Durumu: Medine No : 18779 Üyelik T.:
20 Mayıs 2012 Arkadaşları:6 Cinsiyet: Memleket:Malazgirt Yaş:48 Mesaj:
151 Konular:
93 Beğenildi:17 Beğendi:0 Takdirleri:32 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | İRTİCA’YA KARŞI İSLAM / Mevlüt HÖNÜL İRTİCA’YA KARŞI İSLAM / Mevlüt HÖNÜL
İrtica: Türkçede "geriye dönüş" ya da “gericilik” anlamında kullanılmaktadır, kelime Arapça: رجع rücu' kökünden gelmektedir. Kur’anî kavramları tetkik ederken, vahyin rehberliğinde tevhid, bilgi, maruf ve taakkul ile hareket ederek cehalete, münkere, beyinsizliğe karşı hakikati gün yüzüne çıkarmak, yanlış anlayışların İslam dini ile alakasının olmadığını ispat etmek, sorumluluk bilinci ile hareket etmek vazifemizdir. Ülkemizde bir dönemler meydanlarda “Kahrolsun irtica!”, “Kahrolsun şeriat!” sloganları atanlar/attıranlar kelime-kavram aldatmacası ile asıl karşı oldukları şeyin İslam olduğunu beyan etmekte idiler. “Türkiye laiktir, laik kalacak!” sloganının arkasına saklanarak İslam’a olan düşmanlıklarını ortaya koymaktan geri durmayan, 28 Şubat’ın mimarı Çevik Bir ve avenesi gibi birtakım çevreler en yüce hakikatlerin üzerini örtmek için çabaladılar. Ülkemiz ve dünya genelinde irticai faaliyet yürüten kişi ve gruplar, siyasal, dünyevi çıkarları doğrultusunda, vahyin emrettiği dine karşı kendi beşeri ihtirasları ile hareket etmekte ve bunu insanlara “din” olarak sunmaktadırlar. Buna örnek olarak ülkemizde mevcudiyetini koruyan tarikat ve cemaatler örnek gösterilebilir. İnsanları Allah ve din ile aldatma sanatını her koşulda, salya sümük ağlayarak, sızlanarak icra eden “efendiler” ve yardakçıları, toplumun algılarıyla oynayarak, Allah’ın dini hususunda şüphelere yol açmışlardır. Birinin söylediğini bir başkası reddetmektedir. Hakikatin kaynağı olan Kur’an’dan beslenmeyen toplumların açlık, sefalet, savaş ve sömürü ile iç içe yaşamaları kaçınılmazdır. “İrtica” diyerek İslam’a saldıran kesimler, Müslüman’ca yaşamaya çalışan, namaz kılan, oruç tutan, hacca giden, zekât veren, içki içmeyen, karısını kızını başıboş bırakmayan insanları “gericilik” ve “yobazlık” la yaftalıyor lakin kendi soysuzluklarını, sarhoşluklarını, ülkeye ve millete olan düşmanlıklarını, Batı’ya yaptıkları yalakalığı “ilericilik” olarak sunuyorlar. Varsın onların karşı durdukları yaşam biçimi “irtica”, kendi süfli yaşamları da “çağdaşlık, ilericilik” olsun. Laik-seküler taassup ile hareket edenler, Cumhuriyet tarihi boyunca fahşayı hüner sayarak, İslam düşmanlıklarını kelime-kavram oyunları ile ortaya koymaktan asla geri durmadılar. Genç nesilleri İslam’dan soğutmak için piyasada var olan yanlış söylem ve eylemler üzerinden algı operasyonları gerçekleştirerek, bilgisiz, maneviyattan uzak nesiller var etmeyi hedeflediler. “İlericilik” adı altında Avrupa’nın ve Amerika’nın ahlaksızlıklarına sarılanlar, Müslüman’ca yaşamaya çalışanlara “gerici” diyerek saldırdılar. Geçmişlerinden bihaber olanlar, tıp, astronomi, matematik gibi alanlarda emek sarf etmiş Müslüman âlimlerin, filozofların adını anmazlarken, Cumhuriyet tarihi boyunca bu alanlarda değer üretememiş oldukları gerçeğinin üzerini örterek kendilerini “ilerici” olarak tanıttılar. Adalete, marufa sarılarak yaşamaya çalışan Müslümanların, mezkûr kesimlerin taşkınlık ve serkeşliklerine katılmamalarının adı “gericilik”, ahlaksızlığın, zulmün, ataletin, hayvanlar gibi yeme içmenin, halkın sırtından kazanç elde etmenin, yan gelip yatmanın adı “ilericilik” oldu. Merhum Ali Şeriati’nin “Geçmişin eşek çuluna değil, köle Bilal’i bir özgürlük savaşçısı yapan ruha dönülmelidir” sözü, İslam'ın öze dönüşünün ne anlama geldiğine dair söylenmiş en güzel sözlerden biridir, bu aynı zamanda “irtica” diyerek Müslümanlara saldıranlara karşı verilmiş en esaslı cevaplardandır. Sahte “ilericilik” anlayışı doğrultusunda Müslümanlara “dinci, kökten dinci, gerici, örümcek kafalı, yobaz” yaftası vuranlar, Kur’an’ın esaslarını çöl kanunları, Müslümanları bilcümle bedevi olarak görenler, Cumhuriyet tarihi boyunca güzel ahlak, şan ve şeref ile insanların kalplerine sevgi tohumları serpen ecdadımızdan bizi koparmak için var güçleriyle çalıştılar.
Oysa “uygarlık” adı altında haramı helal, helali haram saymaktan geri durmayanlar, ailelerin parçalanmasına sebebiyet verenler, serserileri “sanatçı” olarak yutturmaya, televizyon kanalları vasıtasıyla özellikle genç kesimlere sapkınlık aşılamaya çalışanlar, cahiliyeye dönüş bağlamında irticacıların ta kendileri idi. “İrtica” kavramını Müslümanlara yamama gayesinde olanların ekmeğine yağ süren diğer gerçek yobazlar, mala mülke, makama mevkie kavuşmak adına Kur’an ile alakası olmayan yeni bir din icat ettiler, kimi kendini mehdi ilan etti, kimi halkı sömürmek için Allah’ın adını kullandı. Bunların yanlışlarını “din budur işte” diyerek kullananlar ise, dinden bihaber cahiller ve toplumun sırtından inmeyen diğer bir kısım asalaklardı. İrtica, vahyin karşı durduğu cehaletin temellerden biri iken, bugün bunun vahyi yaşamaya gayret edenlere isnat edilmesi, onlara karşı kullanılması için hâlâ gayret gösterenler, aslında kendilerini tarif eden kimselerdir, böylelerinin Kur’an’dan, dinden, iman yana nasipleri yoktur. Mevlüt HÖNÜL [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
__________________ “...Kendinizi satmayınız. Hür, özgür insanlar olunuz, kendini satan satıcılardan olmayınız” İmam HÜSEYİN (a.s) |