Türkiye’de darbeler, siyasi gidişatın belirlenmesinde hep etkileyici olmuştur. Türküye Cumhuriyeti’nde ordu kaynaklı darbeler yaşanmıştır. Ordu neredeyse her on yılda bir darbe yaparak, muhtıra vererek, medyayı ve sermaye gücünü kullanarak darbe yapmıştır.
Son dönemin en kanlı darbelerinden biri gerçekleşecekken, darbe gerçekleşmemiş bir teşebbüs olarak kalmış fakat çok kan akmıştır. Akan kan, milletin masun ve masum kanıdır. Asil ve necip milletin, vatan müdafaasında ve din, namus davasında zalimce ve haince kanı akmıştır. 15 Temmuz bir darbe teşebbüsü olarak kalmıştır. Çünkü aziz millet kanıyla bir set kurmuştur. Bu setin aşılması hiçbir kuvvet tarafından mümkün değildir. Bu nedenle de darbe teşebbüs olarak kalmış ve bir avuç hainin kuru hayallerinden ileri gidememiştir.
15 Temmuz, darbecilerin yerin dibine girdiği, milletin tıpkı Milli Mücadele’de olduğu gibi şahlanarak göğe yükseldiği ve şehit olarak cennete gittiği bir gündür. Biz bir millet olarak vatan, din, namus denince ya şehit olmayı ya da gazi kalmayı düşünürüz. Bizim asil ve necip milletimizin geninde bu vardır. 15 Temmuz günü de bir an bile tereddüt göstermeden ve hiçbir baskı altında kalmadan doğrudan emri şanlı tarihinden alarak sokağa çıkan halkımız, tankların önüne yatarak darbeyi engellemiştir. Şehadet şerbetini içenler, nice masumların kanının da dökülmesine engel olmuştur.
15 Temmuz, bir darbe günü ya da bir teşebbüs günü değildir. 15 Temmuz, şehitlerin ve gazilerin şanlı ve muzaffer bir günüdür
Alıntı...
__________________ O (cc)’NA SIĞINMAK AYRICALIKTIR |