[bilinmez]

FUSSİLLET SURESİ BİZE NE ANLATIYOR.

Fussillet süresinin işlediği konu ;Rasulullah a karşı inatla karşı çıkan kafir ve muşriklerin asılsız iddaları ve Rasulullah as mı hakir görmeleri,Rasulullah ında bunlara karşı asil ve tavissiz duruşundan bahsetmektedir.Tabiki Rasulullahın şahsında her müslümanın başına gelecek bu durumda,yine Rasulullah ın sergilediği tavrı her müslümanın segilenmesi adına bütün müslümanlara bir örneklik teşkil etmektedir.
Rasulullah(s.a) ve ashabı Kur'an okuduklarında, onları kimse duymasın diye düşünüp plan yapanlar çözüm olarak,gürültü çıkarıyorlardı. Ayrıca Kur'an'ın ayetlerini siyak ve sibakı içinden sıyırarak başkalarının İslam'ın mesajını anlamalarını engellemeye çalışıyorlardı.
Bu durum bu günde mealci diye geçinenlerin yaptığıyla bir çok benzerlik göstermekte,bu gün mealcilerde kuranın ayetlerinin siyak ve sibakından uzak pozitivist bir akıma tutulmuş halde insanlarıda aynı delhizlere sürüklüyebiliyorlar.

Ayrıca Kuranın bir mucize olduğunu açıklayan Rasulullah a karşı müşrik kafirler,neden arapça bir söz mucize olsun ki,halbuki arapçayı bizler biliyoruz.Senin getirdiğim dediğin, ancak başka bir dilde olsaydı mucize olurdu diyebilecek kadar aklı selimden uzaktılar.

Böylesine körükörüne yapılan muhalefete karşı tabiki cevaplar gecikmiyordu.

Allah'ın vahyyettiği ve gerçekleri çok açık bir şekilde beyan eden bu kelam, arap dili konuşan bu toplumun anlaması için tabiki Arapça olmalıdır. Cahiller bu kelamda bir aydınlık görmüyor olabilirler ama akıl sahipleri ondan istifade etmektedirler. Bu ise bu cahillere ağır gelmektedir.Halbuki Allah'ın bu kelamı vahy etmesi, O'nun rahmetinin bir delili değilmidir. İşte bazı kimseler, bunu eziyet ve zahmet zannedebilir.

Kalpleri mühürlenmişlere Rasulullah ın anlatacağı hiçbir şey tesir etmez.Bu ancak arınmak isteyenler için faydalı olacak bir beyandır.
Sizler inkar etseniz bile, yine de sizleri yaratan Allah'ın bir olduğu gerçeği değişmez. Fakat doğruyu kabul eder ve amellerinizi düzeltirseniz, bu sizlerin yararına olur. Yok eğer inkar etmekte ısrar ederseniz, kendi kendinize felaketi davet etmiş olursunuz.

Sizler bir taraftan Allah ın yaratıcılığına inanıyor,diğer taraftan ise Allah a ortak koşuyorsunuz.Bu nasıl bir akletme şeklidir.Bu yaptığınız sizin sadece helak olmanızı sağlayacaktır.

İnkarınızda ısrar ettiğiniz takdirde, geçmiş dönemde sizler gibi inkarında ısrarcı olan toplumların başına gelenin bir benzeride sizlerinde başınıza gelecektir.Ayrıca dünya hayatının sonunda yani ahirettede büyük cezalar göreceksiniz.
Dünya hayatında peşine takıldığınız,ve şeytanın adamları olmuş varlıklar sizlerin sadece küfrünüzü artırabilir .Ayrıca akletmenizede engeller çıkarırlar.Sizler ahirette elinize fırsat geçse bu dünyada dost edindiklerinizi ahirette ayaklarınızın altına alacaksınız. .

Kuranın insanlara ulaşmasına karşı engeller koymaya çalışmanızda boş bir uğraştır.Sizler bu nurun önüne geçemiyeceksiniz halen akletmiyen varlıklar gibi davranmayı bırakmıyacakmısınız.

Bu gün muhalif olduğunuz Kuran ve Rasulullah ın hiç mi doğru olduğunu düşünmessiniz.Düşününki bunlar doğrudur .

Peki sizler yarın bunun doğru olduğunu görünce ne yapacaksınız hiç mi,hiç düşünmüyor ve kendinize acımıyorsunuz.

Ayrıca ,İnanmayanlara verilen bu cevapların yanında, inananların ise çektiği sıkıntılar ve zorluklara karşı sabretmeleri ve dayanma gücü göstermeleri, bunun bir imtihan olduğu nasihat ediliyordu.

Ey inananlar sizler bu sıkıntının içinde nasıl başarıya ulaşırı merak etmeyin.Bu tür vesveselere yer vermeyin.

Sizler ancak Kuranın ahlakıyla ahlaklanın ve bunun örnekliğini sergileyerek insanlara bunu ulaştırmaya çalışın başarı ancak Allah a güvenen ve dayananlara yine Allah ın yardımıyla gelecektir.