[bilinmez]

ebubekir sifille dinin aslında aynı akidede olmasamda,proğramı tamamen izledim ve ebubekir sifil gayet ilmi ve mantıki açıklamalarda bulunurken caner taslaman tam anlamıyla şovmenlik yapıyordu....ayrıca caner taslaman islamda ne kadar cahil olduğunu,ne kadar hebersiz ve mesnetsiz olduğunu açıkça ortaya koyuyordu her açıklaması ve tavrıyla...taslamanın getirdiği her delil , sifilin açıklamalarından sonra kendi aleyhine delil oluyordu...

Caner taslamanın sorularının hepsine islami, ve bilimsel olarak hatta ibni sinadanda örnekler verilip gayet açık seçik her kesin anlayacağı gibi açıklama yapıldı ebubekir sifil tarafından.caner taslaman hadis konusunda o kadar cahil olduğuunu getirdiği hadisler ve dilillerle adeta kendi kendini tekzip ediyordu.en sonunda ahmed bin hanbelden naklediyorum dediği hadis olarak verdiği ise takvim yaprağından alınmış gibi bir yaklaşımdı taslamanın. taslaman bu münazaradan aslında fayda bulmalı ve hadis konusunda en cahil insanda bilirki ahmed bin hanbelin müsnedi müellif tarafından bile içeriğinin sahih olmayan hadislerinde OLDUĞU şerh düşülerek derlendiği söylenmiş ve bundan cahil cuhela bile haberdarken,taslaman bu cahillerden, ki zaten öyledir daha aşağı sevyede olguğunu ispatladı..ayrıca bu proğramda caner taslamanın EVRİMCİ OLDUĞU VE DARVİNLE AYNI DİNDE OLDUĞUNUDA KENDİ SÖZLERİYLE SÖYLEMESİ AÇIKÇA ANLAŞILDI..Yani taslaman ve mealcilik bir projedir.


Deve sidiği hadisi sahih bir hadistir.taslamanın bu hadiside takvim yaprağından aldığı için,özellikle HADİSİN METNİNİ eksik getirmişti.Buda kendisine değil,aleyhine delil oldu.

hadisin tam metni,Her deve değil,ismi,cinsi belli olan devedir.ayrıca bu deve yıl içerisinde sadece bir kaç defa su içen ve bu suyu içinde tutan diğer develerden çok farklı bir deve,bunun içinde tuttuğu bu suyu dışarı attığında yine aynı devenin sütüyle karıştırılıp ve belli bir hastalığa iyi gelmesidir.Allah ın izni ile..öyle taslamanın deve sidiği getirip daha sonra lıkır lıkır içme değildir zaten böyle lıkır lıkır içen zavallılarda tıpkı taslaman gibi kıt anlayışla içmişlerdir.

Gelelim bu olayı bu günki teknolojiyle anlamaya....

Bu gün herhangi bir hastalığınızdan dolayı gittiğiniz doktorun size verdiği reçetedeki,şurup ve hapların neden içindeki maddeler sizin anladığınız şekilde yazılmaz.veya daha farklı bir bakışla verem aşısı vb aşılar o hastalığın mikroplarıdır[irinleri]..şimdi doktorlar tıpkı taslaman gibi veremlilerin irinini size verip buyur bunu lıkır lıkır için dese ne diyorsanız,taslamanın getirdiğinede aynı demeniz gerekir.yalnız bu verem irini bu günki laboratuvarlarda başka karışım ve tepkimelerle ve tamamının ne olduğunu bilmediğimiz BİR AŞIYA DÖNÜŞÜNCE LIKIR LIKIR AŞIYI VURDURUYORUZ,değilmi..

Bu günki hastalıkların ilaçlarının içeriğinde,domuz,maymun,yılan,fare vb hayvanların kalıntılarını ve bir çok necis şeylerde barındırıyor.bunları neden kullanıyorsunuz.

Bu hem devenin ismi,cinsi ve özelli detaylı belli olan ve yılda sadece bi kaç kez su içen ve bu suyuda içinde çeşitli tepkimelerden geçiren daha sonra yine aynı devenin sütüyle karışımında belli bir hastalığa Allah ın izniyle melhem oluyorsa bunu anlamada zorluk çekmek niyeki...

Ez cümle,ben bu kadar açıklamayı sadece olayı etraflıca anlatmak için yazdım.yoksa benim için hadis usulu üzere olan ve bu usul kaidelerce hadisin sıhhati hadis alimlerince netleşmiş her hadise iman ediyorum .iman etmeyen Rasulullah ile bağını dolayısıyla islam ile bağını koparmış olur.öyle kafama yatan hadisi alırım,kafama yatmayan hadisi almam diyen,mücmel olan hadisleri kabul etmez ve aynısını kuranın mücmel ayetlerindede yapar.bu din akledin derken aklınızı,ilahlaştırın demiyor.