Tekil Mesaj gösterimi
Alt 15 Nisan 2018, 15:41   Mesaj No:3

nurşen35

Medineweb Emekdarı
nurşen35 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:nurşen35 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 38944
Üyelik T.: 09 Şubat 2014
Arkadaşları:60
Cinsiyet:Bayan
Mesaj: 9.475
Konular: 1144
Beğenildi:4423
Beğendi:3685
Takdirleri:11319
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart

9.ÜNİTE : İŞ AHLAKI

-İŞ : Kendisinin ve bakmakla yükümlü olduğu öteki kişilerin geçim kaynağını temin etme gibi temel ihtiyaçların karşılanmasına yönelik amaçlarla başlayıp, zamanla ihtiyaçları aşan istek ve arzuların teminine yönelik olarak da varlığını sürdüren ve ekonomik değeri olan her türlü çalışma ve etkinliğe denir.

İŞ AHLAKININ FAYDALARI VE ELDE EDEBİLECEK YARARLARI

1)İş etiğine gösterilen ilgi bir bütün olarak toplumu geliştirir.

2)Ahlaki programlar, hızlı değişim dönemlerin de ahlaki çöküşü azaltır, kötü niyetli girişimleri önler, toplumsal adaleti artırır.

3)İş ahlakı takım çalışmasını ve verimliliği destekler.

4)Etik programlar, işçilerin ve çalışanların streslerini azaltır, gelişim ve tatmin duygularını artırır.

5)Etik programlar, yasalara uyma konusunda bir nevi sigorta ve denetleme işlevi görür.

6)Etik programlar, olabilecek ihlallerin önceden öngörülüp engellenmesi nedeniyle çeşitli yasaların ihlallerini ve para cezalarını azaltır.

7)Kaliteye, farklılıkların yönetimine ve stratejik planlamaya destek sağlar.

8)Kamu nezdinde işletmenin itibarını artırır, güçlü bir imaj ve sağlam bir halka ilişkiler ağı oluşturur.

9)Girişimlerin değerlerine ve mesajlarına daha fazla duyarlı olmalarını, daha fazla toplumsal sorumluluk projelerine katılmalarını sağlar.

10)İşletme veya şirketin yararına doğru kararların alınması ve doğru icraatların yapılmasına katkıda bulunur.

İŞ AHLAKI

1)İYİ NİYETLİLİK

-Gazali “Biz, ticaretin mutlak şekilde her şeyden üstün olduğunu söylüyor değiliz. Ancak ticaret; a)Ya geçim için, b)Ya servet edinmek için, c)Ya da geçimin biraz üstünde bir gelir sağlamak amacıyla yapılır. Hayır ve hasenat düşünülmeden sırf malı çoğaltmak ve mal biriktirmek için ihtiyaç fazlası mal teminine çalışmak yerilmiştir.

2)ÇALIŞMA VE ÇALIŞKANLIK

Nitekim peygamberler ve büyük sahabiler dahi dünyevi işlerde çalışmışlardır. Mesela;

-Hz. Adem çiftçilerin, Hz. Nuh marangozların, Hz. Yusuf ekonomistlerin, Hz. Davut el sanatçılarının, Hz. İsa tabiplerin, Hz. İbrahim ve Hz. Muhammed tüccarların piri ve örneği idi. Hz. Ebu Bekir hububat maddeleri satarak geçimini sağlar. Hz. Ömer dericilikle uğraşır, Hz. Osman yiyecek maddeleri satar, Hz. Ali’de ücret karşılığı çalışarak geçimini temin ederdi.

3)HAKSIZLIKTAN KAÇINMA VE ADALET

-Gazali iş hayatında başkalarının zarar görmesi ile sonuçlanan haksızlıkları 2’ye ayırır;

a)Zararı genele yansıyan haksızlıklar : Karaborsacılık ve kalpazanlık.

b)Zararı sadece müşteri ile sınırlı kalan haksızlıklar : Ona göre örneğin alış veriş yapan kimsenin zarar görmesine sebebiyet veren her şey zulümdür.

-Bu kaide bağlamında yapılmaması gerekenleri ise 4 esasta toplar. Bunlar;

a)Mal da bulunmayan bir özellikle malı övmemek.

b)Malın gizli ve açık bütün kusurlarını açıklayıp, hiçbirini gizlememek.

c)Ölçü ve tartı da hile yapmamak.

d)Müşterinin bildiği takdirde almayacağı fiyatı gizlememek, başka bir deyişle alıcı veya satıcıya piyasa fiyatını gizlememek.

e)Ticaret için dini duyguları istismar etmemek.

-islam iş ahlakında aldatmama ve aldatılmamaya yönelik öğütlerden biri de alış veriş esnasında yemin etmenin hoş görülmemesidir.

-İş hayatında haksızlık ve adaletsizlik bağlamında yapılmaması gereken şeylerden biri de, söz verilmiş ve vadesi gelmiş borcu geciktirmektir.

4)İHSAN VE MÜSAMAHA

-Gerçek ahlaklılık, zorunluluk düzeyinin üstünde, sorumluluk, gönüllülük, fedakarlık gibi duygu ve değerler nedeniyle yapılan üstün erdemler sayesinde kendini gösterir. Bu bağlamdaki erdem ihsan erdemidir.

