Tekil Mesaj gösterimi
Alt 08 Ekim 2017, 16:44   Mesaj No:254

Serpil83

Avatar Otomotik
Durumu:Serpil83 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 58042
Üyelik T.: 29 Eylül 2017
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Yaş:41
Mesaj: 5
Konular: 1
Beğenildi:12
Beğendi:3
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart

Soruların muhatabı olmadığımdan özrümü beyan ederek mudahil oldum.Kuran_ı Kerim'de tesbit edilen Esmaul Husna listesini veriyorum.

Kur’an’ı Kerim’de Geçen Allah’ın İsimleri
1 ﴿ الْعَفُوُّ ﴾ el-AFUVV

Çok affeden, bağışlayan.

Nisâ: 43
2 ﴿ الأَعْلَى ﴾ el-A’LÂ

En yüksek, en yüce, en şerefli.

Ağlâ: 1
3 ﴿ الآخِرُ ﴾ el-ÂHİR

Son, nihayet, sonuncu.

Hadîd: 3
4 ﴿ الْعَالِمُ ﴾ el-ÂLİM

Bilen, bilgin, âlim.

Haşr: 22
5 ﴿ الْعَلِيمُ ﴾ el-ALÎM

Çok bilen, çok bilgili.

Sebe: 26
6 ﴿ الْعَلِىُّ ﴾ el-ALİYY

Yüksek, kadri yüce, şerefli.

Sebe: 23
7 ﴿ الله ﴾ ALLAH

Ulûhiyete mahsus sıfatların hepsini kendinde toplamış bulunan, ibadet edilen.

Fâtiha: 1
8 ﴿ الْعَظِيمُ ﴾ el-AZÎM

Büyük, yüce, azamet sahibi.

Vâkıa: 96
9 ﴿ الْعَزِيزُ ﴾ el-AZÎZ

Üstün, şerefli, kuvvetli, varlığı nâdir.

Haşr: 23
10 ﴿ الْبَارِىءُ ﴾ el-BÂRİ

Yaratıcı, hâlık.

Haşr:24
11 ﴿ الْبَصِيرُ ﴾ el-BASÎR

Görücü, gören.

Feth: 24
12 ﴿ الْبَاطِنُ ﴾ el-BÂTIN

Gizli olan, gizli ve sır olan şeyleri bilen.

Hadîd: 3
13 ﴿ الْبَرُّ ﴾ el-BERR

Hayırlı, lütufkâr, iyilik, şefkat ve ihsan sahibi.

Tûr: 28
14 ﴿ الْجَبَّارُ ﴾ el-CEBBÂR

İkrah eden, zorâki yaptıran.

Haşr: 23
15 ﴿ الأَحَدُ ﴾ el-EHAD

Bir, biricik, benzeri olmayan.

İhlâs: 1
16 ﴿ الأَكْرَمُ ﴾ el-EKREM

En cömert, en çok kerem sahibi.

Alak: 3
17 ﴿ الأَوَّلُ ﴾ el-EVVEL

Birinci, ilk, evvel.

Hadîd: 3
18 ﴿ الْفَتَّاحُ ﴾ el-FETTÂH

Açan, çok iyi açıcı, kullara rızık kapılarını açan, insanlar arasında hükmeden.

Sebe: 26
19 ﴿ الْغَفَّارُ ﴾ el-ĞAFFÂR

Çokca bağışlayan, affeden.

Gâfir: 42
20 ﴿ الْغَفُورُ ﴾ el-ĞAFÛR

Çokca bağışlayan, affeden.

Şûrâ: 23
21 ﴿ الْغَنِيُّ ﴾ el-ĞANİYY

Zengin, başkasına muhtaç olmayan.

Muhammed: 38
22 ﴿ الْخَبِيرُ ﴾ el-HABÎR

Her şeyden haberi olan, haberdar.

Haşr: 18
23 ﴿ الْحَفِىُّ ﴾ el-HAFİYY

Çokca ikram eden, lütufkâr.

Meryem: 47
24 ﴿ الْحَافِظُ ﴾ el-HÂFİZ

Koruyan, muhafaza eden, hâmi.

Yûsuf: 64
25 ﴿ الْحَفِيظُ ﴾ el-HAFÎZ

Emin, hafızası iyi olan, unutmayan.

