3. Ünite
İSLAM'IN MEKKE DöNEMİ
Hz. Muhammed'in (sav) Peygamberliği tarihin en önemli ve etkili olaylarından biridir. Elçilik göreviyle görevlendirilmeden önceki yıllarda Hz. Muhammed'in davranışlarında bazı değişiklikler ortaya çıkmaya başladı. Yalnız kalmaktan hoşlanıyor, Ramazan ayında Hira dağındaki mağaraya giderek düşüncelere dalıyordu. Vahiyden önce sadık rüyalar görüyor , Allah'ın selamı üzerine olsun Ey Allah'ın elçisi , şeklinde sesler duyuyordu.
40 yaşında vahiy tecrübesiyle karşılaştı. 27 Ramazan'da Hira mağarasında kendisine görünmeyen bir varlık göründü ve dehşete kapıldı. Cebrail isimli vahiy meleğiydi ve '' Oku '' emrini verdi.
Hz. Muhammed (sav)
'' Ben okuma bilmem '' dediğinde onu tutarak sıktı sonra yere bıraktı '' Oku '' dedi. Bu konuşma birkaç kez defa tekrar etti. Hz. Muhammed (sav) '' Ne okuyayım'' dediğinde Cebrail (as) şu ayetleri bildirdi.
'' Yaratan Rabbinin adıyla oku. O insanı yapışkan bir sıvıdan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. O kalemle yazmayı öğretendir, insana bilmediğini öğretendir'' (Alak 96/1-5)
Hz. Muhammed (sav) korkuya kkapılarak oradan uzaklaşıp evine gitti ve üzerinin örtülmesini istedi. Hz. Hatice'ye daha sonra gördüklerini anlattı. Hz. Hatice eşini çok iyi tanıyordu. Onun iyi niyetli, dürüst , çevresine yardım eden bir insanın yaşadıklarının basit olaylar olmadığından emindi.
Bu yaşanılanları Hz. Hatice amcasıın oğlu Varaka b. Nevfel'e de anlatarak fikrini almak istedi. Varaka Hz. Muhammed'e görünenin Hz. Musa'ya gelen Cebrail melek olduğunu ve ümmetin Peygamberi olacağını söyledi. Hz. Peygamber'in nübüvvet öncesi ve sonrası hayatında güzel ahlaki özellikleri açısından önemli bir fark yoktu. Hz. Muhammed peygamber olmadan önce insanlarla iyi ilişkiler kurması , akrabalarına ve yoksullara yardım etmesi, sözünde durması ve güvenilir olması gibi sebeplerden dolayı Mekkelilerin takdirini kazanmıştı.
İlk vahiyden sonra günler geçmesine rağmen beklediği şey bir türlü gerçekleşmediği için Peygamber Efendimiz üzülüyordu. Bir süre sonra Cebrail (as) Duha suresini getirerek üzüntüsünü giderdi.
''Kuşluk vaktine andolsun, karanlığı çöktüğü vakit geceye andolsun ki, Rabbin seni terk etmedi, sana darılmadı da. Muhakkak ki ahiret senin için dünyadan daha hayırlıdır. Şüphesiz Rabbin sana ihsanda bulunacak ve sen de hoşnut olacaksın. Seni yetim bulup da barındırmadı mı?
Seni yolunu kaybetmiş olarak bulup da doğru yola iletmedi mi? Seni ihtiyaç içinde bulup da zengin etmedi mi? Öyleyse sakın yetimi ezme ! Sakın isteyeni azarlama! Rabbinin nimetine gelince işte onu anlat'' ( DUHA 93/1-11) Hz. Peygamber '' Ey örtünüp bürünen , kalk da uyar. Rabbini yücelt. Nefsini arındır. Şirkten uzak dur.
(Müdessir 74/1-5) nazil olduktan sonra tebliğe başladı. Önce aile bireylerinden ve bazı akrabalarını İslam'a davet etti. Gizli tebliğ döneminde Erkam b. Ebül - Erkam'ın evinde toplanıyorlardı (615) Nübüvvetin 6. yılında Hz. Hamza Müslüman oldu. Mekkelilerin önemli bir çoğunluğu hem kabileci bir toplum olmanın gereği olarak hem de bir insanın Allah'ın elçisi olabileceğine inanmadıkları için Peygamberimizin (sav) getirdiği dini kabul etmediler.
Kuşkusuz bu tavrın atalarının dinine ve geleneğe olan bağlılıkları , yeni dinin Mekke'nin ekonomik hayatında önemli bir yere sahip olan ticarete zarar vereceğini düşünmeleri de etkili olmuştur.
Müşrikler toplum içinde statülerini kaybetmek istemiyorlardı. Müşrikler kendilerine liderlik yapacak kişinin zengin ya da güçlü olmasını isterlerdi. Peygamber Efendimiz (sav) zengin olmadığı gibi bir kabilenin lideri de değildi.
Ammar b. Yasir'in annesi Sümeyye ve babası Yasir uğradıkları işkence sonucu hayatlarını kaybeden ilk Müslümanlardı.
İslamın yayılmasını engelleyip Müslümanlara yönelik baskılar artınca Hz. Peygamberimiz (sav) nübüvvetin 5. yılında (615) Müslümanların bir kısmını Habeşistan'a gönderdi.
Habeşistan'a hicret eden Müslümanların çoğu Mekke'nin saygın ailelerine mensup insanlardı.
İlk göç edenler , onbiri erkek, dördü kadın olmak üzere on beş kişiden oluşuyordu.
Hicret edenlerin içinde Peygamber Efendimizin kızı Hz. Rukiyye ve damadı Hz. Osman'da bulunmaktaydı.
Habeş hükümdarı Necaşi ile görüşen ve Müslümanları temsil eden Cafer b. Ebu Talib'di.
