Durumu: Medine No : 4458 Üyelik T.:
19 Ekim 2008 Arkadaşları:0 Cinsiyet:kadın Memleket:sivas/istanbul/ Mesaj:
5.605 Konular:
582 Beğenildi:4861 Beğendi:6533 Takdirleri:26122 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | Cevap: Medineweb Tıbbı Nebevi tavsiyeleri
HACAMAT FIKHEN ‘MENDUP’
Tıbb-ı Nebevî’de yeri olan hacamat, Arapça hicame(t) yani ‘emmek’ anlamındaki hacm kökünden geliyor. Hacamat yaptırmaya ‘ihticam’, bu işi meslek edinen kişiye ‘haccam’, kullandığı fanus ve bardak gibi aletlere de ‘mihcem’ deniliyor. Hacamat, deri altındaki birikmiş, damarda dolaşmayan, atıl kalmış, vücuda zararlı ve biriktiği noktada ilgili organa zarar veren kanın vücuttan dışarıya atılması işlemi olarak tanımlanıyor. Bu yöntemde vücudun herhangi bir yeri hafifçe çizilip üzerine bardak oturtularak kan alınıyor. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Figen Es, hacamatla dinî platformda hakkıyla ilgilenilmediğini ve bu tedavi şeklinin faydalarının akademik çalışmalarla yeterince desteklenmediğini düşünüyor. Bu sebeple Es’e göre kupa terapisi, kişisel tavsiye bazında kalıyor ve çoğu zaman da ehil olmayan kişilerce uygulanıyor.
Ehil olmayan kişilerin bu işlemi yapması ise birçok sağlık riski taşıyor. Uygulama esnasında tıbbî temizliğe ve belli şartlara dikkat edilmediğinde hepatit gibi kan yoluyla bulaşan hastalıklar kişiden kişiye geçebiliyor. İlahiyat Profesörü Suat Yıldırım, Müslümanların hacamat yaptırmasının fıkhen ‘mendup’ (müstehab) hükmünde olduğunu ifade ediyor. Yıldırım’a göre hacamat, koruyucu hekimlik kapsamında tedavi edici yönü olan bir uygulama. Fakat bu yöntem, dilenen her zamanda uygulanamıyor. Hacamat yaptırmanın yıl içinde belirli vakitleri bulunuyor. Hz. Enes’in (ra) aktardığı “Resûlullah buyurdular ki; ‘Kim hacamat olmak isterse, Hicrî ayın 17, 19 veya 21’ini arasın. Sakın, kan fazlalaşmak suretiyle birinize galebe çalıp onu öldürmesin.’” hadisinde de belirtildiği gibi hacamatın hicrî takvime göre ayın 17, 19 ve 21. günlerinde yapılması tavsiye ediliyor. Gün olarak da pazartesi ve perşembe günleri tercih ediliyor. Salı günü yapılmaması şeklinde rivayetler olduğu söyleniyor. Bilim adamları, kupa tedavisinin ay dolunay halindeyken yapılmasını öneriyor. Çünkü kişinin kan basıncı bu dönemde yükseliyor ve sinirleri gergin oluyor. Bu günlerde hacamatla kan hareketlendirilerek insanların gerginlikten kurtulması sağlanıyor.
KİŞİNİN, ŞİFA BULACAĞINA İNANMASI GEREKİYOR
Kişinin yaş ve sağlığının hacamata uygun olması, en önemlisi de bu tedaviyi uzmanına yaptırması hayatî önem taşıyor. Çünkü ehil olmayan kimse, tedaviye uygun olmayan hastanın kalp, şeker, tansiyon gibi başka rahatsızlıklarının nüksetmesine ya da rahatsızlığın daha da artmasına yol açabiliyor. Hacamatı 2 yaş altı ve 70 yaş üstü olanlar, hamileler, diyaliz, metastas kanseri ve hemofili hastaları, ileri derecede kansızlar ve yeni ameliyat olanlar yaptıramıyor. Büyük ameliyatlardan 1 yıl önce, katarakt ameliyatlarından sonra, lazer uygulamasından 1 yıl önce bu tedavi uygulanamıyor. Bunun yanı sıra hacamatın yapılacağı cilt üzerinde de problem olmaması gerekiyor. Ben, vitiligo, yara olan bölgelere kupa tedavisi uygulanamıyor. Ayrıca hacamat yaparken kişinin, Efendimiz’in bu yöndeki tavsiyesini hatırına getirmesi ve rahatsızlığının şifa bulacağına inanması gerekiyor.
