Gıybet Hadisi عَنْ أبِي هريرة رَضِيَ اللّهُ عَنْه قَالَ: قالَ رسُولُ اللّهِ أتَدْرُونَ مَا الْغِيبَةُ قَالُوا: اَللّهُ وَرَسُولُهُ أعْلَمُ. قَالَ: ذِكْرُ أحَدِكُمْ أخَاهُ بِمَا يَكْرَهُ. فقَالَ رَجُلٌ: أَرَأيْتَ إنْ كَانَ فِي أخِى مَا أقُولُ قَالَ: إنْ كَان فيهِ مَا تَقُولُ، فقَدْ اِغْتَبْتَهُ. وَانْ لَمْ يَكُنْ فىهِ مَا تَقُولُ فقَدْ بَهَتَّهُ. أخرجه أبو داود والترمذي وصححه.البهتالكذبُ وافتراء على ا“نسان Hz. Ebû Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki"Gıybetin ne olduğunu biliyor musunuz?" "Allah ve Resulü daha iyi bilir!" dediler. Bunun üzerine: "Birinizin, kardeşini hoşlanmayacağı şeyle anmasıdır!" açıklamasını yaptı. Orada bulunan bir adam: "Ya benim söylediğim onda varsa, (Bu da mı gıybettir?)"dedi. Aleyhissalâtu vesselâm Efendimiz: "Eğer söylediğin onda varsa gıybetini yapmış oldun. Eğer söylediğin onda yoksa bir de bühtanda (iftirada) bulundun demektir." [Ebû Dâvud, Edeb 40, (4874); Tirmizi, Birr 23, (1935); Müslim, Birr 70 (2589)] Bir gün Efendimiz eşlerinden Sevde annemizin odasında sabah namazının sünnetini kılmış ve farz için mescide geçmiş. Sevde annemiz de namazını kılıp zikre başlıyorlar. Efendimiz öğle namazını kıldıktan sonra eve geri dönüyor. Bakıyorlar ki Sevde annemiz hala seccadede, zikirle meşgul. İbadete çok düşkün bir hanımmış kendisi. Resûlullah Efendimiz soruyorlar. -Biz çıktıktan beri burda mısın? -Evet, Ya Resulallah. -Sevde, ben sabah çıktım, bütün işlerimi gördüm ve dört kelimeyi üç kere söyledim. Bu kelimeler dilde hafif mizanda ağırdır. Bunları senin sabahtan beri yaptıklarınla denkleştirirsek, benimkinin sevabı daha ziyadedir. Bunu sana öğreteyim mi? -Öğret, Ya Resûlallah. -Subhanellâhi ve bihamdihi, ve adede halkihi, ve rıdâennefsihi ve zînete arşihi, ve midâde kelimatihi.
__________________ EN GÜZEL AŞK: ALLAH! |