Diyarbekir Zindanında İki Gün
Bir yanımda Devrime dair çocuksu düşlerim
diğer yanda namussuz Zalimin çelik bilekleri
Dışarda açmış karahazer çiçeklerinin kokusu
Damarlarım sızlıyor Sevgili
Dört duvar arası kalabalıklarım var benim yarınlarımda
Biliyorum ki sevgili;
Kırılan her bir kemiğime, çekilen her bir tırnağıma karşılık
Dicle Kenarında.. Diyarbekir surlarında elinde bir bardak demli çay
Bekle beni Sevgili..
çelik çomak oynarız belki beraber..
Tüm namluları üzerimize çevrilmişken hayatın..
Tankların ve topların eşliğinde halaya durarız..
Filistin diyarından zılgıtlar gelir..
Çeçenya'dan marşlar yükselir..
Ağrı'da bir çocuk Kürtçe türküler söyler...
Halepçe.. ah o mazlumlar diyarı yoksul şehir..
Ellerinde kırmızı güller ile karşılar bizi..
Sevgili..düşünsene.. hayal kursana biraz..
düğünümüz Beyrut sokaklarında olur..
Balayına Afganistan'a gider..
Keşmir'de Bulutları izler..
Gecesinde Bağdat meydanında meşale yakan gençlerle sohbet ederiz.
Eski yunan'dan iki filozof buluruz belki; yıkık firavun mezarları arasında..
Nemrud'dun ateşine atılmış İbrahim'e su taşırız..
Yapamadık diyelim.. Niyet ederiz..
Sabah Namazında Mekke'ye gider..
Tekbirler Eşliğinde Cennet'e gideriz..
Hayal Kur Sevgili..Özgürlüğe dair..
Demir parmaklıklar.. Kan kokuları... çelik çubuklar..
Kırılan Kemikler üzerine yemin olsun ki sevgili..
Özgürlük çok yakınımızda.
Şah damarından bile yakında...
İbrahim İnecik
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]