Tekil Mesaj gösterimi
Alt 22 Ekim 2015, 01:51   Mesaj No:2

nurşen35

Medineweb Emekdarı
nurşen35 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:nurşen35 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 38944
Üyelik T.: 09 Şubat 2014
Arkadaşları:60
Cinsiyet:Bayan
Mesaj: 9.475
Konular: 1144
Beğenildi:4423
Beğendi:3685
Takdirleri:11319
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Arapça I Fiil Cümlesinin Öğeleri

Kitabımızın ilk ünitesinde kelime türlerine ilişkin bilgi verirken, cümle
çeşitlerine kısa da olsa değinilmiş, başlangıçtaki sözcüğün niteliği
çerçevesinde isim ve fiil cümlesi olmak üzere iki farklı cümleden söz
edilmişti. Öğrenilenler bağlamında isimle başlayan cümleye isim cümlesi,
fiille başlayan cümleye de fiil cümlesi dendiğini hatırlıyoruz.
Devamında bir kelime türü olarak isim, farklı görünümleriyle ele alınmış,
geçtiğimiz üniteden itibaren de cümle üzerinde ayrıntılı olarak durulmaya
başlanmış ve bu çerçevede isim cümlesi ve ögeleri çeşitli yönleriyle ele
alınmıştı.
Bu ünite kapsamında ise fiil cümlesi; tanımı, ögeleri, ögelerin birbiriyle
uyum problemleri ile i‘râb özellikleri üzerinde durulacak, çok sayıda seçilmiş
örnekle ünitenin hedefindeki zihinler ilgili konularda lekesiz bir berraklığa
kavuşturulacaktır.
Öncekilerde olduğu gibi bu ünitenin işlenişi esnasında da bir “Okuma
Parçası” ve söz konusu parçayı anlama ve kavramaya yönelik alıştırmalar
verilerek, hem kelime dağarcığı anlamında bir zenginleşme, hem de ünite
konusuna ilişkin zihnî bir hazırlık öngörülmektedir. Sonrasında
gerçekleştirilen dilbilgisi anlatımının ardı sıra, seçilmiş çok sayıda örnek
aracılığıyla hedef kitle tarafından yazılı ve sözlü anlatımda kullanılabilecek
ölçüde konunun içselleştirilmesi sağlanmaktadır. Anılan hedefe yönelik ve
nicelik ve nitelik yönünden zengin alıştırmalar, konunun geri dönüşü zor bir

biçimde belleklere kazınmasına hizmet etmektedir.
Hep söylendiği gibi dil öğreniminde amaç dilbilgisi değil dilin kendisidir.

Kurallar ancak öğrenilen dilin hatasız kullanımına yardımcı olur. Dolayısıyla
diğerlerinde olduğu gibi bu ünitede de kelime hazinesini artırmak, cümle
kurma ve farklı anlatım becerilerini geliştirmek hadisenin merkezindedir.
Gerek başta verilen “Okuma Parçası, gerekse devamındaki örnek ve
alıştırmaların bu amaca hizmet etmesi düşünülmektedir.


Fiil Cümlesinin
Ögeleri
عَناصِرُ الجُمْلَةِ الفِعْلِيّةِ (الفِعْلُ والفاعِلُ والمفَْعُولُ)

DİLBİLGİSİ
FİİL CÜMLESİNİN ÖGELERİ
Arapçada fiille başlayan cümleye fiil cümlesi denir. Söz konusu cümlenin
ögelerine geçmeden önce Türkçe cümle yapısı hakkında kısaca bilgi
vermemiz yerinde olacaktır.
Türkçe Cümle Yapısı
Türkçeden de biliyoruz ki bir cümlenin kurulabilmesi için iki temel ögeye
ihtiyaç vardır: Özne ve yüklem. Bunlardan ilki olay ya da eylemi
gerçekleştiren unsur, diğeri ise olay veya eylemin bizzat kendisidir. Anılan
iki unsurun bir araya gelmesi bir söz öbeğine cümle diyebilmenin olmazsa
olmaz koşullarıdır.
Belirtilen temel ögeler yanında cümleyi anlam yönünden bütünleyici
başka bir takım ögeler daha mevcuttur ki bunlara tümleyiciler anlamında
tümleç adı verilir. Anılan ögeler, cümlenin kuruluşu için var olmaları zorunlu
olmamakla birlikte, olay veya eylemin konusu, yeri, yönü, zamanı, şekli
konusunda tamamlayıcı bir işlev görürler.
Söz gelimi, “Ali okudu.” ifadesi bir cümledir. Çünkü gerek okuma
ediminin kahramanı (Ali), gerekse eylemin bizzat kendisi (okudu) bir araya
gelerek anlamlı bir bütün oluşturmuş durumdalar.
Ancak “Ali, evde kardeşine uyku öncesi etkili bir sesle güzel bir masal
okudu.” ifadesinde temel öge konumundaki “Ali okudu” cümlesi yan
ögelerce yer, yön, zaman, nitelik ve konu olarak tamlanmıştır.
Arapça Cümle Yapısı
Sıkça değinildiği gibi Arapçada cümle ikiye ayrılır. Bu ayrım başlangıç
sözcüğünün isim veya fiil olması ekseninde yapılabildiği gibi temel
ögelerinin sıralanışına göre de yapılabilir. Buna göre “İsimle başlayan
cümleye isim cümlesi, fiille başlayan cümleye fiil cümlesi denir” biçimindeki
klâsik tanımı sürdürmek de “Öznesi yükleminden önce gelene isim cümlesi,yüklemi öznesinden önce gelene fiil cümlesi adı verilir” biçimindeki modern
tanımı benimsemek de mümkündür.
Geçen ünitede ele alınan isim cümlesinin özne-yüklem sıralamasına göre
kurulan bir cümle tipi olduğunu öznesine mübtedâ, yüklemine de haber
dendiğini hatırlattıktan sonra esas konumuz olan fiil cümlesine geçebiliriz.



