Tekil Mesaj gösterimi
Alt 28 Nisan 2017, 12:33   Mesaj No:8

Allahın kulu_

Medineweb Emekdarı
Allahın kulu_ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Allahın kulu_ isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 33478
Üyelik T.: 09 Kasım 2013
Arkadaşları:29
Cinsiyet:
Memleket:sıratı mustakım
Yaş:48
Mesaj: 2.632
Konular: 164
Beğenildi:1155
Beğendi:1570
Takdirleri:5244
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart

Alıntı:
Esma_Nur Üyemizden Alıntı Mesajı göster
bunlar batının bizden kopya çekip tekrar bize yutturmaya çalışdığı kırıntılar...onlar evren der biz ALLAH deriz.onlar pozitif düşün pozitif olsun der.biz allahın kulu arkadaşımızın bahsettiği gibi ''Ben kulumun zannı üzereyim nasıl düşünürse ona öyle muamele ederim''' hadisi kutsisini baz alırız..müslüman kime neye innacağını bilir Allah diyen darda kalmaz..paylaşım için tşkler allahın kulu benim nacizane fikrim zıt fikirlerinde yazılarını okumak onların ne düşündüğünü bilmemiz lazım ie düşünürüm..
çok doğru söyledin ablacım batının her zaman islamiyet felsefesi ile hareket edip bunları bize kendileri bulmuş gibi yutturuyorlar
hopopo gibi bir olumlama var doktor akıl hastaları dosyalarını incelerken her birine size yardımcı olamadım zor durum yaşamış vs olan insanlara şöyle der
özür dilerim
lütfen beni af et
teşekküür ederim
seni seviyorum
ve sonuç hastalar iyileşmeye başlamış
bu 6 hissimiz gibi hani birini düşünürüz o kişi ya arar yada pat gelir
yada ay bugün evi temizlemedim biri gelcek rezil olcaz pat gelirler neden biz çağrdık onları bu doktorda hastalarla hiç görüşmeden sadece dosyalarla manevi bağ kurmuş bana biraz rabıtayıda anımsatıyor öyleki önceden kuran derslerinin yasak olduğu zaman bir evde kuran dersi var şikayet edilmiş polis kapıdaymış hoca demiş ki kardeşlerimiz hepimiz dua edicez düşünce gücü ile bizi bulamayacaklar diye düşünmüşler polisler kapıda dolanmışlar bir türlü bulamamışlar başka bir örnek de Hz Muhammed sav ile Hz Ebu Bekir R.a onlarda mağarada düşünce gücü ile müşrikler onları göremedi yada efendimiz sav evinden kaçarken gözleri kör oldu yada müslümanların çok olduğunu göstermek müşriklerin az olduğunu göstermek de bir nevi bir olumalamadır tıpkı mihrinazın paylaştığı konuda yazı tura atan komutan gibi örnekler müslümanların hareketlerini iyi inceleyen batının kalemi olunca şüphe etmek doğal aslında esma ablanın dediği gibi olayı farklı gözle bakmak lazım örneğin
özür dilerim ebi af et araapçası tevbedir
seni seviyorum ya vedüd esması
teşekkür ederim de şükür ve hamddır
yani bir müslümanın bunları yapması lazım
yada her namazdan sonra çektiğimiz tesbihler
subhaneallah
elhamdülillah
Allahu Ekber
bu tesbihler birer olumlama cümlesi olur başka bir konu ise evren dedğimiz yer bütün yaradılanların yaşadığı yer
yaratıcısı kim yüce Allah c.c
bu yüzden biz amentüye inanan bir ümmeti Muhammed sav getirdiği Kuranı Kerime inanıyoruz
peki yüce Allah bizden ne istiyor?
kelime şehadet kelime tevhid
peki bu dinin kurucusu efendimiz sav delili nedir
kuranı kerim sünnetler daha özü vahiyler ve miraç
mirac nedir
yüce Rabbimizin Hz Muhammed sav efendimize islamiyet ile ip uçları veriyor müjdeler veriyor inanlara
nedir bunlar Allah bizden ne istiyor
namaz kılmak oruç tutmak zekat vermek hacca gitmek kelime şehadet getirmek
ya efendimiz sav ne istiyor
ümmetinin 2 dünyadada mutlu olmasını istiyor bizim batıdan farkımız Ahiret inancımızın olmasıdır.
DÜNYAYI İSTEYENE DÜNYA, AHİRETİ İSTEYENE AHİRETÇoğu zaman kul olarak biz, ne isteyeceğimizi, ne miktar isteyeceğimizi bilemiyoruz.Ama Kur’ân bize rehberlik yapıyor. Ne isteyeceğimizi Kur’ân’dan öğrenebiliriz.İşte bazı âyetler: “Kim dünya menfaatini isterse, kendisine ondan veririz. Kim de ahiret mükâfatını isterse, ona ondan veririz.”3“İnsanlardan bazıları ‘Ey Rabbimiz! Bize dünyada ver’ derler. Bunların ahirette bir nasibi yoktur. Onlardan, ‘Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik ver ve bizi ateş azabından koru’ diyenler de vardır. İşte onlara kazandıklarından bir nasip vardır.”4“Allah’ın sana verdiği şeylerde ahiret yurdunu ara. Dünyadan da nasibini unutma.”5Bu âyetler işaret ediyor ki: Allah dünyayı isteyene dünyayı, ahireti isteyene ahireti veriyor.Eğer duâlarımızda sırf dünyayı niyet etsek, duâmız makbul olmadığından kabule karin olmuyor. Bediüzzaman’ın ifadesiyle: “Eğer o dünyaya ait faydalar ve menfaatler o ubudiyete, o virde veya o zikre illet veya illetin bir cüz’ü olsa, o ubudiyeti kısmen iptal eder. Belki o hasiyetli virdi akim bırakır, netice vermez.”6

ve başka bir ayet miracın özüdür
İmam-ı Rabbani hazretleri, Efendimizin Miracını şöyle anlatır:

