Alıntı:
tevhid_ Üyemizden Alıntı
Hocam konuya yaklaşımım yanlış anlaşılmasın, bilakis doğruyu daha iyi algılayabilmek ve başkalarına öyle aktarabilmektir inşallah..
Şöyleki "kalp ile tasdik", hiçbir mazeret karşısında vazgeçilmeyen "aslî rükün", dil ile ikrar ise, dilsizlik ve ölüm tehlikesi gibi haller karşısında vazgeçilebilen ve vücubu sakıt olan "zâid rükün" öyle değil mi?
Kalp ile tasdik ortadan kalktığından kişi imandan çıkar/ kafir olur, ancak ölüm tehtidi karşısında kişi dil ile ikrar edemediğinden (böyle bir durumda söylememeyi seçme hakkı müslümana verilmiş) kalbimdeki samimi imana binaen kişi imandan çıkmaz/kafir olmaz inşallah öyle değil mi ? |
Haram işlemeye ruhsat zaruret yada mecburiyyettir..
Küfür işlemeye ruhsat ikrahi mülcidir..
İkrah anlık bir belayı def etmek için verilmiş bir ruhsattır..
İkrahın şartları vardır ..
1- İkrah altında olan kişinin ölümü tehtidi altında olması yada herhangi bir uzvunun kesilme durumu yada ölümle sonuçlanacak şekilde darp edilmesi durumu..
2- Tehdit edenin bunu yapabilecek güce sahip olması..
3- ikrah altında olanın bu tehtide karşı koyacak güçte olmaması..
4- Tehditin gerçek olması..
5- tehtidin anlık belayı def etmesi sürekliliğinin olmaması
Yani birinin birine kavga esnasında bak şunu yapmazsan seni öldürürüm demesi ikrah durumu olmaz...