Konya Milli Eğitim Müdürlüğü'nün 'Gençlik ve İnanç' konulu çalıştayında, imam hatip öğrencilerinin dini bilgilerdeki tutarsızlıklar, hurafe karışımı ders kitapları, hurafeci anlayışa sahip öğretmenler nedeniyle deizme kaydığı sonucuna ulaşıldı.
Çalıştaydan çıkan sonuç 15 Temmuz'dan sonra tarikatlar eliyle ortaya atılan Ehli Sünnet tartışması ile birlikte Kur'an ve sahih hadis temelli olmayan atışmalar, Müslüman toplumu dini köklerinden koparma amaçlı suni birer gündem olduğunu gösterdi. Bilindiği gibi kimliğini saklayan kripto papazlar çağdaş Lawrenceler olarak sırtında cübbe, başında sarıkla peşlerine taktıkları cahillerle hurafe bilgileri yayma adına ilim ve alimlere karşı Ehli Sünnet adı altında tartışma başlatarak Müslüman gençlerin kendi dinlerinden nefret etmelerini sağlıyor.
İmam hatip liselerinde din kültürü ve ahlak bilgisi ve meslek dersi veren 50 öğretmenin katıldığı çalıştayda, din dersi öğretmeninin öğrencisine uygun rol model olamadığı, çocukların sorularının ya yanıtsız kaldığı ya da bastırıldığı, Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) ders materyallerinin çocuklar değil yetişkinlere uygun ve yetersiz olduğu sonucuna ulaşıldı.
İmam hatip öğretmenlerinin beş grup halinde yaptığı müzakerelerle oluşturulan çalıştayda, "İtikadî anlamda sorunları olan gençlerde özellikle deizm inancı ön plana çıkmakta, ateizm bu bağlamda daha geride kalmaktadır" tespiti yapıldı. Öğrencilerin kötülük meselesi çerçevesinde, "Neden Tanrı'nın yeryüzünde kötülüklere müdahale etmediği ve sessiz kaldığı" sorusu bir inanç problemi olarak değerlendirildi ve kader, Allah'ın zatı ve tasavvuru, sabır, tevekkül gibi konuların anlaşılamadığı vurgulandı.
Çalıştayda din adamlarının birbiri ile çelişen açıklamaları da eleştirildi. Okullardaki din ve bilimin çeliştiği düşüncesini besleyecek dini anlatımların öğrencilerde inanç problemlerine neden olduğu belirtilerek, "Hurafeler din addedilmektedir. Dini anlatan kişiler arasında yaşanan tartışmalar ve sunulan dini bilgilerdeki tutarsızlıklar gençlerde din düşüncesinin saygınlığına zarar vermektedir" denildi.
'EŞCİNSELLİK SEMPATİK GÖRÜLEBİLMEKTE'
Gençlerin eşcinsellik konusundaki tutum ve bakış açılarındaki değişimin de tartışıldığı çalıştayda, "Eşcinsellik, pek çok lise öğrencisinde normal ve hatta sempatik görülebilmekte ve bir sapkınlık olarak değil cinsel bir tercih olarak nitelendirilmektedir. Öğrenciler eşcinselliği özgürlük bağlamında anlamakta, özgürlüğün ne olduğu öğrenciye yeterince anlatılamamaktadır" sonucuna varıldı.
Çalıştayda din dersi öğretmenlerinin mizacının sert olması ergenlik çağındaki öğrencilerin öğretmenle devamlı çatışma yaşamalarına neden olduğu ve bunun da derse karşı olumsuz tutum oluşturduğu belirtildi.
'ÖĞRETMEN, ÖĞRENCİLERİN GÖREBİLECEĞİ PAYLAŞIMLARINA DİKKAT ETMELİ'
Öğretmenlerin sosyal medyada öğrencileri ile etkileşim içerisinde olduklarında belli ilke ve sınırlarla hareket etmesi gerektiği vurgulanırken, "Öğretmen öğrencilerin görebileceği paylaşımlarına dikkat etmeli ve toplumun sinir uçlarını harekete geçirecek ideoloji, siyaset, mezhep ve cemaat tarafgirliği gibi ayrıştırıcı paylaşımlardan uzak durmalıdır. Öğretmen sosyal medyada dini ve siyasi konularda öğrencilerinin görebileceği şekilde polemiğe girmemelidir. Kendi mahremini paylaşmamaya özen göstermeli ve öğrencisine sosyal medyadaki mahremiyetine dair rehberlik etmelidir" değerlendirmesi yapıldı.
Alıntı...
__________________ O (cc)’NA SIĞINMAK AYRICALIKTIR |