Hûd: 57
26 ﴿ الْحَكِيمُ ﴾ el-HAKÎM

Hikmet sahibi, âlim, bilgin.

Haşr: 24
27 ﴿ الْحَقُّ ﴾ el-HAKK

Hak, gerçek.

Yûnus: 32
28 ﴿ الْخَالِقُ ﴾ el-HÂLİK

Örneksiz olarak yaratan, var eden.

Haşr: 24
29 ﴿ الْحَلِيمُ ﴾ el-HALÎM

Yumuşaklıkla muamele eden, eza ve cefaya tahammül eden.

Ahzâb: 51
30 ﴿ الْخَلاَّقُ ﴾ el-HALLÂK

Örneksiz olarak yaratan, var eden.

Yâsin: 81
31 ﴿ الْحَمِيدُ ﴾ el-HAMÎD

Övülmeye değer, hamd edilen.

Şûrâ: 28
32 ﴿ الْحَسِيبُ ﴾ el-HASÎB

Hesab gören, hesaba çeken ve kar-şılık verme hususunda kâfi olan.

Nisâ: 6
33 ﴿ الْحَىُّ ﴾ el-HAYY

Diri, hayat sahibi.

Bakara: 255
34 ﴿ الإِلهُ ﴾ el-İLÂH

Kulluk edilen, ibadet edilen.

Zuhruf: 84
35 ﴿ الْقَادِرُ ﴾ el-KÂDİR

Güç yetiren, güçlü.

Enâm: 37
36 ﴿ الْقَدِيرُ ﴾ el-KADÎR

Güç yetiren, güçlü.

Haşr: 6
37 ﴿ الْقَهَّارُ ﴾ el-KAHHÂR

Karşı konulmaz, yenen, gâlip, zorlayan.

Gâfir: 16
38 ﴿ الْقَاهِرُ ﴾ el-KÂHİR

Karşı konulmaz, yenen, gâlip, zorlayan.

Enâm: 18
39 ﴿ الْقَرِيبُ ﴾ el-KARÎB

Yakın olan.

Sebe: 50
40 ﴿ الْقَوِىُّ ﴾ el-KAVİYY

Kuvvetli, güçlü.

Şûrâ: 19
41 ﴿ الْقَيُّومُ ﴾ el-KAYYÛM

Herşeyi koruyan, tutan, idare eden.

Bakara: 255
42 ﴿ الْكَبِيرُ ﴾ el-KEBÎR

Büyük olan, kadri yüce.

Nisâ: 34
43 ﴿ الْكَرِيْمُ ﴾ el-KERÎM

Cömert, kerem sahibi.

Neml: 40
44 ﴿ الْقُدُّوسُ ﴾ el-KUDDÛS

Bütün noksanlıklardan münezzeh olan, temiz, kutsal.

Haşr: 23
45 ﴿ اللَّطِيفُ ﴾ el-LATÎF

Yumuşaklık ve lütufla iyilik eden, ihsan edici, merhamet eden.

Mülk: 14
46 ﴿ الْمَجِيدُ ﴾ el-MECÎD

Şanı yüce, şeref sahibi.

Hûd: 73
47 ﴿ الْمَلِكُ ﴾ el-MELİK

Mülk sahibi, hükümdar.

Haşr: 23
48 ﴿ الْمَلِيكُ ﴾ el-MELÎK

Mülk sahibi, hükümdar.

Kamer: 55
49 ﴿ الْمَتِينُ ﴾ el-METÎN

Sağlam ve güçlü olan, sâbit, kâvi.

Zâriyat: 58
50 ﴿ الْمَوْلَى ﴾ el-MEVLÂ

Efendi, sahip, veli.

Bakara: 286
51 ﴿ الْمُبِينُ ﴾ el-MUBÎN

Açık, net ve aşikâr olan.

Nûr: 25
52 ﴿ الْمُجِيبُ ﴾ el-MUCÎB

İcâbet eden, kabul eden.

Hûd: 61
53 ﴿ الْمُهَيْمِنُ ﴾ el-MUHEYMİN

Gözeten, kontrol eden.

Haşr: 23
54 ﴿ الْمُحِيطُ ﴾ el-MUHÎT

İhata eden, kuşatan.

Fussilet: 54
55 ﴿ الْمُقِيتُ ﴾ el-MUKÎT

Rızık veren, güç yetiren.

