... İsrailoğulları vaktinde bir kişi yetmiş yıl ibadet etti. Ne üşendi ne de melul oldu. ALLAH TEALA o zamanın peygamberine şöyle vahyetti.
"Fülan kişiye git, ömrünü benim kulluğumda harcadı, devamlı ibadet etti, onu şimdi cennetime koyuyorum ancak ibadetiyle değil, kendi fazlı keremimle" dedi.
O peygamber, haberi o zahide söyledi.
Zahid haberi duyunca, başını aşağı eğdi ve bir müddet düşündükten sonra kaldırdı:
"Ya yetmiş yıllık ibadetim nereye gitti" dedi.
Daha henüz sözünü tamamlamadan ALLAH kendisine bir diş ağrısı musallat etti. Zahit feryat etmeye başladı. ALLAH TEALA o peygambere yine vahyetti:
"Git o zahide söyle, yetmiş yıllık ibadetini verip o diş ağrısından kurtulmaya razı olsun" dedi.
O peygamber geldi ve zahide:
"O ibadetini verip diş ağrısından kurtulmaya razı mısın? "dedi. Bunun üzerine zahid:
"Razıyım" dedi.
ALLAH TEALA zahidin diş ağrısını giderdi ve peygamberi tekrar göndererek şöyle demesini istedi:
"Yanlız bir diş ağrısının gitmesi için yetmiş yıllık ibadetini verdin. Hani sana verdiğim diğer nimetlerim?Söyle bakalım cennete neyle gireceksin?
Bu haberi duyan zahit ağladı, dua ve tevbe etti.
__________________
Vakit namazinizi kildiniz mi? Ebu Hüreyre'den (r.a.) rivayetle: Mü'minin durumu yeşil ekin gibidir. Rüzgar ne taraftan gelse onu eğer. Rüzgar durduğunda doğrulur. Mü'min de böyledir. O da bela ve musibetlerle eğrilir. Kafirin durumu ise çam ağacı gibidir. Allah dilediği zaman sert ve dik durur. ][Bela ve musibetlere uğramaz. |