Tekil Mesaj gösterimi
Alt 23 Şubat 2018, 20:22   Mesaj No:3

nurşen35

Medineweb Emekdarı
nurşen35 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:nurşen35 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 38944
Üyelik T.: 09 Şubat 2014
Arkadaşları:60
Cinsiyet:Bayan
Mesaj: 9.475
Konular: 1144
Beğenildi:4423
Beğendi:3685
Takdirleri:11319
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart

YAHUDİLİK-II (7. ÜNİTE)
GİRİŞ
Bu ünitede Yahudiliğin inanç ve ibadetleri hakkında bilgi verilmektedir.
İNANÇ ESASLARI
Yahudi inanç esasları kutsal kitaplarda net olarak belirtilmemektedir. Ancak daha sonradan Yahudilerin kendi aralarındaki tartışmalar ve diğer dinlerle karşılaşmalar sonucu inanç esasları tespit edilmiştir. İnanç esaslarını belirleme çalışmaları konusunda ismi ön plana çıkan kişiler; İskenderiyeli filozof Philo, Saadya Gaon, Maymonides (İbn Meymun), Hasdai Crescas ve Yusuf Albo’dur.
Philo’nun amentüsünde Tanrının birliği ve yaratmadaki rolü ön plandadır. Helenistik felsefe ve felsefi bir monoteizm yapmakla eleştirilmiştir. Ayrıca Filistindeki gelişmelerden uzak kalışı da yapılan tenkitlerdendir.
Saadya Gaon’un (Said b. Yusuf el-Feyyumi 882-942) amentüsü; 8.yy da Müslüman bilginlerle temasın etkisiyle oluşan Karaim Yahudiliği ile mücadele ve Müslüman kelamcılara cevap amaçlı çalışmaların olduğu döneme denk gelir. Dünyanın yaratılmışlığı, Tanrının cisimsizliği, vahiy, günahtan kaçınma yeteneği, mükafaat ve ceza, yeniden dirilme, mesih ve son yargı kavramlarına yer verir.
İbn Meymun’un amentüsü; Günümzüde Yahudilerin çoğu tarafından benimsenir. 13 maddeden oluşur. Bu tasnif dışında yapılan hiçbir tasnif İbn Meymunun tasnifi kadar ilgi görmemiştir. Tanrı, Peygamber, kitap, mesih, mükafaat ve ceza, yeniden dirilişle ilgilidir.
TANRI İNANCI
Tanrının birliği Yahudi inancında üzerinde ısrarla durulan bir konudur. Yahudi inancının Tanrının birliği ve seçilmişlik üzerine kurulu olduğu da ifade edilir. Tanrının birliğine yapılan bu vurgu yanında onun niteliği konusunda farklı yaklaşımlar vardır. Bunun bir sebebi de Tanrının ne olduğu sorusundan çok Tanrı için nasıl ibadet edildiği sorusunun daha fazla önemsemesinin rolü vardır.
Hz. İbrahim ve zürriyetinin Tanrının birliğine davet ettiği malumdur. Kuran’da bu gerçeğe işaret eder. Ancak Yahudilerin tarih içinde başka ilahların peşinden gittikleri, başlangıçta çok tanrılı bir anlayıştan mutlak anlamda bir olan Tanrıya ibadet anlayışının geliştiği de söylenir. Bazı araştırmacılara göre başlangıçta Tanrı savaşçı, lider ve milli vasıflarıyla ön plana çıkar. Klasik peygamberler döneminde ise evrensel boyutta bir tanrı anlayışı vardır. Yahvist metinlerde antropomorfik, Elohist metinlerde aşkın bir tanrı gözlenir. Genel olarak Yahudi kutsal metinlerinde tek tanrı hem insanlığın yaratıcısı, İsrailoğullarının rehberi, koruyucusu ve kurtarıcısıdır.
Tanrının isimleri: Yahve (Yahova) en önemli ve kutsal olanıdır. Gelişi güzel ağza alınmaz.Adonay (Efendi), Elohim, Ha-Şem, El-Şadday isimlerden bazılarıdır.
PEYGAMBERLİK
Peygamberlik inancı vardır. Tanah’ın ikinci kitabı Nevim bölümüdür. Peygamber için, Nevi, Hozeh ve Roeh kelimeleri de kullanılır. Musa Tanrı ile aracısız konuşmuştur. Diğerleri ise rüya ve vizyon şeklinde muhatap olmuşlardır. Peygamberliğin vahiy alma ve tebliğ gibi iki temel özelliği vardır. Peygamberlik farklı yaşlarda gelmiştir.
Tevratta peygamberlerin özellikleri: Tebliğin doğruluğu, verilen haberlerin gerçek çıkması ve alametler göstermesidir. Yalancı peygamberlik kavramı vardır. Tevrata göre ilk peygamber Hz. İbrahim’dir. Son peygamber Malaki’dir. Malaki’den sonra Tanrı adamı yerine din adamı (Rabbi) figürü ortaya çıkmıştır. Mesih beklentisi gelişmeye başlamıştır. Kadınlardan da peygamber gelmiştir ve sayıları altıdır: Hz. Musa’nın ablası Miryam, Deborah, Hulda, Noadya, Peygamber Yeremya’nın eşi.
AHİRET İNANCI
Kutsal metinlerde açık ve net değildir. Mezhepler arasında farklı görüşler vardır.
Ferisiler: Ruhun ölümsüzlüğü ve yeniden dirilmeyi kabul ederler. Sadukiler: Tanah’ta yer almadığı gerekçesiyle ölümden sonraki hayatı reddederler. Ruhun ölümsüzlüğü Tanah sonrası dini literatüre girmiştir.