Nisâ: 85
56 ﴿ الْمُقْتَدِرُ ﴾ el-MUKTEDİR

İktidar sahibi, gücü yeten.

Kamer: 55
57 ﴿ الْمُؤْمِنُ ﴾ el-MU’MİN

İman edenlere eminlik veren, gü-venlik sağlayan, kullarının hak olan şeylerini tasdik eden.

Haşr: 23
58 ﴿ الْمُصَوِّرُ ﴾ el-MUSAVVİR

Şekil veren.

Haşr: 24
59 ﴿ الْمُتَعَالِ ﴾ el-MUTEÂLİ

En yüce, en yüksek.

Ra’d: 9
60 ﴿ الْمُتَكَبَّرُ ﴾ el-MUTEKEBBİR

Bütün büyüklük ve yücelik vasıflarını kendinde toplayan.

Haşr: 23
61 ﴿ النَّصِيرُ ﴾ en-NASÎR

Yardım eden.

Enfal: 40
62 ﴿ الرَّحِيمُ ﴾ er-RAHÎM

Merhamet eden, bağışlayan.

Fâtiha: 1
63 ﴿ الرَّحْمَانُ ﴾ er-RAHMÂN

Merhameti çokca olan.

Rahmân: 1
64 ﴿ الرَّقِيبُ ﴾ er-RAKÎB

Gözeten, murâkabe eden.

Ahzâb: 52
65 ﴿ الرَّءُوفُ ﴾ er-RAÛF

Çok esirgeyen, şefkat ve merhamet gösteren.

Haşr: 10
66 ﴿ الرَّزَاقُ ﴾ er-REZZÂK

Rızıkları yaratan, mahlukâtına bahşeden.

Zâriyat: 58
67 ﴿ الصَّمَدُ ﴾ es-SAMED

Her şey varlığını ve bekasını O’na borçludur. Her şey O’na muhtaçtır. O hiçbir şeye muhtaç değildir. Her şeyin başvuracağı, yardım dileyeceği tek varlık Odur.

İhlâs: 2
68 ﴿ السَّلامُ ﴾ es-SELÂM

Sâlim olan, selâmete çıkaran.

Haşr: 23
69 ﴿ السَّمِيعُ ﴾ es-SEMÎ’

İşiten, işitici.

Nisâ: 58
70 ﴿ الشَّاكِرُ ﴾ eş-ŞÂKİR

Karşılık veren.

Bakara: 158
71 ﴿ الشَّهِيدُ ﴾ eş-ŞEHÎD

Şâhid olan.

Enâm: 19
72 ﴿ الشَّكُورُ ﴾ eş-ŞEKÛR

Şükrün karşılığını veren.

Şûrâ: 23
73 ﴿ التَّوَّابُ ﴾ et-TEVVÂB

Tevbeleri çokca kabul eden.

Nisâ: 16
74 ﴿ الْوَاحِدُ ﴾ el-VÂHİD

Bir, tek, eşsiz, biricik.

Gâfir: 16
75 ﴿ الْوَارِثُ ﴾ el-VÂRİS

Bütün mahlûkât yok olduktan sonra bâki ve dâim olan.

Enbiya: 89
76 ﴿ الْوَاسِعُ ﴾ el-VÂSİ’

Herşeyi kaplayan, rahmeti herşeye şâmil, lütfu geniş olan.

Bakara: 261
77 ﴿ الْوَدُودُ ﴾ el-VEDÛD

Mahlûkâtını çok seven, çok sevilen.

Hûd: 90
78 ﴿ الْوَهَّابُ ﴾ el-VEHHÂB

Çokca hibe eden, bağışlayıp veren.

Âli İmrân: 8
79 ﴿ الْوَكِيلُ ﴾ el-VEKÎL

Vekil, koruyucu, güvenip dayanılan.

Âli İmrân: 173
80 ﴿ الْوَلِيُّ ﴾ el-VELİYY

İşleri üzerine alıp icrasını yüklenen, dost.

Şûrâ: 28
81 ﴿ الظَّاهِرُ ﴾ ez-ZÂHİR

Varlığı açık olan, aşikâr.

Hadîd: 3

NOT: 99-81=18
18 esma kuran'da tesbit edilmediği görülüyor.
Alıntı ile Cevapla