Cevap: ümitsizlik hastalığı-
Ümit; İyi ve faydalı bir şeyin gerçekleşeceği beklentisi ve inancı taşımaktır. Güven duygusunun kaynağıdır.
Üç zaman diliminden geçmiş zaman elimizden çıktığına ve şimdiki zaman da elimizden çıkmak üzere olduğuna göre, ancak gelecek zaman hakkında ümitler taşıyabiliriz.
Çiftçi, ektiği tohumdan ne kadar verim alacağını bilemez ve diktiğimiz ağacın meyve verip veremeyeceğini bilemeyiz. Zira bir bela ve musibet engel olabilir.
Ama çiftçi olsun, öğrenci olsun, anne olsun, hemen herkes yaptığı işi, ümitle, yani “BİRŞEYLER UMARAK” yapmaktadır.
İşlerimizi ümitle yapar, hedeflerimize doğru ümitle yol alırız. Ümitsizlik iradenin felç olması demektir. Teknik direktör futbol sahasına ölüleri sürmez, çünkü ölüden hiç bir ümidi yoktur.
Ölü insanın yapacağı hiç bir hareket olamaz. Ümitsiz insanda da ölü gibi pasifize bir durum görülür. Ümitsizlik hissi için Bediüzzaman’ın "Kanser gibi bir hastalıktır" demesi ibret vericidir.
“Her şeyimi bir yangında kaybettim” diyen birine, bilge bir zat “bende sandım ki sen ümidini kaybetmişsin. Ümit ile her şeyi kazanabilirsin ama kork ki ümidin giderse asıl o zaman bitersin” demiştir.
Gözümüzü, kapadığımızda bile rüya vasıtasıyla ya da hayal ile aydınlık bir dünyada yolculuğa devam ederken ümitsizlik karanlığında kendini bırakmak niye!
Rabb-i Rahim’in hitabına kulak verelim. bakın ne ferman ediyor.
- Allahın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Çünkü kâfirler topluluğundan başkası Allah’ın rahmetinden ümit kesmez. (Yusuf, 87)
- İnsanlara bir nimet, bir bolluk tattırdığımızda onunla sevinip şımarırlar. Şayet kendi yaptıkları sebebiyle başlarına bir fenalık gelirse, hemen ümitsizliğe düşerler. (Rum, 36)
Bu ayetlerde ve daha başka ayetlerde ümitsizlik kâfirlerin bir sıfatı sayılmış, müminde olmaması gerektiği vurgulanmıştır. Çünkü mümin;
Bediüzzaman’ın değerlendirmesine göre hedefine yürürken önüne çıkan engeller karşısında “Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin” ilahi sözünü kılıç gibi kullanmalı,
ümitsizliğin başını kesmelidir. Bir hadis-i kutside "kulumun zannı üzereyim" buyuran Rabbimize itimat etmeli, rahmetini ittiham etmemeliyiz. Her şeyde bir hayır olduğunu düşünmeli
"Rahmetim her şeyi kuşatmıştır" (Arâf, 156) fermanını hatırlamalıyız. MÜMİNLERİN SİGORTASI (Hasbünallahü ve ni’mel vekil)
Başımıza gelecek her türlü belâ ve musibete karşı Allah bize yeter. O, ne güzel dost ve ne güzel bir vekildir “Hasbünallahü ve ni’mel vekil” diyen bir insan, Allah’a sığınır ve
“Müminlere yardım etmek, bizim üzerimize hak olmuştur”(Rum, 47) ayetini hatırlar, hadiselerin dağ gibi dalgaları da olsa engellere takılmadan yürür gider. Olayları hayra yorar, hayata iyi yönden bakar
"Güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayatından lezzet alır" rahatlığına ulaşır.
alıntıdır..
__________________
~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~ |