Ahiretle ilgili kavramlardan biri de Şeol’dur. Ölümden sonra bütün insanların gittiği yer olarak kabul edilir. Zamanla kavram kötülerin azap çektiği gehinnom (cehennem) kavramına dönüşmüştür. İyilerin de Aden bahçesine gittiği kabul edilmiştir.
Cennet ve cehennem farklı kademelerden oluşur. Nezaman ve nerede olduğu ile ilgili farklı görüşler vardır. Yaygın anlayışa göre Dünya yaratılmadan önce planlanan veya yaratıldığına inanılır. Cehennem yerin altında veya semanın üzerinde ya da karanlık dağların ardındadır. Cehennem sadece ceza yeri değil aynı zamanda arınma yeridir. Günahı ve sevabı birbirine eşit olanlar 11 ay cehennemda kaldıktan sonra cennete girebilirler. Yaygın görüşe göre hem İsrailden hem de diğer milletlerden olan kötüler cehennemde 12 ay kaldıktan sonra yok olacaklardır. Sözlü ve fiili Yahudi ahdine bağlılığını ve temel Yahudi öğretisini reddedenler sonsuz azaba uğrayacaklar. Şabat’a denk gelen günlerde azab olmayacağı da bazılarınca ileri sürülür.
Cennetin Aden bahçesi olduğu yeri kesin olarak bilinmemekle birliktebu dünyada bulunduğu ruhların yeniden dirilmeye kadar henüz yaratılmamış öte dünyaya gitmeden önce bir müddet duracakları yerdir. Reformist ve lieral Yahudiler cenneti reddederler. Yahudilikte inanç esaslarının dogmatik bağlayıcılığı olmadığından bu durum (reddedilmesi) Ortodoks Yahudiler içinde problem oluşturmaz.
MESİH İNANCI
Yağla meshedilmiş anlamına gelir. Başlangıçta peygamber veya kohen tarafından yağlanmak (kutsanmak) şeklinde kullanıldı. Kral, kohen veya baş kohen için kullanılmaya başlandı. Daha sonra kurtarıcı mesih anlamı kazandı. 2. Mabed döneminden itibaren son anlamda kullanılması yaygınlaştı.
Rabbani literatürde Davud soyundan gelecek, İsrail düşmanlarını yenecek, esaretten kurtaracak, kutsal topraklara onları döndürecek, mabedi tekrar inşa edecek, Tanrı krallığını kuracak savaşçı, öğretmen ve peygamber kimliklerini de taşıyan kral olarak tasvir edilir. Ayrıca bu kişiye öncülük edecek Yusuf soyundan ikinci bir mesih figürü de vardır. Daha sonra bu figür Siyonist hareketin öncileri için de kullanılmıştır.
Mesih insan olmakla beraber tabiat üstü güçlere sahiptir. Kudüste doğmuş, gökyüzünde gizlenmektedir. Mesihin gelişi ile ilgili çeşitli olaylardan bahsedilir. Gog ve Megog (Yecüc ve Mecüc) savaşı, İsrailin vadedilmiş topraklarda toplanması ve milletlere hükmetmesi mesihin gelişi önce vuku bulacak olaylardan bazılarıdır.
Mesih anlayışını Ortodokslar kabul eder Reformistler kabul etmez. /Zerdüştilik-Şaoşyant/ Budizm-Maitreya/Hinduizm/ Hıristiyanlık-Mesih anlayışı vardır.
VADEDİLMİŞ TOPRAKLAR
Yahudi inanç esasları arasında yer almaz. Ancak Yahudiler kendilerinin seçilmiş bir millet olduklarına ve Arz-ı mevud’un Tanrı tarafından kendilerine vaad edildiğine inanırlar. Arz-ı mevud, Tanrının Hz. İbrahim ve onun soyundan gelenlere vermeye vaad ettiği yer için kullanılan bir kavramdır. Bu yer için II. Mabed döneminden itibaren bu kavram kullanılmaya başlanmıştır. Yerin sınırları Nil’den Fırat’a kadar olan bölgedir. Vaadin belli şartları vardır ki bu da Yahudilerin Tanrıya verdikleri sözü tutmadır.
İBADETLERİ
Avoda, doğru biçimi anlamında kullanılır. Eski İsrail’de öne çıkan ibadet kurban kültüdür. İlk dönemlerde ferdi tarzda yapılan ibadet, adak, takdime ve dua tarzındadır.
Toplanma çadırı etrafında toplu ibadet Musa döneminden sonra Mabedde ibadet şekline dönüştü.
Kohen sınıfı: Yakup’un 3. Oğlu Levi soyundan gelen ilk baş kahin Harun oğullarından gelir.
Levili soyu: Levi soyunun diğer kollarına bağlı erkekler ise Levilileri oluşturur. Kohen ve Levili ünvanı babadan geçer. Kohen, baş kohen; yardımcıları Levililerdir.
Mabed ibadetinin merkezinde kurban yer alır. Mabedin yıkılmasıyla askıya alındı. Eski İsrail dininde Mabed-kurban-kohen ön plandadır. 2. Mabedin yıkılmasıyla Sinagog-Tevrat-Rabbiler ve Dua ön plana çıkmıştır.
Yahudi ibadet hanelerine Sinagog (Grekçe, toplanma anlamına gelir.), Bet ha-Kneset (toplanma evi), Bet ha-Tefila, Bet ha-Midraş(öğrenme evi), Havra (Türkçe) gibi isimler verilir. İbadethanelerde resim heykel bulunmaz. Tek veya iki katlı olur.
