Nokta .
Ülkemizde bir soyağacı çılgınlığı yaşanıyor günlerdir. E-devlete bakmayanın hatrı kaldı, site kaç kez kilitlendi. Kiminle görüşsek ben şuralı çıkmışım, buralıymış, atalarımız şunlardanmış muhabbeti dönüyor. Bir heves, bir heyecan güzel tabi. Siteye girenlerin yarısından fazlasının gevezelik olsun diye girdiğini düşünüyorum.
Çünkü soyağacının köklerine değil de, en son yapraklarına bakıyorum. Bugünümüze yani... Ciddi tezat var. Her semte bir huzurevi açılıyor, kimse kendi yaşlısına gönüllü bakmıyor, “annem evini abime/ablama verdi, o bakıyor şimdi” diyen çok insanla karşılaştım. Anana babana bakmak için ya evini alacaksın elinden, ya emeklisini, üç aylığını yiyeceksin. Yoksa yok, kardeşim baksın...
Sonra bakıyorum aynı şehirde yaşayan iki kardeş birbirini bayramdan bayrama görüyor. Ne güzel akrabalık bağları var dediğim o kadar az aile var ki... Dillerde hep yengem onu dedi, görümcen bunu dedi, abimlerle on yıl oldu konuşmuyoruz muhabbetleri... Sonra, “Biz aslında şuralıyız ama hiç gitmedik” gibi sözlerle, açıldığı gibi kapanan memleket sohbetleri...
Herkes İstanbullu, herkes Ankaralı, herkes İzmirli... Herkes reis, hiç kızılderili yok maşallah. E sen daha yaşayan akrabalarınla nereden akraba olduğunu bilmiyorsun, doğup büyüdüğün şehre gitmiyorsun, kendi kuzenlerinle, kardeşlerinle bayramdan bayrama görüşüyorsun; akraba değil akbaba bunlar gibi acı sözler ediyorsun naaaapcaksın şekerim Allah aşkına dedenin dedesinin dedesinin memleketini, kaç kuşak ötedeki akrabalarını?
Elindekilerine, hayattakilere, bildiklerine sarılmak, değer vermek daha anlamlı değil mi? Kalk bi memlekete git de, bul akrabalarını, onlar anlatsınlar sana kim kimlerdenmiş, kim nerden ne zaman gelmiş...
Şermin Yaşar
__________________
~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~ |