“Hacamat nasıl yapılıyor?” sorumuzun cevabını ise Dr. Cevdet Mirmahmutoğulları’ndan alıyoruz. Mirmahmutoğulları’na göre hacamat ile pıhtılaşmış, pelteleşmiş, çürümüş, toksik kan vakumlama sistemi ile alınıyor. İşlem öncesinde yapılacak bölge batikon ile temizleniyor. Bölgeye 1-3 dk vakum tutularak kanlanmasının artması sağlanıyor. Sonra o yere steril jilet uçları ile 1 mm derinlikte 0,5-1 cm uzunlukta ve 1’er cm aralıklarla kesik atılıyor. Vakumlama tekrar yapılarak özel steril kupalara kirli kan toplanıyor. Parlak kırmızı kan gelinceye kadar vücuttan toksin yüklü kan toplanıyor. Ardından bölge önce batikon, daha sonra kantaron (yoksa zeytinyağı) ile temizleniyor. Açık kalması ise yaranın iyileşmesini hızlandırıyor.
Hacamat yaptırmadan önce ve sonra dikkat edilmesi gereken bazı hususlar var. Yaptırmadan bir gün önce et, süt, yumurta, yoğurt, peynir, margarin gibi hayvansal gıdalardan kaçınmak şart. Kan sulandırıcı ilaçların alınmaması, kiraz yenilmemesi ve zaruri değilse ağrı kesici bile kullanılmaması lazım. Hacamata gitmeden önce en az 3 saat içerisinde yemek yememek ve abdestli olmak da gerekiyor. Hacamat sonrasında ise; en az 4 saat uyunmaması, en az 24 saat duş alınmaması ve sirke veya ballı şerbet içilmesi de önemli. Çünkü sirkenin, hacamattan sonra vücuttaki mikropları kırma özelliği bulunuyor. Ayrıca 3 gün boyunca hayvansal gıdalardan uzak durulması gerekiyor.
Milattan önce 3. yüzyıllardan günümüze ulaşan kadim bir tedavi şekli hacamat. Sağlığını korumak ve şifa bulmak isteyenler, Efendimiz’in (sallallahu aleyhi ve sellem) de tavsiye ettiği bu yönteme başvurabilir. Hadis-i şerifte buyrulduğu gibi, “Sefer ediniz şifa bulunuz, oruç tutunuz şifa bulunuz, hacamat olunuz şifa bulunuz.”
Büyü ve sihiri bile bozuyor!
Hacamatın faydaları saymakla bitmiyor. Birkaçı şöyle:
Kılcal damarlardaki tıkanıklığı açar.
Kan ve dokulardaki kan ve toksinlerin atılmasını sağlar.
Uygulanan bölgeye bağlı damarlardaki kan akımını canlandırır.
Besin ve oksijenin dokulara rahat ulaşımını sağlar.
Kaslardaki sertlik ve ödemi çözer.
Bağışıklık sistemini kuvvetlendirir, vücuda direnç kazandırır.
Dalak/karaciğer ve sinirsel/psikolojik hastalıkların iyileşmesine yardımcı olur.
Korku, kaygı bozukluğu, depresyonu tedavi eder.
Tansiyonu dengeler.
Büyü ve sihire karşı etkilidir.
Ağrılı çıban, kist ve tümörlerde faydalıdır.
Yaralanma ve incinmeleri tedavi eder.
Vücuttaki enerji ve key (canlılık) yollarındaki akımı düzeltir.
ALINTI
__________________ Birbirimize Fikirlerimiz uyuşmasa bile İNSAN olduğumuz için SAYGI duymamız lazım...
Ne MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE.... |