Sabah, ikindi ve akşam olmak üzere üç vakit ibadet vardır. Cemaat en az 10 kişiden oluşur. Karaim’e göre en az üç kişi yeterlidir. Mabetteki ibadete geleneksel olarak sadece erkekler katılır. İbadet, ayakta, oturarak, hafif ruku şeklinde Kudüs’e doğru dönerek yapılır. İbadet sırasında şal örtme, alın ve kol bandı kullanılır.
ŞABAT
Cumartesi günü Yahudilerce haftanın en kutsal günüdür. Kutsallık sebebi, Tanrının dünyayı 6 günde yaratıp 7. Gün dinlenmesi ve Tanrının Yahudileri Mısırdan kurtarışının bu günde olmasıdır. Bu günde 39 işten uzak durulur. Cuma havanın kararmasıyla başlar ertesi günü hava kararıncaya kadar sürer.
DİNİ GÜN VE BAYRAMLAR
Dini gün ve bayramlarda ayın hareketi esas alınmakla birlikte güneş yılına göre sabitlenmiş Yahudi takvimi kullanılır. Bayramlar zirai kutlamalar ve mevsimlere dayalıdır. Bu durumu da bir şekilde ay ve güneş takvimi arasında sürekli aynı mevsime gelecek şekilde düzenlemişlerdir.
Yahudi takviminde toplam 11 bayram vardır. 6’sı büyük, 3’ü küçük 2’tanesi de modern uygulamadır. Tevrata göre yılbaşı Nisan ayıdır. Ancak geleneksel anlayışta Tışri ayı yıl başı olarak kutlanır.
YENİ YIL (ROŞ HA ŞANA)
Tışri ayının ilk günü yılbaşıdır. Adem’in yaratılması gibi önemli olaylar bu günde olmuştur. İş yapmak yasaktır. On günlük dönem tövbe günüdür. İnsanların kaderlerinin deftere yazıldığı gündür.
KEFARET GÜNÜ (YOM KİPUR)
Tişri’nin 10. Günüdür. En kutsal gündür. Kader defterinin mühürlendiği gündür. Oruç tututlur.
ÇARDAKLAR BAYRAMI (SUKOT)
Tişri’nin 15-21 günlerinde kutlanır. Hasat bayramı da denir. Mısırdan çıkışta çölde geçirilen günlerin anısına yapılır. Tevratta üç büyük hac bayramından biri olarak bahsedilir ve kurban takdimesinin de yapıldığı bayramdır.
TEVRAT’I HATİM BAYRAMI
Tişri’nin 22.günü Tevrat’ın hatmine yönelik bir bayramdır. Yıl boyunca okunan Tevratın hatmi ve yeniden başlanması ile 13 yaşını dolduran çocukların gençlik duasının icra edildiği bir kutlamadır. Tevrat rulosu cemaat içinde ilahi ve dualar eşliğinde yedi defa dolaştırılır.
PESAH (FISIH)BAYRAMI (Bahar Bayramı, Özgürlük Bayramı, Hamursuz Bayramı)
Yahudi hac bayramlarından ilkidir. İsrailoğullarının Mısırdan çıkışı anısına kutladıkları bayramdır. İlk akşam hazırlanan sofra düzenine seder denir. Bayram süresince mayasız ekmek tüketilir. Bu bayrama özel yemek takımları ve gereçleri kullanılır.
HAFTALAR BAYRAMI (ŞAVUOT)
Batı kültüründe Pentacost diye de bilinir. Ellinci gün anlamına gelir. Tevrat’ın İsrailoğullarına veriliş günü adına kutlanır. Üç büyük Yahudi hac bayramından ikincisidir. Fısıh, fiziki kurtuluşu Şavuot ise manevi kurtuluşu simgeler. Turfandalar Günü de denir.
HANUKA BAYRAMI
Işıklar bayramı olarak da bilinir. Makkabilerin Grek-Slevkit kralı Antiochus’un Helenleştirme politikası ve mabedi putperest ibadethanesine dönüştürmesine karşı kazandıkları zaferin anısınadır. Bu bayramda Mabed’deki Menora’nın bir günlük yağla sekiz gün yanmasının anısına evlerde gün boyunca mum yakılır.
PURİM BAYRAMI
Neşe ve eğlence bayramıdır. Perslerin Yahudileri katletmek için kura çekme girişimleri ve Yahudilerin katliamdan kurtulup Persleri katletmeleri anısına yapılır.
MEZHEPLERİ
Yahudilikte diğer dinlerde de olduğu gibi çeşitli sebeplerle farklı mezhepler oluşmuştur. II. Mabed döneminin önemli özelliklerinden biri de bu dönemde (M.Ö.II) üç büyük Yahudi mezhebinin ortaya çıkmasıdır. (Ferisiler, Sadukiler ve Esseniler)
PERUŞİM (FERİSİLER)-Ayrılıkçılar
Kendilerini Haşmoni yönetimi ile Helenistik kültür yanlıları ve sıradan halktan ayırdıkları için bu isimle anıldılar. Sinagog ve Tevrat üzerine vurgu yaparlar. Tevrat’ın yorum geleneğini başlattılar. Yazıcı ve din alimlerinden oluşurlar. Sanhedrin’de çoğunluğa sahiptiler. Mişna ve Talmudu oluşturanlar kendilerini bu mezheple ilişkilendirirler. Ahiret ve meleklere inanırlar. Ortodokslar bu mezhebin günümüzdeki temsilcileridir.
SADUKİM (SADUKİLER)
Kohenlerden oluşan aristokrat ve muhafazakar bir gruptur. Kendilerini otorite olarak görürlerdi. Tevratın lafzi anlamını esas alırlar. Tevratta açıkça yer almayan yeniden dirilme, melekler, kötü ruhların varlığını kabul etmezler. II. Mabedin yıkılmasıyla tarih sahnesinden silindiler.
İSİYİM (ESSENİLER)