Müşrikler Hz. Peygamberi engellemesi için amcası Ebu Talib'e baskı yapmaya başladılar.
Hz. Muhammed'in (sav) tarafdar bulmasına engel olamayınca Haşimoğullarının Peygamberimizi (sav) terk etmelerini sağlamak için sosyal, siyasi ve ekonomik ilişkilerini askıya alarak ambargo başlattılar.
Ambargo üç yıl sürmüş ve ambargoya ilk tepkiyi gösteren Peygamberimizin (sav) halasının oğlu Züheyr b. Ebu Ümeyye'dir.
Ambargo kalktıktan sekiz ay sonra amcası Ebu Talib, sonra da eşi Hz. Hatice vefat etmiştir. Bu iki yakınını kaybetmesi Peygamber Efendimizi çok üzmüş ve bu sebeple '' hüzün yılı- senetül -hüzn'' denilmiştir.
Hz. Peygamber (sav) Taif'e giderek burada yaşayan Sakif kabilesi mensuplarından destek almak istemiş yanına evlatlığı Zeyd b. Harise'yi de almıştır. Taif 'de destek görmedikleri gibi saldırılara maruz kalınca Mekkeli Utbe ve Şeybe'nin bağına sığındılar. Utbe ve Şeybe kardeşler köleleri Addas'la Hz. Peygamber'e (sav) üzüm gönderdiler.
Addas Peygamberimizle (sav) sohbet ettikten sonra Müslüman oldu.
Peygamber Efendimiz Mekke'ye dönünce şehirden birinin korumasına ihtiyaç duydu. Nevfeloğullarından Mu'tim b. Adi'ye Hz. Peygamberi (sav) himayesi altına aldığını müşriklere ilan etti.
Akabe biatı Medineli 6 kişinin 11. yılında Akabe mevkiinde Peygamberimizle (sav) görüşüp, Müslüman oldular.Birinci Akabe biatında Müslüman olan 10 Hazrecli ve 2'de Evs'li katılmıştı. (621)
Medineli Müslümanlara dinlerini öğretmek için Musab b. Umeyr'i Medine'ye gönderdi.
İkinci Akabe biatında Peygamberliğinin 13. yılında 622 ikisi kadın 75 Medineli Müslümanla Akabe'de görüştü.
Bu arada amcası Abbas'da müslüman oldu. İslamın Medineli Araplar arasında hızla yayılmasında Medinelilerin Mekkeliler kadar tutucu olmaması Yahudilerle ilişkileri sebebiyle dinler konusunda bilgi sahibi olmaları, kabile ileri gelenlerinden bazılarının erken Müslüman olması, Hz. Peygamberi (sav) aralarındaki kan davasını çözebilecek bir kimse olarak görmeleri ve İslamın insan ruhunu tatmin eden mesajının önemli etkisi olduğunu söyleyebiliriz.
Hz. Muhammed'in (sav) Mekke'deki Mescid-i Haram'dan Kudüs'teki Mescid-i Aksa'ya yaptığı gece yolculuğuna İSRA, Kudüs'ten göğe yükselmesine de MİRAC denir. Hicretten 8 ay önce meydana gelmiştir.
Peygamber Efendimiz bir gece Kabe'de Hicr (Hatim) denilen yerdeyken Cebrail (as) gelerek göğsünü açtı, zemzemle yıkadıktan sonra içine iman ve hikmet doldurup kapattı. Hz. Peygamberi (sav) Burak adlı bineğe bindirip Beytülmakdis'e götürdü ve iki rekat namaz kıldıktan sonra semaya yükseldi.
Allah'ın (cc) huzuruna çıktığında beş vakit namaz farz kılındı..
Medine'ye ilk hicret eden Mahzumoğullarından Ebu Seleme'dir. Eşi Ümmü Seleme akrabalarının engellemesinden dolayı bir yıl sonra Medine'ye henüz Müslüman olmamış Osman b. Talha'nın refakatiyle kocasının yanına gider.
Peygamberimizin (sav) Medine'ye hicretini tehlikeli bulan müşrikler Peygamber Efendimize (sav) suikast girişiminde bulundular.
Hz. Muhammed' (sav) Hz. Ebubekir ile hicret ederken Diloğullarından müşrik Abdullah b. Uraykıt rehberlik etti. Hz. Peygamber Peygamberliğinin 14. yılı 622 Pazartesi günü, Hz. Ebubekir , Sevr mağarasından ayrılarak Medine'ye doğru yola çıktılar. Kureyşlilerin Peygamber Efendimizi ölü ya da diri yakalayana ödül verecekleri haberini duyan Süraka b. Malik, yakalama girişiminde bulunduysa da başarılı olamamıştır.
Mızrağına bağladığı sarığıyla Peygamber Efendimize sancak açarak arazilerinden çıkıncaya kadar refakat eden Büreyde b. Husayb'dır.
Medine yakınında Kuba'ya ulaştı. Orada Külsüm b. Hidm'in evine misafir oldu. Peygamberimiz (sav) Yesrib'e giderken Ranuna vadisinde ilk Cuma namazını kıldırdı.
Peygamber Efendimiz hicretini sonlandırarak medine'ye ulaştı.
Hicret etmesi, Mekke'deki tebliğ imkanlarını sonuna kadar kullanmasından sonra gerçekleşmiştir. İslamın Medine'de hızla yayılası üzerine Allah Resulü Mekke'de ortaya çıkan sıkıntılı durumu aşmak için Medine'ye hicret ederek davete oradan devam etmiştir.
Medine'de Peygamber Efendimizin gelişiyle barış ortamı sağlanmış. Mekkelilerin Suriye taraflarına yaptıkları ticaretleri tehlikeye girmiştir.
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
hazırlayan nurşen35