bana dokunmayan yılan bin yaşasın,sorumsuzların vicdansızların bencillerin ve en önemlisi madde/menfaatperestlerin sloğanıdır..insanlıktan uzaklaştıran ne kadar iğreti itici sloğan varsa bu cümlede gizlidir.başka bir deyımle vahy ile barışık olmayan her bir esfelin sığınağı bu cümledir.
mazlumca ölenlerden bana ne ...
bana dokunmasın da olanlardan bana ne...
haksızlıklardan zülümlerden bana ne....
kanlardan kinlerden açlardan gözyaşlarından bana ne ....
vahy ile barışık yüreklerin kapsama alanına gir(e)mez "bana dokunmasın da....."
burada karşımıza iki tip insan çıkıyor.vahy ile barışığım zannedenler,ilmel yakin barışık olanlar...zannedenler en az vahy ile kopuklar kadar sorunludurlar ve sorun üretirler...
barışık olanlar "ensar-muhacir" atmosferini ve bu atmosferin beslendiği kaynağı iyi bilir uygularlar...
zanedenler vahyin şuur ve bilgisine yabancı olduklarından el yordamıyla iman ederler....bazen tutturlar bazen sırıtırlar.tutturmaları da sırıtmaları da şuur dışıdır.iftar sofrasında coca colasını yudumlayarak israile lanet yağdırmalar bu cümleden...
Bu gün suriyelilere dün ıraklılara geçmişte zalimden kaçan bize sığınan maçhullere kucak açmayan yurekler ensari yürek olamazlar.bu yureksizlerin feryadı "bana dokunmasın da......."
bu muhacirlere merhamet şefkat kol kanat germek imandandır....bu muhacirlerin zaaflarından çaresizliklerinden faydalanmak esfellerin işidir...
Zülküf her asırda soytarı hep olmuştur.bu sünnetullahın değişmez kanunudur.bu soytarıların soytarılıkları heo olmuştur ve olmaya da devam edecektir. bana dokunmayan soytarı bin yaşasın mantığı ile nerdeyse bukalemunu kıskandıranlara ne demeli...
__________________ Büyükler fikirleri, Ortalar olayları, Küçükler kişileri tartışır.
|