Mütevazi ve dindar kişi anlamına gelir. Tevrat’ın Levililer kısmına müfrit şekilde uyarlar. Kendi elleriyle kazandıklarını paylaşarak dini bir hayat yaşarlar. Evlilik ve bedeni zevklerden uzak dururlar. Münzevi ve apolitik bir hayat süren bir gruptur. Kumran Cemaati de denilen grup komin hayatı yaşadılar. Kısmi bekarlığı tercih ettiler. Evliliğe getirdikleri kısıtlamalarla nesillerinin uzun süre devam ettiremediler. II. Mabed sonunda ortadan kayboldular.
Müslümanlığın etkisiyle oluşan Yahudi mezhepleri: İseviyye, Yudganiyye, Ananiyye ve Karaim’dir. Orta Çağ’da ortaya çıkan Kabala hareketi ve 19.yy da Doğu Avrupa ve Rusya’da ortaya çıkan Hasidim hareketi de eklenebilir.
Karailer, yazılı Tevratı kabul eden sözlü Tevrat Talmud’u kabul etmeyen gruptur. Karailere göre bu mezhep sonradan ortaya çıkmış değilidir. Sonradan ortaya çıkmış Talmud Yahudiliğine karşı, başından itibaren Musa’nın öğretisinin doğru yorumuna dayalı Yahudiliği temsil etmektedir. Bu hareket 8.yy da Babil’de yaşayan Anan ben David tarafından başlatıldı. Ölümünden sonra Filistinde yayıldı. Kudüs’ün Haçlılarca istilasından sonra Anadolu, Kırım ve Mısırda yayıldı.
Günümüz Dünyasında Başlıca Yahudi Mezhepleri Şunlardır:
REFORMİST YAHUDİLİK
19.yy Almanya Yahudileri arasında çıktı. Amerika’da yayıldı. Akılcı, evrenselci ve ilerlemecidir. Yahudiliği çağın şartlarıyla uyumlu olması gerktiği anlayışından doğdu. Tevrat Tanrı vahyi değildir. Geçeliliği yoktur. Talmud’un da kutsallığı yoktur. Mesihçiliği kabul etmez. Kutsal toprak ülküsünü benimsemezler. Kadın erkek eşittir. Görüşlerinden bazılarıdır.
MUHAFAZAKAR YAHUDİLİK
Reformistlerin aşırılığına bir tepki olarak doğdu. Amerika uygulamasına Muhafazakar Yahudilik, Avrupa’daki uygulamasına Masorti adı verilir. Ortodokslarla reformistler arasında bir orta yol iddiasındadırlar. Gelenekten kopmadan değişimci olmayı öne çıkarmaktalar.
YENİDEN YAPILANMACI YAHUDİLİK
Muhafazakar Yahudiler içinden çıktı. Amerikan Yahudiliğine hastır. Mordecai Kaplan önderliğinde başladı. Ona göre Yahudilik bir din değil devamlı gelişen bir dini medeniyettir.
ORTODOKS YAHUDİLİK
Ferisilikle başlayan Rabbani Yahudiliğin devamı, ana bünyenin günümüzdeki temsilcisidir. Tevrat, Mişna ve Talmud’un kutsallığına inanırlar.
YENİ ORTODOKSLUK HAREKETİ
S.R. Hirsch öncülüğünde gelişen ortodokslukla reformistlik arası bir anlayıştır. Değişim prensibinden hareket eder. Gelenekle modern arasında uyuma dikkat çeker. Halahaya ters düşmeyen yeniliklere açık yapılardır. Amerika, Kanada ve İngiltere Yahudilerinin çoğunluğunu oluşturur.
HASİDİLİK
Dindar anlamına gelir. 18.yy Polonya Yahudilerinden İsrael ben Eliezer adlı kabalacı bir kişi etrafında gelişen mistik unsurlar taşyan bir harekettir. Duygu ve duaya önem verir. İbadet esnasında mistik konsatntrasyon neşe, haz faktörlerine yer verirler. Özel giyisileri ile tanınırlar. Yetişkinler siyah şapka ve cübbe giyerler. Kadınları örterler. Dini hayat beş yaşında başlar. Çocuğun başı traş edilir kippa giydirilir.
KABALA
Mistik ve ezoterik bir yapıya sahiptir. M.S. I.yy’a dayandırılsa da 12-13.yy ortaya çıktı. Bu dönemde dar bir çevrede olan Kabala 17.yy da Doğu Avrupa Yahudileri arasında yayıldı. Yaratılışla ilgili sırlara erme, Yaratılış- kurtuluş konuları ön plandadır. Dile önem verirler. Harflerin sayı değerlerinden sırlara ulaşmaya çalışırlar.
NETUREİ KARTA
Şehrin muhafızları anlamına gelir. Siyonizm karşıtı Ortodoks Yahudi bir gruptur. 1938’de Kudüs’te kuruldu. Mesih gelmeden kurulan İsrail devletini tanımaz. Siyonist düşüncenin Yahudiliğe ters olduğunu savunur.
SİYONİZM
Filistinde tüm Yahudileri toplama ve bir devlet kurma ideolojisidir. Kökleri eski olsa da siyasi hareket olarak 19.yy da seküler kişilerin önderliğinde doğdu. Siyasi ve Sosyalist Siyonizm şeklinde ikiye ayrılır. Theodor Herzl Siyasi Siyonizm’in kurucusudur. Alman Yahudisi Moses Hess ise Siyonizm fikrini ortaya attı.
DİĞER DİNLERE BAKIŞ
Yahudilikte, Yahudi olan ve olmayan ayrımı oldukça belirgindir. Eski İsrail dininde kavim merkezli bir Tnarı inancı olduğundan diğer din değil diğer kavimler ayrımı vardı. 2. Mabed dönemiyle Evrensel Tanrı inancı ön plana çıktı. Bu anlayışla birlikte tek doğru inanç Yahudi inancı diğerleri putperest olarak değerlendirildi. Talmud’a göre insanlar:

