[SONSUZNUR]

Ebu Hureyreden (Radiyallahu Anh.):

Resulullah Aleyhissalâtü Vesselâm buyurdular ki:

"Müminin 4 düşmanı vardır:

Kendisine hased eden mümin,

Ona kin besleyen münafık,

Onu yoldan saptıran şeytan,

Onunla savaşan kafir."

(Deylemî)


Mümin, hayatı boyunca bu 4 düşmanla beraber yaşamak zorundadır. Herbirine karşı ayrı önlem almak ve onların zararlarından korunmaya çalışmak durumundadır.
Enesten (Radiyallahu Anh.):

Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâm buyurdular ki:

"Zenginlik anında ölümü hatırlarsanız, bu (zenginliğin vereceği azgınlık ve şımarıklığı) yıkar.

Fakirlik anında hatırlarsanız, (halinizden şikayeti önler) elinizdekine kanaat etmenize sebep olur."

(İbn-i Ebi’d-Dünya)


Ölüm düşüncesi, zengine de fakire de fayda verir.

Zengini şımarıp azmaktan, tahakküm ve zulümden; fakiri de, şikayetten, kanaatsizlik ve sabırsızlıktan kurtarır.
Rebi' bin Enes'ten (Radiyallahu Anh):

Resulullah Aleyhisselâtü Vesselâm buyurdular ki:

"Dünyadan soğutucu ve ahirete teşvik edici olarak ölüm yeter."

(Ahmed b. Hanbel)


Amrdan (Radiyallahu Anh):

Resulullah Aleyhisselâtü Vesselâm buyurdular ki:

"Öğüt verici olarak ölüm yeter.
Zenginlik olarak ta, kuvvetli iman ve yakîn sahibi olmak yeter..."

(Taberanî)


Ölüm gerçeği, mü’mini dünyanın hırs ve tutkularından kurtarır; ahireti unutmak gafletini giderir.
Huzeyfeden (Radiyallanu Anh.):

Resulullah Aleyhissâlatü Vesselâm buyurdular ki:

"Zalimler ve yardımcıları Cehennemdedirler."

(Hâkim)


Zulüm, büyük günahlardan biridir. Zulmü işleyenler, cehennem azabını hakederler.

İslam, sadece zulüm işlemeyi yasaklamış değildir. Zulme yardımcı, aracı, teşvikçi, planlayıcı, destekçi olmayı da zulüm işlemekle eş tutmuş; zulme uzaktan yakından bulaşan herkesi cehennem azabıyla tehdit etmiştir.
Yahya bin Ebî Kesirden(Radiyallahu Anh.):

Resulullah Aleyhisselâtü Vesselâm buyurdular ki:

"İnsanların en çok ibadet edeni, Kuranı en çok okuyanıdır.

Ve en faziletli ibadet de, duâdır."

(C. Sağir)


Ebu Saîd'den (Radiyallanu Anh.):

Resulullah Aleyhisselâtü Vesselâm buyurdular ki:

"Gözün ibadetten nasibini verin.
Bu da Kuran-ı Kerime bakmak, onu tefekkür etmek ve hayret verici ayetleri üzerinde düşünüp ibret almaktır."

(Beyhaki)


Gözün ibadeti, Kuranla meşgul olmaktır.
Kur’an’ın sadece lafzını okumak yeterli değildir.

Anlamı tefekkür edilmeli; ders ve hayret verici ayetleri üzerinde ibretle düşünülmelidir.
Resulullah Aleyhissâlatü Vesselâm buyurdular ki:

"Faydalı sözü layık olandan esirgemek, onu lâyık olmayana anlatmak kadar kötüdür."

(Deylemi)


Faydalı fikri ve doğru bilgileri olan kimselerin, bu fikir ve bilgileri, yerinde kullanacağına inandığı kimselere vermesi sorumlulukları alanına girer. Yani bilgiyi layık olandan esirgemek uygun değildir.

Ancak doğru yerde ve faydalı maksatlar için kullanmayacağı kesin olan kimselere bilgiyi öğretmek ise, son derece sakıncalı bir durumdur.