Tekil Mesaj gösterimi
Alt 18 Ekim 2017, 17:49   Mesaj No:3

Mihrinaz

Medineweb Baş Editörü
Mihrinaz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu: Mihrinaz isimli Üye şuanda  online konumundadır
Medine No : 14593
Üyelik T.: 15 Kasım 2011
Arkadaşları:15
Cinsiyet:Anne
Memleket:MEDİNEWEB
Yaş:44
Mesaj: 12.498
Konular: 1317
Beğenildi:12597
Beğendi:9288
Takdirleri:28824
Takdir Et:
Standart

14. el-Musavviru*(varlık türünün her bir bireyini belli özellik, nitelik ve nicelikte yaratan, onlara betimleyebileceğimiz biçimleri veren):*

Allah (c.c.) el-Bâri’ güzel ismi ile her varlık türünü uygun ve ölçülü bir biçimde yaratırken el-Musavvir güzel ismi ile de her bir türün bireylerini birbirinden ayrılan özellik ve niteliklerle farklı kılmıştır. Bu yüzden tıpkı aynısı olan bir ağaç yaprağına dünyada rastlanılamaz. Tabii bunun en güzel tecellisi insan yüzlerinde kendisini göstermiştir. İkizler de dahil olmak üzere dünyada her bir insanın yüzünde ayırıcı özellikler, nitelikler bulunur. Hatta dünya tarihi boyunca ölmüş olanlar için de aynı durum söz konusudur. Allah (c.c.) her insanı farklı bir biçimde tasarlayarak yaratmıştır. Bu da büyük bir nimettir. Zira insanlar birbirinin aynısı olarak yaratılmış olsaydı hukuk meydana gelemezdi. Herkes birbiriyle karıştırılırdı. Bir hırsız için kesin delil asla bulunamazdı, evli eşler birbirlerini başkalarından ayıramazlardı.*

15.*el- Gaffâru*(günahları çok bağışlayıcı olan):*

Allah (c.c.) kendisine yönelen ve tövbe eden kullarının günahlarını bağışlar. Şeytan, insanları genellikle Allah’ın (c.c.) çok bağışlayıcı sıfatıyla kandırır. Allah (c.c.) nasıl olsa günahları bağışlar, diyerek insanlara günahı sevimli gösterir:*“Ey insanlar, Allah’ın vadi gerçektir. Öyle ise sakın dünya hayatı sizi aldatmasın. O çok hilekar şeytan da Allah’ın merhamet ve affını ileri sürerek sizi kandırmasın! (Fâtır suresi, ayet 5)”

16. el-Kahhâru(öfkesi ve cezası şiddetli olan; her varlığa hakim olan ve üstün gelen):*

Allah’ın (c.c.) dini peygamberimizin (s.a.s) hayatıyla, sözleriyle, yani sünnetiyle ve Kuran-ı Kerim’le ortadadır. Buna inanmayıp karşı gelenleri Allah (c.c.) el-Kahhâr güzel ismiyle kabir hayatında ve ahirette cehennem ateşiyle yakılmak suretiyle cezalandıracaktır. Müslümanlar tövbe edemedikleri günahları için önce azap görüp sonra kurtulacaklardır.*

17. el-Vehhâbu*(her şeyi karşılıksız bağışlayan, veren):*

Bir insanın diğer bir insana yaptığı iyiliğin, iyiliklerin mutlaka bir karşılığı vardır. İnsan çıkarsız hareket etmez. Tabii Allah (c.c.) rızası için yapılan iyilikler bundan müstesnadır. Oysa Allah (c.c.) kullarına karşılıksız verir. O’nun asıl büyük lütfu ahirette müminler için cennette tecelli edecektir. Orada insanın hayal bile edemeyeceği nice nimetler müminleri beklemektedir. Uykunun, ölümün, çirkinliklerin ve kusurların olmadığı o ebedi hayatta Allah (c.c.) müminlere öyle büyük nimetlerle ihsanda bulunacak ki bunları burada saymanın bile imkanı yoktur.*

18. er-Rezzâku*(rızık veren):*

Her canlı varlığın rızkı Allah’a (c.c.) aittir. Doğada rızık taksiminde tuhaf bir yasayla karşılaşırız: Çok hırslı ve güçlü varlıklar rızıklarını zorlukla; tevekküllü ve zayıf varlıklar kolaylıkla elde etmektedirler. Örneğin ağaçlar bulundukları yerden ayrılmadan ve hiç zahmet çekmeden ilahi bir kudretle beslenmektedirler. Oysa bir arslanın beslenmesi için çok emek harcaması ve çeşitli tehlikeleri göze alması gerekmektedir. Yine bir bebek doğar doğmaz annesinin memesinden kolaylıkla ve zahmet çekmeden beslenirken yetişkin bir insanın çalışma ve emek yolu ile doğal ihtiyaçlarını karşılaması söz konusudur. Bu durum rızkın ezelde belirlendiğine, insanın hırs ve çalışması ile artmayacağına delildir.*


__________________

~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~




Alıntı ile Cevapla