1. İsrail Cemaati (Günahsız, Günahkar ve Muhtedi Yahudiler)
2. Yahudi Olmayanlar
a. Nuhiler
b. Putperestler
c. Heretikler (Samiri, Hristiyan gibi Yahudi soyundan olan olmayanlar)
d. Mürtedler (Bazı açılardan goyim içinde anılan mürtedler).



HIRİSTİYANLIK – I (8. ÜNİTE)
GİRİŞ: KAVRAM OLARAK HIRİSTİYANLIK
Kelime Anlamı
Hristos, Mesih; Hristianos, Mesih’e bağlı olan anlamına gelir.
Kur’an’da Nasara, Nasıra kasabasına nispetle kullanıldığı kabul edilmektedir.
Hristiyan kaynaklarda Nasıralılar ifadesi; 1. İlk zamanlarda alay etmek amacıyla kullanılmış daha sonra bir tür mesihçi Yahudi grubun adı olarak kullanılmıştır.
Diğer isimleri: Şakirtler, Kardeşler, Azizler, Seçilmişler, Çağırılmışlar, Kilise, Fakirler, Dostlar, Celileliler.

Terim Anlamı:
Hz. İsa’ya ve İncil’e tabi olan tüm Hıristiyanların dinine verilen addır. İlk defa Antakya’da M.S. 60 da kullanıldığı veya M.S. 106’da yine Antakya’da kullanıldığına dair rivayetler vardır.

TARİHİ GELİŞİMİ
Hıristiyanlıkta Hz. İsa merkezi öneme sahiptir. O, hem Tanrının oğlu hem de insanlığın kurtarıcısıdır. Tanrı insanlığı kurtarmak için biricik oğlunu yeryüzüne indirdi.

HZ. İSA
DOĞUMU

İncillere Göre Hz. İsa’nın Doğumu
Doğumu ile ilgili bilgiler Matta ve Luka’da yer alır. Ancak farklı şekilde anlatılır. M.Ö. 4-6 da doğduğu sanılmaktadır. Doğum günü Batı Hıristiyanlığında 25 Aralık, Doğu Hıristiyanlığında 6 Ocak olarak kabul edilir.

Teologlara göre Hz. İsa’nın Doğumu
Doğum zamanı ile ilgili bilgiler net değildir. M.Ö. 10 yılına kadar doğumunu çeken tarihçiler vardır. Doğu ve Batı’da kabul edilen tarihlerle ilgili olarak 25 Aralık Antik Roma’nın pagan kutlamalarına, 6 Ocak ise Doğunun, Greklerin Zaman’ın doğumu anısına kutladıkları tarihle yer değiştirdi.

ÇOCUKLUĞU VE GENÇLİĞİ
Çocukluk ve gençliğine dair pek bilgi yoktur. Çocukluğu muhtemelen Nasıra’da geçmiştir. Kız ve erkek kardeşlerinin bulunduğu tahmin edilmektedir. Havarilerin reisi olarak bilinen Yakup’un onun kardeşi olduğu görüşü vardır.

GÖREVE BAŞLAMASI
Görevine 30 yaşından sonra başladı. Hz. Yahya’ya giderek vaftiz oldu. Bir hazırlık süresinden sonra tebliğe başladı. Etrafında insanlar toplanmaya başladı.
Havariler, Beyaz giyinenler anlamına gelir. Bu ifade zamanla özel bir anlam kazanmış ve Hz. İsa’nın yardımcılarını kasteden bir terim halini almıştır. Tebliğinin başında 12 kişiyi seçerek bunlara havari ismini vermiştir. Bunlar: Petrus, Andreas, Yakup Zebedi, Yuhanna, Filipus, Barthelemous, Thomas, Matta, Yakup Alfeos, Taddeus, Gayyur, Simun, Yahuda İskariyot

MUCİZELERİ
Hayatı mucizelerle doludur. İncillerde kırka yakın mucizesinden bahsedilir.

SON AYLARI
Hayatının son anlarına Passion (tutku, acı) adı verilir. Son döneminde Kudüs’e gelir. Tebliğine buradan devam etmek ister. Kudüs’te kendisi için tehlike oluşturabilecek muhaliflerin varlığını bilmesine rağmen. Birtakım Yahudiler varlığı ve faaliyetlerinden rahatsız olur. Onu durdurmaya karar verirler. M.S. 30’da Senhedrin’de Tanrıya küfretmekle suçlanıp ölüm cezasına çarptırılır.

