10. Ünite
HZ. ALİ ve HZ. HASAN DÖNEMİ
Raşid Halifeler döneminin en karışık yılları Hz. Ali dönemidir. Hz. Ali halife olduğunda kendisini birçok sorun bekliyordu. İktidar yılları İslam birliğini sağlama çabalarıyla geçtiysede başarıı olamadı.
Hz. Ali , Hz. Peygamberimizin amcası Ebu Talib'in küçük oğludur. Hicretten yaklaşık iki yıl önce dünyaya gelmiştir. Ebu Talib'in maddi durumu bozulunca Hz. Peygamberimiz beş yaşından itibaren bakımını üstlenmiştir.Hz. Peygamberin peygamberliğini küçük yaşta kabul ederek Müslüman olma şerefine nail olmuştur.
Peygamber Efendimizle katıldığı savaşlarda onun sancağını taşımış, önemli görevler üstlenmiştir.
Hendek savaşında ve Hayber fethinde kahramanlık göstermiştir.
Hz. Ali Hicretin 2. yılında Hz. Fatıma ile evlendi. Bu evlilikten Hz. Hasan , Hz. Hüseyin, ölü olarak doğan Muhsin adlı erkek çocukları ve Ümmü Külsüm , Zeynep adında iki kızı olmuştur.
Resulullahın soyu Hz. Fatıma'dan devam etmiştir.
Hz. Peygamberin vefatından sonra Sakife toplantısında Hz. Ebu Bekir halife seçilince Hz. Ali altı ay kadar geç biat etmiştir. Bu sırada Hz. Fatıma'nın Hz. Peygamberimizin mirasını halifeden talep etmesi ve Fedek arazisini halifenin miras olarak vermemesi, araya soğukluk girmesine neden olmuştur.
Hz. Osman şehit edildikten sonra Medine'de iktidar boşluğu meydana geldi. O güne kadar halife seçiminde dikkat edilen uygulamalardan biri halifenin Medineliler tarafından seçilmesi ve Kureyşlilerden olmasıydı.
Hz. Ali halifelik teklif edildiğinde bu kargaşa ortamında makul olmayacağını düşünerek redetti. Israrlarla gelen teklifi kabul eden Hz. Ali önce evinde sonra Mescid-i Nebevi'de yapılan biatle halife oldu. (Zilhicce-656)
İlk icraatlarından biri Hz. Osman'ın valilerini görevden azlederek yerlerine yeni valiler ataması olmuştur.
Hz. Ali muhaliflerden tayin etmiştir. Suriye valisi Muaviye b. Ebu Süfyan'ın yerine Ensardan Sehl b. Huneyf'i görevlendirdi. Sehl görev yerine ulaşmadan Tebük'te Muaviye'nin adamları tarafından geri çevrildi.
Amcası Hz. Abbas'ın oğlunu Yemen valiliğine, Kusem'i Mekke valiliğine tayin etti.
Kufe'ye Umara b. Şihab tayin edildiyse de Tuleyha b. Huveylid Kufelilerin Ebu Musa el-Eş'ari'den başkasını vali kabul etmediklerini söyleyerek geri dönmesini istedi.
Mısır valiliğine Kays b. Sa'd görevlendirildi.
Muğire b. Şu'be Hz. Ali'ye valilerin hepsini azletmesini söyledi.
Hz. Ali Hz. Osman dönemindeki mali uygulamaların bir kısmına da son vermiştir.
Hz. Ömer zamanında başlatılan ve Hz. Osman döneminde devam eden atıyyelerin (yıllık maaş) Kişilerin İslam'a hizmetlerine göre verilen uygulamadır.
Halife olduktan sonra Hz. Ali'ye yönelik taleplerden biri, Hz. Osman'ın katillerini cezalandırmasıydı.Hz. Ali Hz. Osman'ın şehit edilmesi meselesinin siyasi istikrar sağlanamadan ele alınmasının mümkün olmadığını düşünmekteydi.
Hz. Ali halife olduktan sonra muhalif sesler yükselmeye başladı. Muhalif grubun içinde Hz. Aişe, Hz. Talha b. Ubeydullah, Hz. Zübeyr b. Avvam bulunmaktaydı.
Hz. Aişe Hz. Osman şehit edildiği anda hac görevini yerine getirmek için Mekke'de bulunmaktaydı.
Diğer bir muhalifte Muaviye b. Ebu Süfyan'dır. 18 yıldır görevde olan Muaviye Hz. Ali'ye ancak Hz. Osman'ın katillerini cezalandırması koşuluyla biat etti.
Hz. Ali Muaviye'nin tavrını samimi bulmuyordu.
Muaviye'nin Hz. Osman'ın kanını talep etme iddiasının önemli bir dayanağı Arap geleneğidir.
