Altı günlük şevval ayı orucundaki sır nedir?
Ramazan-ı Şerif orucunu bitiripte bayrama çıkan kimselerin nefisleri çoğu zaman şehevi arzu ve istekleri tatmin etmeye yönelir. O yüzden de yine gönülleri bir gaflet ve kasvet perdesi örter. Ama altı günlük Şevval orucu tutulursa, bir yandan gönülleri örtmek isteyen gaflet perdesi kaldırılır, bir yandan da Ramazan-ı Şerif ayı boyunca yapılan eksiklik ve bozukluklar giderilmiş olur. Tıpkı farzların ardından kılınan sünnet namazlar ve namazda işlenen bir hatada yapılan “Sehiv Secdesi” gibi.
Bu orucun meşrû kılınmasındaki bir diğer sır da şudur:
Ramazan-ı Şerif ayının peşindeki bu oruç, farz namazların peşinden kılınan sünnet namazları gibidir. Nasıl ki bu sünnetler, farzlarda olması muhtemel kusurları telafi ediyorsa, Şevval ayında tutulan oruç da Ramazan-ı Şerif orucunda bulunması muhtemel kusurları telafi eder. Ayrıca oruç ibadetinden usanılmadığı da ifade edilmiş olur.
Süfyanı Sevri (Kuddise Sirruhu) anlatıyor:
Ben Mekke-i Mükerreme’de üç sene oturdum. Mekkelilerden bir kimse her gün Harem-i Şerif’e gelir, tavaf eder, namaz kılar ve sonra bana selam verip giderdi. Ben bu kimse ile tanıştım. Bir gün o kimse beni yanına çağırdı. Bana dedi ki:
“Ben öldüğüm vakitte kendi elinle beni yıka, namazımı kıl ve defneyle. O gece beni terk etmeyip kabrimde gecele. Münker ve Nekir meleklerinin suali anında bana Kelime-i Tevhid’i telkin et” dedi.
Ben de o kimsenin istediklerini yapmayı kabul ettim. Bana emrettiğinin aynını yaptım. Kabrinde geceledim. O gece uyku ile uyanıklık arasında iken:
“Ya Süfyan! Beni korumaya ve senin telkinine ihtiyaç kalmadı” diye bir ses işittim.
O zaman:
“Ne sebeple bu lütfa eriştin” diye sordum. Bana cevap olarak:
“Ramazan-ı Şerif ayının orucunu tutup Şevval ayından altı gün daha eklemem sebebiyle” dedi.
O zaman ben uyandım. Yanımda kimseyi göremedim. Abdest aldım, namaz kıldım, uyudum; böylece üç kere gördüm. Bildim ki bu rüya rahmanîdir; şeytandan değildir. O zaman da kabrin yanından ayrıldım ve “Ya Rabbi! Beni Ramazan-ı Şerif ayının orucuna ve Şevval’den altı gün orucuna muvaffak kıl” diye dua ettim. Allahü Te’âlâ (Celle Celalûhu) beni de muvaffak kıldı.
Bu altı günün orucu Ramazan Bayramı’nın ilk günü hariç Şevval ayı içerisinde herhangi bir zamanda peşpeşe tutulabileceği gibi ayrı ayrıda tutulabilir. Ancak ard arda tutulması daha faziletli görülmüştür. Çünkü ard arda tutmak, iç dünyamızı ve gönüllerimizi temizleme bakımından, parça parça tutmaktan daha üstün derecelidir. Bu yüzden Şevval orucunu da Ramazan ayının orucu gibi ard arda tutmalı, hatta bu hususta daha fazla titizlik göstermeye gayret etmelidir. Çünkü Şevval orucu, Ramazan-ı Şerif orucunun eksik ve bozukluklarını giderir. Sevap derecesine gelince; kişi eğer Şevval orucunu parça parça tutar ve Şevval ayının sonlarına doğru geciktirirse, sadece Şevval orucunu tutmanın sevabını kazanır. Ramazan-ı Şerif ayının ardından tutmak, bayramdan sonra Şevval ayının ilk altı gününde tutmak, ard arda tutmak gibi faziletlerin sevabından mahrum kalır.
Alıntı
__________________ Birbirimize Fikirlerimiz uyuşmasa bile İNSAN olduğumuz için SAYGI duymamız lazım...
Ne MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE.... |