KUR’AN’A GÖRE HZ. İSA
15 surede 93 ayette ismi veya nitelikleriyle zikredilmektedir. Doğumunun müjdelenmesi, dünyaya gelişi, tebliği, mucizeleri, dünyevi hayatının sonu, Allah’ın katına yükselişi, kul ve peygamber oluşu, Tanrılık nispetinin küfür oluşu, kitap verildiği, onun öleceğinden ve tekrar hayata döneceğinden söz edilmektedir (kıyamet sonrası), çarmıha gerilmemiştir, Kelimullah, Allah’tan bir ruh, Peygamber oluşu ve mucizeleri, Ruhu’l-Kudüsle teyid edilmesi. Teslis reddedilir. Uluhiyetin badenleşmesi, Çarmıha gerilmesi, kurtuluş fidyesi oluşu reddedilir.
Müslümanlar ve Hırsitiyanlar arasında baştan beri karşılıklı reddiyeler yazılmıştır. Reddiyelerde, Teslis doktrini, Hz. İsa’nın tabiatı, Keffaret problemi, Çarmıh hadisesi konu edilir. Annesi Meryem’e önemli bir yer verilir.
HIRİSTİYANLIĞIN YAYILIŞI
Hıristiyanlığın yayılışı uzun ve sıkıntılı bir süreçte olmuştur. Hz. İsa’nın üç yıllık kısa tebliğ süresi içinde inananlarının sayısı sınırlı kalmıştır. Bu dönemde hiçbir yerleşim biriminin toplu olarak Hıristiyanlığa geçmediği genel kabul görmüş bir konudur. Hayatı terkinden sonra havariler devreye girmiş, Pavlus’un devreye girmesiyle Havariler dönemi, Pavlus Öncesi Dönem, Pavlus Dönemi ve Pavlus Sonrası Dönem diye üçe ayırılmaktadır.

PAVLUS DÖNEMİ
Resullerin İşleri bölümünde bu dönem anlatılır. Mekez Kudüs’tür. Talebeler toparlanmış dini hayat bakımından Yahudiliği sürdürdüler. Bu dönemde ön planda olan Petrus’tur. Bir çok kişinin dini benimsemesinde rolü oldu. Çeşitli yerlere yolculuk yaptı. Yahudiler dışındakilere de tebliğde bulundu. Roma’da Yeni Ahitte yer alan I.ve II.mektupları yazdı. M.S. 57 de Roma’ya gitti. M.S. 60’da Neron tarafından baş aşağı çarmıha gerilerek öldürüldü. Havarilerin çoğunun hayatı kesin olarak bilinmemektedir.

PAVLUS DÖNEMİ
Tarsuslu Saul (Pavlus) anne babası Roma vatandaşı olan Ferisi bir Yahudidir. M.S. 5-15 yıllarında doğduğu sanılmaktadır. M.S. 33 de Hz. İsa’nın Şam’daki talebelerinin tutuklanmasında görevlendirildi. Yolda Hz. İsa’nın görüntüsü ile karşılaşır ve ona iman eder. M.S. 46 da Barnabas Pavlus’u Antakya’ya davet eder. Çeşitli yolculuklar yapar. I. Yolculuğunda, Yalvaç, Konya, Listra ve Derbe’ye gider. 49 yılında Kudüs konsülüne katılır. II. Yolculuk: Makedonya, Efes’e gider. 57’de Kudüste tutuklanır. 59’da Romaya götürülür. M.S. 64’de Neron’un emriyle başı kesilerek öldürüldü.

Pavlus’un üzerinde durduğu iki konu: Yahudi geleneğinin ilgası ve İsa’nın Mesihliği konusudur. Mesihçilik anlayışıyla evrenselci bir doktrini benimsemiş oldu. Yahudi şeriati yerine Tanrının izzeti ve Tanrının herkese ulaşabileceği anlayışını koyarak bu evrensel mesajı destekledi. Hıristiyanlığın gentile topraklarında hızla yayılmasına vesile olan doktrin budur.

PAVLUS SONRASI DÖNEMİ
Bu dönemde din Pavlus ve havarilerce Hıristiyanlaştırılan kimselerce ve Kilise Babalarınca yayıldı. I.yy sonunda Hıristiyanlık Kudüsten dışarda çok uzaklara yayıldı. Ashab- kehf bu dönemdedir. Bu dönem baskının arttığı dönemdir. Çok geniş bir coğrafyaya yayıldı.

II.yy da yayılma yanında heretik akımlarda oluştu. Ebiyonitler, Gnostikler ve Nasıralılar bunlardandır. III.yy da Kilise Babaları ön plandadır.

III. yy sonlarında Gregor (Kirkor) çabalarıyla Ermeniler Hıristiyanlaştı. Toplu olarak Hıristiyanlığı kabul eden ilk kavmin Ermeniler olduğu ileri sürülür.

M.S. 313’de Konstantin tam özgürlük verdi. M.S. 325 İznik Konsili ilk ekumenik konsildir.
380 de I.Teodosyus putperestliği yasakladı. Devletle din birleşti.
……

KUTSAL KİTAPLARI
Kutsal Kitap (Kitab-ı Mukaddes): Eski Ahit ve Yeni Ahit

YENİ AHİT
27 kitaptan oluşur.

