İşte Hz. Hatice vehüveyled: Onun için Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in sözlerini analım. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyuruyorlar:
“Allah, bana ondan daha hayırlı bir zevce vermedi. İnsanlar beni inkâr ettiğinde o bana inandı, insanlar beni yalanladığında o beni doğruladı, insanlar beni mahrum bıraktığında o malı, mülküyle beni destekledi. Sadece ondan Allah bana çocuklar ihsan etti.”
Kureyşliler Kâbe’nin içine mü’minler hakkında ağır ve zulmedici kararları yazan bir kâğıt astıkları zamana dönelim. Bu kâğıda göre Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in ölü veya diri teslim edilmediği taktirde O’nunla birlikte olanlara hayat hakkı tanınmıyordu.
Onları ablukaya almışlardı. Bu abluka tam üç yıl devam etti. Orada Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.)’in Sevgili Eşi Hz. Hatice (r.a.)’ da vardı. Açlığa, kıtlığa onlarla birlikte katlandı.
Allahû Tealâ’nın onlarla birlikte olduğu, en çok yakın olduğu devrede Hz. Hatice (r.a.)’ da onların arasındaydı. Öyle ki aşırı açlıktan dolayı karınlarına taş bağladıkları söylenir. Üç yıl sonunda, onlara atılan bu ok Kureyş’in karargâhına tekrar geri döndü. Ve bütün Kureyşliler, Leheb haricinde, yapılan bu zulmün farkına vardılar.
Ne zaman ki; bu zulmedici kararı belirttikleri kâğıdı Kâbe’den almaya gitmişlerdi, işte o anda baktılar gördüler ki kâğıt ortada yok. Allahû Tealâ, o kâğıdın yok edilmesi üzere karıncaları görevlendirmiş.
Karıncalar, o kağıdın hiçbir parçasını bırakmamacasına yemişler, bitirmişler.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), zevcesiyle birlikte evine döndükten kısa bir süre sonra 65 yaşında Sevgili Hatice (r.a.) Hakk’ın rahmetine kavuştu.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.)’in ilk zevcesi, sahâbenin üstün hanımlarından biri olan Hz. Hatice (r.a.) için Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in şu iki sözünü iletirler: “Bana onun sevgisi bahşedildi.”
“Ben, Hatice’nin sevdiklerini severim.”
Alıntı...