Muaviye'nin talebi, Sıffin savaşından sonra hakemler tarafından kabul edilmiştir.
Hz. Osman taraftarları yakınlarının bazıları muhalif gruplara katılarak Hz. Ali ile mücadele etti.
Hz. Osman'ın katibi Mervan Hz. Aişe'nin liderliğini yaptığı gruba katıldı. Ümeyyeoğullarından Mekke grubuna katılanların beklentisi ise, haksız yere öldürülen Hz. Osman'ın hilafet makamına Ümeyyeoğullarından birisinin getirilmesiydi.
Cemel Savaşı
Hz. Aişe, Hz. Talha ve Hz. Zübeyr'in liderliğini yaptığı muhalefet grubu Mekke'de biraraya geldi. Hareketin temel iddiası , Hz. Osman'ın haksız yere şehit edilmesinden dolayı Hz. Ali'nin katilleri cezalandırması gerektiği, Hz. Ali'ninde maktul halifenin ardından asilerin baskısıyla halife seçilmesini doğru bulmuyorlardı.
Mekke muhaliflerine sadece Hz. Osman'ın katillerinin cezalandırılmasını isteyenlerin dışında mal elde etmek, kabilesinin çıkarlarını gözetmek için şahsi kin sebebiyle katılanlarda vardı.
Hareketin lideri Hz. Aişe'ydi. Muhalifler Basra'ya doğru yola çıktıklarında namazlarda kimin imamlık yapacağı konusunda ayrılığa düştüklerinde Hz. Aişe Hz. Abdullah b. Zübeyr'i görevlendirdi.
Hz. Aişe ,toplumsal barışı tekrar tesis etmek ve Hz. Osman'ın katillerini cezalandırmak istediklerini Basra valisi Osman b. Huneyf'e elçi göndererek bildirmiş ve destek istemiştir. Fakat Muhalif gruplar Basra'ya girdiklerinde Osman b. Huneyf'i etkisiz hale getirip beytülmaldeki malları talan etmişlerdi.
Hz. Ali'nin ordusu ve Muhalif gruplar Hureybe mevkiinde karşı karşıya geldiler.
Savaş Hz. Aişe'nin içinde bulunduğu hevdecin etrafında yoğunlaştı.
Hz. Aişe'nin savaşı devesinin üzerindeki hevdecten komuta ettiği ve çarpışmalar onun devesinin etrafında olduğu için bu savaşa Cemel (deve) vakası denmiştir. Hz. Ali savaşın burada yoğunlaştığını görünce devenin öldürülmesini emretti ve devenin öldürülmesiyle savaş Hz. Ali'nin zaferiyle sonuçlandı. (656)
İki ordudan yaklaşık 10.000 kişinin öldüğü rivayet edilir.
Hz. Talha ve Zübeyr hayatlarını kaybetmişlerdir. Hz. Aişe'de Medine'ye giderek siyasetten uzak bir hayat yaşadı. Hz. Aişe'nin Hz. Ali'ye karşı çıkması o güne kadar Müslüman kadınların siyasi hadiselere karşı takındığı tutuma uygun gözükmemektedir. Bu sebeple başta Hz. Peygamberin (sav) hanımlarından bazıları olmak üzere bir çok kişi Hz. Aişe'nin bineğine binerek meydana inmasinin doğru olmadığını söylemişlerdir. Tavrının Müslümanların birbirlerini öldürmesi dışında bir sonuç getirmediğini gören Hz. Aişe yaptığından büyük pişmanlık duymuş vefat edinceye kadar aktif siyasetin dışında kalmaya çalışmıştır.
Diğer Hz. Ali'ye biat etmek istemeyen grupta , liderliğini Muaviye'nin yaptığı Suriye grubuydu. Muaviye , Hz. Osman'ın katillerinin cezalandırılmasını istiyordu. Biat etmediği bir halifeyi bu hususta sorumlu tutmasıda ayrı bir çelişkidir.
Sıffin Savaşı ve Tahkim
Hz. Ali Cemel savaşından sonra Kufe'ye giderek burasını devletin merkezi yaptı.
Muaviye'ye mektup yazarak kendisine itaate çağırdı. Muaviye' kendisine biat etmeyerek karşı cepheyi oluşturmaya başladı.
İki ordu Irak - Suriye sınırındaki Sıffin'de karşılaştı. Savaş 27-28 Temmuz 657'de daha da şiddetlendi.
Cuma gecesi en fazla can kaybı oldu. Bu geceye '' Leyletü'l-herir'' (hırıltı gecesi) denir.