"O server aleyhissalatü vesselam, Mirac gecesinde, Rabbini, dünyada görmedi, Ahırette gördü. Çünkü, Resul aleyhisselam o gece, zaman ve mekan çevresinden dışarı çıktı. Ezeli ve ebedi bir an buldu. Başlangıcı ve sonu, bir nokta olarak gördü. Cennet'e gideceklerin, binlerce sene sonra, Cennet'e gidişlerini ve Cennet'te oluşlarını o gece gördü. İşte o makamdaki görmek, dünyada görmek değildir. Ahıret görmesi ile görmektir."

Peygamber Efendimize; "Rabbini sena eyle!" buyrulduğunda, O hemen; "Ettehiyyatü lillahi vessalevatü vettayyibat" (yani, bütün lisanlar ile olan medhler, övgüler ve senalar, beden ile olan hizmetler ve taatler, mal ile olan iyilikler ve ihsanlar Allah(c.c.)ü teâlâ için olsun) dedi.

Önce Allah(c.c.)ü teâlâ, Habibine gözsüz, kulaksız, vasıtasız, mekansız olarak; "Esselamü aleyke eyyühennebiyyü ve rahmetullahi ve berekatüh... (Ey Resulüm! Selamım, bereketim ve rahmetim senin üzerine olsun)" buyurarak, selam verdi.

Peygamber efendimiz; "Esselamü aleyna ve ala ibadillahissalihin... (Ya Rabbi! Bize ve salih kullarına da selam olsun)" diye cevap verdiler.

Bunu işiten melekler, hep bir ağızdan; "Eşhedü enla ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühu ve resulüh... (Gözümle görmüş gibi bilir ve inanırım ki, Allah(c.c.)ü teâlâdan başka ilah yoktur. Muhammed aleyhisselam O'nun kulu ve resulüdür)" dediler.

Allah(c.c.)ü teâlâ buyurdu ki: "Ey Habibim! Benim misafirimsin. İste benden ne istersen!.." Resulullah efendimiz; "Ümmetimi isterim ya Rabbi" dedi.

Hak teâlâ, bu suali yedi yüz defa tekrarladı. Resulullah efendimiz hepsinde; "Ümmetimi isterim" diye cevap verdi.

Allah(c.c.)ü teâlâ; "Hep ümmetini istersin" buyurunca, O; "Ey Rabbim! Dileyen benim, veren sensin. Cümle ümmetimi bana bağışla" diye taleb etti.

Cenab-ı Hak; "Eğer ümmetinin hepsini şimdi sana bağışlarsam, benim rahmetim ve senin izzetin zahir olmaz. Bir kısmını şimdi sana bağışladım. İki kısmını tehir ettim. Kıyamet günü sen dileyesin, ben bağışlıyayım. Ta ki, benim rahmetim ve senin izzetin (şerefin) belli olsun" buyurdu.


Allah'ım! Bize dünyada güzellikler ve iyilikler, ahirette de güzellik ve iyilik ver. Bizi ateş azabından koru. Ey bizim Rabbimiz! Beni, babamı ve anamı ve bütün yaradılmışları hesap gününde ( herkesin sorguya çekileceği günde ) bağışla. Ey Rabb'im merhamet edenlerin merhamet edicisi, bize rahmetinle muamele eyle.

Duada geçen Hasena, iyilik ve güzellik anlamına gelen bir kelimedir. Bu duadaki Hasena kelimesi hakkında bir çok rivayetler vardır. Bunların içinden en güzeli ise ''Hasena'' dünyada ibadet ve afiyet üzere olmaktır. Ahirette ise, Cennet ve mağfiret üzere olmak ve mutlu olmak anlamındadır. Evet, fid dünya haseneten ve fil ahireti haseneten, dünya ve ahirette afiyet üzerine, itaat ve ibadetli mutlu bir hayat ile cennete uçmak oraya kavuşmak için, mağfirete ermek için yapılan faziletli bir dua ve niyazdır.

Rabbena duası, kişinin her zaman yapacağı dualarda aklına dünya ve ahiret için güzel kelimeler gelmeyebilir. O yüzden bu duayı her dualarımız da ve her namazlarımızda okumak çok faydalıdır. Böylelikle hem dünya hem de ahiretimiz için güzelliklere sahip olmuş oluruz.
Bu Rabbena duasını Peygamber Efendimizin s.a.v. de çok çok okuduğu dualardandır.

__________________

Vakit namazinizi kildiniz mi?
Ebu Hüreyre'den (r.a.) rivayetle:
Mü'minin durumu yeşil ekin gibidir. Rüzgar ne taraftan gelse onu eğer. Rüzgar durduğunda doğrulur. Mü'min de böyledir. O da bela ve musibetlerle eğrilir. Kafirin durumu ise çam ağacı gibidir. Allah dilediği zaman sert ve dik durur. ][Bela ve musibetlere uğramaz.
Alıntı ile Cevapla