Tarihi Kitaplar: Matta, Markus, Luka, Yuhanna, Resullerin İşleri (Luka tarafından yazıldı)
Talimi Kitaplar: 21 mektup ve Vahiy kitabından oluşur.
Pavlus’un 14 mektubu
aa. Büyük mektuplar: Romalılara, Korintoslulara, Galatyalılara, Selaniklilere
bb. Hapishane mektupları,
cc. Pastoral Mektuplar

Diğer 7 mektup
Vahiy
İnciller
İncil, Evangelion haber müjde anlamına gelir. Matta, Markos ve Luka şekil ve konu benzerlikleri nedeniyle snoptik İnciller olarak bilinir.
Matta İncili
Yazarı Levi diye de bilinen Matta’dır. Hz. İsa’nın hayatı, ölümü ve dirilişi, Vaftiz oluşu, Mesihliği, Kurtuluş müjdesi ve Sık sık Eski Ahide atıfta bulunarak Yahudi karakterini muhafaza ettiği görülür. 65-70 yılından önce yazıldığı tahmin edilmektedir.

Markos İncili
M.S. 60 larda yazıldığı sanılmaktadır. İlk yazılan İncil olduğu sanılmaktadır. İnciller içinde en kısasıdır. Markos diye biri tarafından yazıldığı kabul edilmektedir. Daha çok Hz. İsa’nın yaptıklarından söz eder. Canlı ve hareketli bir anlatımı vardır. Tanrıoğlu, İnsanoğlu, Mesih olarak tanıtır. Ölümü ve dirilişinden bahsedilir.

Luka İncili
Antakyalı Luka tarafından M.S. 80 lerde yazıldığı kabul edilir. Yazılı ve sözlü kaynakları vardır.

Yuhanna İncili
90-110 yıllarında Antakya veya Kudüs’te yazıldığı kabul edilmektedir. Havarilerden Yuhannaya nispet edilir. Snoptik İncillerden değildir. Yeni Eflatuncu anlayışın etkisinde olduğu iddia edilir. Mesihin lahuti yönünü anlatmak için kaleme alındığı ifade edilir. Konular, hikayelerin seçimi, sıralaması, coğrafi ve kronolojik bilgilerde, dini bakış açısında farklılıklar vardır. Evharistiya’ya yer vermez. Diğer İncillerde olmayan öldükten sonra talebelerine gözükmesi olayından bahsedilir. Hz. İsa’nın risaletinin süresi diğer İncillerde bir yıl Yuhanna da ise iki seneden fazladır.

İnciller Arasındaki Bazı Çelişki ve Tutarsızlıklar
En erken İncil Hz. İsa’dan 35 yıl sonraya dayanır. Bu metinlerin ilk nüshaları bile Yunancadır. Hz. İsa ile Yunanca arasında bir irtibat yoktur. Yeni Ahit’in en eski nüshaları bile Yunancadır. En eski iki nüshası:

Sina Kodeksi (nüshası): 1844 de bulundu. 331 de yazılmış. Sina da bir manastırda bulundu. Bugün British Museum’dadır.
Vatikan Kodeksi: M.S. 325 yılına aittir. Vatikan Kütüphanesindedir.
M.S. 325’te İznik konsilinde kabul edilen İncillere Kanonik İnciller denir. Sahih kitaplar anlamındadır. Bunlar da Matta, Markos, Luka ve Yuhannadır. Bu metinlerin özellikleri:
1. Eserler Hz. İsa hakkında aşırı düşüncelerin geliştiği dönemde yazıldı.
2. Yazarları ekleme ve çıkarma konusunda rahat davrandılar
3. Hiçbiri İsa’yı görmedi
4. Matta ve Yuhanna’nın havarilikleri tartışmalıdır.
5. Hz. İsa Aramice konuşurken bu dilde yazılı bir İncil yoktur.
6. Yazıldıkları tarihten resmiyet kazndıkları süreye kadar olan dönemde bir korumaları yoktu. Bu nedenle tahrif olma kaçınılmaz gözükmektedir.
7. İlk nüshaları 4.yy aittir.
8. Metinler herhangi bir senetle Hz. İsa’ya dayanmamaktadır.
9. Aralarında çeşitli yönlerden zıtlık ve tutarsızlıklar bulunmaktadır.

BARNABAS İNCİLİ
17.yy a kadar gelmiş sonra kaybolmuştur. Papa tarafından yasaklanmıştır. Günümüzde Türkçe tercümesi de bulunan Barnabasa ait olduğu söylenen metnin gerçekten o olup olmadığı konusunda kesin bir bilgi yoktur.

İNANÇ ESASLARI
İnanç esasları konsillerde belirlenmiştir. Özellikle Havariler İman Esasları ve İznik-İstanbul İman Esasları şeklinde dile getirilir. Özellikle İznik-İstanbul Konsillerinde alınan kararlar tüm Hıristiyanlarca benimsenir. Bunlar:

Kainatın yaratıcısı Baba olan tek Tanrıya
Tanrının biricik oğlu tek bir Rab İsa Mesih’e, onun Tanrı olduğuna…
Kutsal ruh vasıtasıyla bakire Meryem’de bedenlendiğine ve insan olduğuna
Bizim için Pontus Platus zamanında Çarmıha gerildiğine
Üçüncü gün dirildiğine
Göğe yükselip Babanın sağında oturduğuna
Geri geleceğine
Kutsal ruha
Kiliseye
Vaftize
Ölülerin dirilmesine
Gelecek dünyayı beklerim.
TESLİS
Teslis (Trinite). İlk olarak 2.yy da Antakyalı Theophine tarafından kullanıldı. “İzahı zor fakat inanılması gerekli bir sır”, “Tek Tanrının üç ayrı tezahürü”, “Üç uknumda tek tanrı”, Bir üçtür üç birdir”.

