Cvp: Evliliğin Temeli sağlam olmalı Evet ecrin, bencede sağlam olmalı, ancak toplum ve aile kavramının günümüzde üzerine oturmuş olduğu yarı modern yarı feodal yapı her açıdan hayatı beşeri beğenilere göre düzenlemekte. daha doğrusu düşünsel olarak insanı kısmakta her insan kendisinin hayata en iyi bakan kişi olduğunu iddia eder ve her büyük küçüklerin kendisi gibi inanmalarını ve kendisi gibi bir hayat benimsemelerini ve kendisi gibi sevmelerini ister. Bu sebeple değilmidirki yaşlılar hep şöyle derler, biz anne babamıza evlilik işimizi bırakmıştık, onlar kimi uygun görmüşlerse biz onu kabul ederdik. doğrusunu söylemek gerekirse hayat hikayelerini öğrendiğimiz çoğu yaşlılarında aslında bu konuda hiçte gerçekleri söylemediklerini farketmiyor değiliz. ancak ne hikmettir anlamış değilim benim çocuğum yanlış yapar onun eşini bile benim seçmem lazım düşüncesi kalplerin üstünü örtüverir. bir ebeveyn düşününki çocuğumun evleneceği kişiyi ben seçersem çocuğum daha mutlu olur diye düşünsün, bu ebeveynlerin hayatı kendi düşlemine uydurmaya çalışma gayretidir. oysa siz hayatı öğreten kişilersiniz, hayatın sahibi değilsiniz demek gerek, denebiliyorsa
İkinci durum eşlerin arasının bozulmasına en çok sebep olanlar eşlerin anne baba, akraba ve arkadaşlarıdırlar. özellikle annelerin çocuklarına verdiği öğütler hiçte islami değildir. kız annesi kızına şöyle der " bak kızım sakın onun emrine gireyim deme, o bir söylerse sen iki söyle. arasıra yemek ütü yapma, herşeyin hazır olarak önüne gitmesine alışmasın vs vs". oğlan annesi ise şöyle der " bak oğlum zamane kızları işte bir ayağı evde bir ayağı dışarda, dolaşıp durur. sen ona çeki düzen ver. fazla para verip şımartma, hizasını bilsin. yemeğine çamaşırına dikkat etmesini sağla vs vs "
eğer çocuklar annelerinin bu sözlerini önemsemeyecek olurlarsa olaya hadisler ayetler ve büyüklerin sözleri girer " cennet anaların ayağı altındadır" " seni ben doğurdum büyüttüm" " anne hakkı ödenmez çocuğum" falanda filanda
ve üçüncü durum insanlar hayatı kolaylaştırın şeklinde ilahi emirler konuşulduğu zaman yalandan yüzlerine bir hüzün ve buğulu ifade süsü verirler. örneğin hz. ali ile hz. fatıma nın çeyizinden söz açılsa herkesin suratında böyle bir ifade görürsünüz. ancak iş kendi çocuğuna gelirse durum değişir, kullanılmayacak dünya kadar şey istenir. herşey yeni olsun istenir. örneğin hafiften çizilmiştir diye defoya çıkmış beyaz eşya alınsa ( ki istanbulda bu işin pazarı vardır, haberlerde izlemişsinizdir) kıyametler kopar.ne bileyim daha bir sürü şey
kısacası günümüzde evlenmek isteyen kişinin en azından bir 30 35 bin YTL si olmalı. aksi taktirde huzur bulamaz. çünkü biz huzurun parada olacağına gönülden inanan, kimi zamanda huzurun kalpte olduğunu dillendiren bir toplumun fertleriyiz. biz inancımıza yabancıyız. bu yabancılık insanı yanlızlık duygusunun baskın olduğu bir lokal dünyaya sürüklemekte. bazen bu dünya o kadar baskın olurki şahıs evlenmekten çekinir, evlenirse alıştığı yanlızlığı bir daha bulamayacağından korkar. abuk zubuk ahmakça şeylerle muhattap olmaktan çekinir. dolayısıyla evlilik yaşı yükselir evlilik için insanın yanlız olmaması gerekir, iki yanlız kişi evlendirilecek olursa yanlızlıkları giderilmiş olmaz. tabii bu yazdıklarımız islami kesimin düşünebilen fertleri içindi.
hadi gel bu yaşam tarzı üzerine allah hayırlı evlilik nasip etsin de, olacak işmi
__________________
Çağımızın en büyük tutkusu köleliktir.
|