Eşter en-Nehai askerleriyle Muaviye'nin çadırına yöneldi. Durumun kötüye gittiğini gören Muaviye bu sıkıntılı anlardan nasıl kurtulacaklarını Amr b. As ile istişare etti. Amr b. As'ın tavsiyesiyle mushafları havaya kaldırarak Hz. Ali tarafının barışa davet edilmesine karar verildi.
Hz. Ali yapılan teklifi samimi bulmasa da askerlerin çoğunluğuna uyarak sorunun çözümünün iki hakeme havale edilmesine razı oldu.
Hz. Ali'nin hakemi Ebu Musa el-Eş'ari ile Muaviye'nin hakemi Amr b. As biraraya gelerek müzakere ettiler.
Sonuçta Hz. Osman'ın mazlum olarak öldürüldüğü, Muaviye'nin iş başından uzaklaştırılarak yeni liderin belirlenmesinin ümmete bırakılmasına karar verildi.
Hakemlerin aldığı kararı önce Ebu Musa el-Eş'ari tarafından açıklandı. Ancak Amr b. As'a sıra gelince hileye başvurup Muaviye'yi tayin (halife) ettiğini söyledi. Muaviye Suriye'de halife ilan edildi. Sıffin savaşının sonucunda İslam toplumundaki bölünme derinleşmiştir.
Tahkim, cahiliye döneminden beri bilinen aralarında anlaşmazlık bulunan kişilerin ya da kabilelerin arasını bulmak amacıyla başvurulan bir yöntemdi.
Ancak Sıffin savaşının akibetinde gerçekleştirilen tahkimde , hakem seçilen insanların temsil ettikleri liderler hakkındaki görüşleri aynı olmadığı için Hz. Ali haksızlığa uğramıştır.
Muaviye'nin hakemi olan Amr b. As onun taraftarı olarak Sıffin savaşına katılmışken, Hz. Ali'nin hakemi olan Ebu Musa el-Eş'ari insanları iki tarafada destek vermemeye davet eden inzivaya çekilmiş tarafsız biriydi.
Haricilerin Hz. Ali'ye Karşı Ayaklanmaları
Hariciler Sıffin savaşından sonra tahkimin kabul edilmesi üzerine ortaya çıkan bir fırka olarak kabul edilir. Haricilik hareketinin doğuşundaki en önemli etken bedevilikten şehir hayatına geçen Arap toplumunun geçirdiği değişimdir. Toplum zamanla siyasal konulara daha fazla ilgi duymaya başladılar. İlk dönemdeki siyasal hareketlerin doğuşunda
Müslümanların karşılaştıkları siyasal sorunları çözmek için Kur'an ve sünnette kendilerine dayanak olabilecek kesin nasların bulunmayışı meselelerin kişilerin düşünce , yorum , tefsir anılmaya değer etkisi vardır.Haricileri ortaya çıkışında özellikle Hz. Osman döneminde toplumun siyasetle daha fazla ilgilenmesi, valilerin ve halifenin icraatlarını sorgulamaya başlamasının da önemli etkisi bulunmaktadır.
Öte yandan zenginliğin paylaşımında ortaya çıkan sorunlarda gerginliği besleyen bir etken olarak karşımıza çıkmaktadır.
Eş'as b. Kays ve büyük bir kitle tahkime destek verirken Hz. Ali'nin ordusunda çok sayıda insan tahkimin yanlış olduğunu düşünüyordu. Tahkimden sonra Eş'as b. Kays tahkime desteği artırmak ve halkı bilgilendirmek amacıyla kabileleri gezerek tahkimname belgesini okumaya başladı.
Temim kabilesine gittiğinde bu kabileden Urve b. Udeyye '' Allah'ın işinde insanları hakem tayin ediyorsunuz. Hüküm ancak Allah'a aittir. ( La Hükme İlla Lillah) diyerek Eş'as'a saldırıp bineğini yaraladı. Bu olay Yemenliler ile Temimlileri karşı karşıya getirdi , fakat liderler araya girerek sorunu çözdüler.
Hariciler Hz. Ali'nin tahkimi kabul ederek büyük günah işlediği görüşünü Kur'an'an çıkarıyorlardı.
'' Eğer müminlerden iki grup birbirleriyle vuruşurlarsa aralarını düzeltin. Allah'ın buyruğuna dönünceye kadar saldıran tarafla savaşın. Eğer dönerse artık aralarını adaletle düzeltin ve adaletli davranın. Şüphesiz ki Allah adil davrananları sever '' (Hucurat 49/9)
Haricilere göre Allah'ın hüküm vermesi gereken bir konuyu ele alarak çözmeye çalışan hakemlerde onları görevlendiren kişilerde büyük günah işlemişlerdir. Tevbe etmezlerse ebedi olarak Cehennemde kalacaklardır.