Baba:
Oğul: İsa Tanrının ezeli ebedi kelamı (logos)’tur. Tanrı Baba doğmamış doğrulmamıştır. Ancak İsa doğmuş ve doğrulmuştur. (381 İstanbul). 431 Efes konsilinde Meryem Tanrının annesi Tanrı doğuran (teotokos)İsa ise gerçek bir Tanrı, İlahi-beşeri iki tabiata sahip bir insan ve Baba ile aynı cevherden olduğu kabul edildi. Baba Tanrı insanlara merhametinden İsa mesih suretinde insanlara yaklaşmış ve aralarında yaşamıştır.
Kutsal Ruh: Kutsal ruh-Kilise ilişkisi, birbirinden ayrılmazlar. Kutsal ruh Kiliseye hayat veren güçtür. Vaftizle insan ruhuna girer ve onunla yaşamaya başlar. İstanbul konsilinde tanrılığına karar verildi.
Katoliklere göre Baba-Oğuldan çıktı. Ortodokslara göre ise oğul vasıtasıyla babadan çıktı. Baba-Oğul-Kutsal Ruh tek bir cevherde toplanmış üç ayrı şahıstır. Hepsi de ebedidir.
Teslis inancının Hıristiyanlığa nasıl girdiği ile ilgili bazı yorumlar vardır. (…)
Meryem bazı anlayışlarda teslisin üçüncü unsuru olarak kabul edilir. Tanrı Anası (Teotokos) konumundan tanrı konumuna yükseltilmiştir. Katolik ve Ortodokslar Meryeme saygı duyarlar.

KONSİLLER
Kilise hayatının ortaya koyduğu tüm problemleri çözmek ve tartışmak üzere bir araya gelen piskoposlara veya yüksek düzeydeki din adamları kuruluna konsil adı verilir. Bazı ilahiyatçılar ilki Havariler Konsili M.S. 50. Olarak kabul eder. Bu toplantıda Yahudi şeriatine sadakat konusu tartışıldı. Bu dönemde Yahudi-Hıristiyan ve Pavlusçu Hıristiyan anlayışı oluşmaya başlar.
Piskoposlar toplantısı 2. Asrın ikinci yarısına kadar çıkar. Bu toplantılara Sinod veya Konsil de denir. Piskoposlar kurulu. Bunlar dini ve sosyal amaçlarla toplanılmıştır. Konsiller:

Özel Konsiller: (Milli Konsiller), Belli bir ülkenin dini problemleri ile ilgili yapılır. Eyalet bazında olursa Bölge Konsili adı verilir.
Genel Konsiller (Ekumenik): Hıristiyan inançlarının oluştuğu konsillerdir. Kilisenin bütün temsilcileri katılır. Papanın çağrısı ile toplanır. Papa veya temsilcilerince yönetilir. Kararlar papa tarafından onaylanınca resmiyet kazanır. Şu ana kadar 21 konsil vardır. Tümü Katoliklerce, 7 si Ortodokslarca, reforma kadar olanlar da Protestanlarca kabul edilir.
İznik Konsili: (325)
İlk genel konsildir. Baba ve Oğul’un tabiatı tartışılmıştır. İskenderiye Kilisesi papazı Aryus (her ikisi de farklı cevherlerdendir) mahkum edilmiştir. Her ikisininde aynı tabiatı taşıdıkları kabul edildi. Yeni Ahit’i oluşturan kitaplar tespit edildi.

1.İstanbul Konsili: (381)
İznik konsili kararları teyid edildi. Kutsal ruhun tanrısallığına hükmedildi.

Efes Konsili (431):
İsa’nın tabiatı tartışıldı. İsa’nın tek kişilikli iki tabiatlı olduğuna karar verildi. İstanbul piskoposu Nesturyus mahkum edildi.

Kadıköy Konsili (451)
İsanın tabiatı tartışması bitmedi. Sonuçta monofizitlik reddedildi. Diofizitlik kabul edildi. Yani İsa da biri beşeri diğeri tanrısal iki nitelik vardır denildi.

II.İstanbul Konsili (533)
Monofizit anlayışa karşı kararların alındığı bir konsil oldu.

III.İstanbul Konsili (680-681)
İsa’da iki iradenin biri beşeri diğeri tanrısal olmak üzere iki iradenin varlığı benimsendi.

II.İznik Konsili (787)
Mabedlerdeki resim ve heykellerle ilgili karar alındı. İkon kiliselerde yer alan resim ve heykellere verilen ad. İkonoklast resim heykel karşıtlığı ve yıkıcılığı.
Bu yedi konsil üç Hıristiyan ekolü için de kutsal kabul edilmektedir.
…….
Trente Konsili (1545-1563)
Protestan harekete karşı yapılan bir hareket olarak yapıldı. Sapık doktrinler mahkum edildi. Katolik dogmaları tarif edildi. Katoliklik içinde köklü reformlar yapılması gerektiği görüşüldü.

I.Vatikan Konsili (1869-1870)
Reform hareketlerinin etkisini kırmak amacıyla yapılan konsillerden bir diğeridir. Papanın yanılmazlığı konusu en belirgin mesele oldu.

II. Vatikan Konsili (1962-1965)
Konsilin amacı, Katolik inancı geliştirmek, kuvvetlendirmek, inananlara moral, dini konuların modern çağın ihtiyaçlarına cevap verebilir hale getirilmesi, ayrılan hrıistiyanların birliğe tekrar çağırılması. Diyalog konusu başlatıldı.
__________________
O (cc)’NA SIĞINMAK AYRICALIKTIR
Alıntı ile Cevapla