّذِي ذَهَبَ إلى الْمَكْتَبَةِ =Kütüphaneye giden öğrenciyi gördüm.

Aslında burada iki ayrı cümle bulunmaktadır. Birincisi رَأَيْتُ الطَّالِبَ
“Öğrenciyi gördüm”, ikincisi ise الطَّالِبُ ذَهَبَ إلى الْمَكْتَبَةِ “Öğrenci kütüphaneye gitti” cümlesidir. İsm-i mevsûl bu cümleleri birbirine bağlamış ve kendisi الطالب kelimesinin sıfatı olmuştur. Mef’ûl olan الطالب kelimesinin harekesi üstün olmasına rağmen, onun sıfatı olan الَّذِي ism-i mevsûlünün harekesinde bir değişiklik olmamıştır. Çünkü mebnîdir. Ref, nasb ya da cer hâlinde harf veya harekesinde herhangi bir değişiklik olmaz. Oysa normalde sıfatların murab olduğunda öncesindeki isme hareke yönünden uyması gerekir.

Mübteda oluşu:
اَلَّذِي نَالَ الجَْائِزَةَ كَرِيمٌ . Ödülü kazanan Kerim’dir.
Bu bir isim cümlesidir. İsm-i mevsûl mübtedâ, كَرِيمٌ lafzı da haberidir. نَالَ الجَْائِزَةَ kısmı ise ism-i mevsûlün sıla cümlesidir.
Haber Oluşu
أُمِّي هِيَ الَّتِي تَرْعَى الْبَيْتَ . Evle ilgilenen annemdir.
Burada ise أُمِّي lafzı mübtedâ, ism-i mevsûl ise haberidir. هِيَ ise fasıl zamiri, تَرْعَى الْبَيْتَ kısmı ise sıla cümlesidir.

Fâil Oluşu
وَصَلَ الَّذِي نَجَحَ فِي اْلاِمْتِحَانِ . Sınavda başarılı olan geldi.
Bu cümlede ise ism-i mevsûl وَصَلَ fiilinin fâilidir.
Mef’ûl Oluşu
رَأَيْتُ الَّذِينَ يَشْتَرِكُونَ فِي الْمُؤْتَمَرِ . Kongreye katılanları gördüm.
Burada ise ism-i mevsûl رَأَيْتُ fiilinin mef’ûlüdür.
Cümledeki bir Ögenin Sıfatı Olması
Yukarıda da belirtildiği gibi hâs ism-i mevsûller cümlenin ögelerinin sıfatı olarak da gelebilirler. Bu durumda niteledikleri isme sayı ve müzekkerlik müenneslik bakımından uyarlar.
__________________
Selam Hidayete Tabi Olanlara
Kur'an Senin Lehinde ve Aleyhinde Hüccettir
(Müslim)
Alıntı ile Cevapla