Nehrevan Savaşı
Hariciler , hakemler buluşuncaya kadar Kufe'de beklemeye devam ettiler. Hz. Ali önce Haricileri kendi hallerinde bırakmayı düşünüyordu. Ancak Abdullah b. Habbab b. Eret ve hamile eşini öldürdüler. Katillerinin teslim edilmesi istendi. Hz. Ali'nin talebi yerine gelmeyince , onlara karşı harekete geçti. Nehrevan'da meydana gelen savaşta Hz. Ali Haricileri yendiyse de Harici sorununu tamamen çözmesi mümkün olmadı. Aksine Hz. Ali'ye besledikleri düşmanlık ona suikast düzenleyerek şehit etmelerine sebep oldu.
Hz. Ali'nin vefatı
Bir grup Harici Mekke'de toplanarak İslam dünyasının içine düştüğü bunalımdan kurtulmasının nasıl mümkün olabileceğini konuştular. Fitnenin sebebi olarak gördükleri Hz. Ali , Muaviye ve Amr b. As'ı öldürmenin sorunu çözeceğini düşündüler.
Aynı gün üçüne de suikast hazırladılar. Diğerleri ölümden kurtuldu. Fakat Hz. Ali , Abdurrahman b. Mülcem ve yardımcıları bir sabah namazı Hz. Ali'ye saldırarak yaraladılar.
Bir kaç gün sonra vefat ett. (661)
Hz. Ali yaşadığı dönemin en önemli alimlerinden biriydi. Hz. Peygamber tarafından yetiştirilmiş, yaşayışıyla ve ahlakıyla örnek bir şahsiyetti.
Hz. Ali döneminde İslam toplumunun yapısında önemli değişiklikler meydana geldi. Daha önce ya da yarı göçebe yaşayan bir çok kabile şehirlerde yaşamaya başladı.
Kabileler arasında evlilikler artmış, kabile kimliği Arap toplumunda herzaman önemli olmuştur.
Kabile ilişkilerinin siyasi hayata ciddi etkileride devam etmiştir.
Bu dönem siyasi bölünmenin iç çatışmaya dönüştüğü bir dönemdir. Ortak değerler için omuz omuza mücadele etmiş , insanların bu dönemde birbirlerine kılıç çektiklerini görmek hayret vericidir. İç savaş beytülmal kaynaklarının ve kişisel gelirlerin önemli bir kısmının savaş masraflarına aktarılmasına sebep olmuştur. Savaş ortamının ticaret hayatına büyük zararlar verdiği de bir gerçektir.
Hz. Hasan Dönemi
Hz. Hasan 625 yılında Medine'de dünyaya gelmiştir. İsmini Hz. Peygamberimiz (sav) vermiştir. Hz. Osman döneminde Ifrikiye ve Taberistan'ın fethi için gönderilen ordulara katılmıştır. Hz. Hasan Kufe'de halife oldu.
Basra , Mekke , Medine , Hicaz ve Yemen biat ederken, Mısır ve Suriye Muaviye bağlı olduğu için biat etmedi.
Muaviye bunu fırsat bilerek Amr b. As'ın komutasındaki ordusunu Irak'a gönderdi. Bunu öğrenen Hz. Hasan adamlarının toplanması için emir verdi. Fakat beklediği deteği bulamadı.
Hz. Hasan, Ubeydullah b. Abbas'ı ordusunun başına komuta etti. Muaviye muhalifleri etrafında maddiyatla tutabilen bir devlet adamıydı. Komutan Ubeydullah'a da maddiyat teklif etti. O da bu teklifi kabul ederek Muaviye'nin ordusuna katıldı. Komutanın karşı tarafa geçmesinin askerin maneviyatı üzerinde olumsuz etki bırakmıştır.
Muaviye, karşı mücadelenin zorluğunu gören Hz. Hasan barış önerisinde bulundu. Hz. Hasan böylelikle hilafet haklarından vazgeçti . (661) Hz. Hasa'ın Kufelilere artık güveni kalmamıştı.
Hz. Hasan'ın öne sürdüğü koşullar arasında geçmişteki olaylar sebebiyle herhangi bir kişinin tutuklanması , geçmişte işlenen suçların afedilmei, herkesin emniyet içinde yaşama hakkına saygı gösterilmesi , Ahvaz'ın haracının kendisine verilmesi yer almaktadır.
Muaviye'ye biat ederek Medine'ye döndü.
Muaviye b. Ebü Süfyan'ın halife olmasıyla Hulefa-yi Raşidin dönemi sona ermiş, doksan yıl sürecek olan Emeviler devri başlamıştır.
Bu yeni dönemde Muaviye'nin oğlu Yezid'i veliaht tayin etmesiyle hilafet saltanata dönüşmüştür.
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
hazırlayan nurşen 35..