Fiil Cümlesi ve Ögeleri

Fiil Cümlesi: Fiille başlayan, bir başka deyişle yüklemi öznesinden önce
gelen cümlelerdir. Yüklemine fiil öznesine fâil denir.
Örnek نَامَ الطِّفْلُ : 1 (Bebek uyudu). Görüldüğü gibi ifade eylem ile sahibini
bir araya getiren bir söz öbeğidir. Eylemle sahibini yani yüklemle öznenin
asgari varlığının söz konusu oldukları bu tip öbeklere cümle dendiğini
biliyoruz. İlgili cümleye yeniden dönersek onun uyudu anlamına gelen نَامَ
fiiliyle başladığını fark ederiz. Dolayısıyla fiille başladığı için bu cümleye fiil
cümlesi, ilk ögesi ( نام )’ye fiil (yüklem), ikinci ögesi ( الطفلُ )’ye ise fâil (özne)
adı verilir.
Fiil cümlesinin yukarıda belirtilen temel ögeleri (fiil-fâil) yanında bir de
tümleyici ögeleri vardır ki bunlara mef‘ûl adı verilir.
Örnek شَرِبَ الطِّفْلُ اللَّبَنَ صَبَاحًا : 2 (Bebek sabahleyin süt içti) Cümlesinde içti
anlamına gelen شرب fiil, bebek anlamına gelen الطِّفْلُ fâil, süt anlamına gelen
اللَّبَنَ ile صَبَاحًا ise mef‘ûl’dür.
Örnek قَامَ الطُّلاَّبُ اِحْتِرَامًا : 3 (Öğrenciler saygı için ayağa kalktı) Cümlesinde
ayağa kalktı anlamına gelen قام fiil, öğrenciler anlamına gelen الطلابُ fâil,
saygı için anlamına gelen احترامًا ise mef‘ûl’dür.
Konunun bu kısmında fiil cümlesinin ögeleri hakkında ayrıntılı bilgi
vermek istiyoruz.
1. Fiil: Tek başına bir anlam ifade eden kelimelerden olup, geçmiş, şimdiki
ve gelecek olmak üzere üç zamandan birine bağlı olarak bir oluş veya bir
eylem bildirirler.
Söz gelimi, ( فَهِمَ ) “anladı”, ( ذكََرَ ) “andı”, ( يَنْظُرُ ) “bakıyor/bakar”, ( (يَسْمَعُ
“duyuyor/duyar”, ( اُخْرُجْ ) “çık”, ( اِشْرَبْ ) “iç” kelimelerinden her birinin bir oluş
veya bir eylem bildirdiği görülüyor. Anılan sözcüklere fiil diyebilmemiz için
anlam içeriklerini üç zamandan birine bağlı olarak ifade edip etmediklerini
denetlemek durumundayız. Bu denetim sonrası onların anlam içeriklerini
teşkil eden oluş veya eylemleri bir zamana bağlı olarak ifade ettiklerini tespit
edersek onlara fiil diyebiliriz. Aksi takdirde fiil değil isim olarak
değerlendiririz.
Örneklerimiz içerisinde ilk iki sözcük “anlama” ve “anma” eylemlerinin
geçmiş zamanda gerçekleştiğini; peşi sıra gelen iki sözcük “bakma” ve
“duyma” eylemlerinin şimdi yapılmakta olduğunu veya geçmiş, şimdi ve
gelecek tüm zamanlarda meydana gelme potansiyeli taşıdığını; son iki sözcük ise “çıkma” ve “içme” eylemlerini yakın veya uzak gelecekte yerine
getirmesini muhataptan istemeyi ifade etmektedirler.
Görüldüğü gibi sözcüklerin tamamı bir oluş, bir eylem bildirmesinin yanı
sıra onları geniş veya sınırlı bir zaman dilimiyle ilişkilendirmektedir. İşte bu
tip sözcükler Arap dilbilgisi otoriteleri tarafından fiil adıyla anılmıştır.
Zamandan bağımsız oluş veya eylemler mastar olup, fiil değil, isim olarak
değerlendirilirler. Söz gelimi قِرَاءَة (okumak), خُرُوج (çıkmak), طَلَب (istemek)
kelimeleri her ne kadar iş, oluş veya eylem bildirseler de zamandan bağımsız
oldukları için fiil değil isim olarak kabul edilirler.


fiiller zaman
bakımından üç kısma ayrılır: Mâzî, muzâri ve emir.
a. Mâzî: Türkçemizdeki dili geçmiş zamanın karşılığıdır.
كَافَأَ الأُسْتَاذُ خَالِدًا) ) “Hoca, Halit’i ödüllendirdi” cümlesindeki ( (كَافَأَ
“ödüllendirdi” sözcüğü, ( ضَحِكَ عَلِيٌّ ) “Ali güldü” cümlesindeki ( ضَحِكَ ) “güldü”
kelimesi ve ( خَرَجَ الطُّلاَّبُ مِنَ الْمُخْتَبَرِ ) “Öğrenciler laboratuardan çıktı”
cümlesindeki ( خَرَجَ ) “çıktı” kelimesi birer mâzî fiildir.
Başlıca Mâzî Kalıpları: Mâzî fiile özgü ve onu gerek isimden, gerekse
diğer fiil çeşitlerinden (muzâri ve emir) ayırt edebilmemizi sağlayan
özellikler




Alıntı..
__________________
O (cc)’NA SIĞINMAK AYRICALIKTIR
Alıntı ile Cevapla