Ticaretle uğraşan bir kimse, şu 6 maddeye uyarak adaletin üstündeki ihsan seviyesine yükselir. Bunlar;

a)Fahiş kardan kaçınmak.

b)Kardan fedakarlık etmek.

c)Alacakların tahsilinde müsamahakar davranmak.

d)Borcunu ödemek için, alacaklının gelmesini ve vadesinin dolmasını beklemeden, imkanı varsa onun ayağına gidip borcunu ödemek.

e)Pazarlıktan pişman olup cayana kolaylık göstermek.

f)Fakirler için ayrı bir veresiye defteri tutarak, borçlarını ödeyemedikleri takdirde kendilerinden alacağını istememeye niyet etmek.

-İhsan kapsamındaki alt erdemlerden biri de müsamahalı davranmak ve hoşgörülü olmaktır. Hoşgörülü olmak ekip halinde çalışmayı kolaylaştıracak, iş ortamında stres ve gerilimi azaltacak, sinerjiyi ve dolayısıyla verimliliği artıracaktır.

İŞVEREN AHLAKI

1)LİYAKAT VE HAKKANİYET

şart; İşi bir takım kişisel tarafgirliklerden dolayı tercih ettiği liyakatsiz kişiye değil, hak eden kişiye, ehline verilmelidir.
şart; İşe alınan ehil kişinin bundan sonraki tüm haklarını gözetmek, ona asla haksızlık ve adaletsizlik yapmamaktır.
2)MESULİYET VE KARDEŞLİK

-Onların gerçek anlamda mesuliyetini taşır, sorumluluğunu üzerinde hisseder, sevinçlerine ve bilhassa kederlerine ortak olur ve bir sıkıntıları olduğundan haberdar olduğunda bunu ortadan kaldırmayı çalışır.

-Yüksek ahlaka sahip bir işveren, işçileri kadar tanıdığı müşterileri ve öteki paydaşlarını da kendine yakın hisseder, onların sorumluluğunu paylaşır, zor durumda kalanlarına bilhassa borcunu geciktirme, ödeme kolaylığı sağlama gibi konular da yardımcı olur, kol kanat gerer.

-Onları kendisine kardeş bilir, yediğinden yedirir, giydiğinden giydirir ve onlara son derece iyi ve itibarlı davranır.

3)ZEKATINI VE SADAKASINI VERMEK

4)İŞ HIRSIYLA İBADETLERİNİ İHMAL ETMEMEK

-Gazali’ye göre iyi bir tüccarın başarılı bir iş hayatıyla birlikte dinini de koruması ve ahretini ihmal etmemesi için şu hususlara dikkat etmesi gerekir. Bunlar;

1)Ticarete başlarken, çoluk çocuğunun nafakasını helal kazançla temin etmek, kendisi için istediğini toplumdaki herkes için de isteyip onlara yardımcı olmak, kendi kazancıyla dinine yardımcı olmak ve vb. tarzda iyi niyetler taşımalıdır.

2)Sanatında ve ticaretinde kifaye farzlardan bir farzı yerine getirmeye, o toplum içn gerekli olan iş alanlarından birindeki bir boşluğu doldurmaya niyet etmelidir.

3)Dünya pazarını ahiret pazarına engel yapmamalıdır.

4)Çarşı pazarda da Allah’ı sürekli anmayı ve hatırlamayı sürdürmelidir.

5)Ticaret konusunda ölçülü olmalı, aşırı hırs ve istek içinde olmamalıdır.

6)Yalnız haramdan kaçınmakla yetinmemeli, şüpheli işlerden de uzak durmalı, fetvalar yanında kalbine de danışmalı ve kalbinin işkillendiği şeyden vazgeçmelidir.

7)Yaptığı her işin bütün safhalarını gözden geçirmeli, bir gün hepsinden dolayı hesaba çekileceğini unutmamalıdır.

İŞÇİ (İŞGÖREN) AHLAKI

1)HASET ETMEMEK VE HALİNE ŞÜKRETMEK

2)İŞBİLİR VE GÜVENİLİR OLMAK

-İbn Haldun işçiler de bulunması gereken erdemlerle ilgili en fazla liyakat ve güven üzerinde durmuştur.

-Ona göre insanın hizmetinde bulunduracağı kimseler 4 sınıfa ayrılır;

1)Üzerine aldığı görevi hakkıyla görebilen ve işine güvenilebilecek olan doğru bir kimsedir.

2)İşine de, emanet ve doğruluğuna da güvenilemez bir kimsedir.

3)İşini ve görevini yapabileceğine güvenilir birisidir ama emanet ve doğruluğuna güvenilmez.

4)Emanet ve doğruluğuna güvenilebilir biridir ama işinin ehli değildir.

-İbn Haldun’a göre 1. İşçi fazla bulunmaz. 2. İşçiyi de akıllı kimseler çalıştırmaz, çünkü zararları çok olur. Daha kolay bulunabilecek olanlar 3 ve 4. Sınıflardır; Bunlar arasında tercih yapmak gerekirse, o güvenilir olmasa da işinin ehli olanın tercih edilmesi gerektiğini söyler, çünkü hiyanetindenkorunmak için tedbir alınabilir ama güvenilir de olsa işi bilmeyen kişi sahibine faydadan çok zarar verir.

3)HAKKANİYET VE MESULİYET SAHİBİ OLMAK

4)İŞİNİ, İŞ ARKADAŞLARINI, İŞVERENİNİ SEVMEK

-İbn Miskeveyh’e göre; Eğer toplum halinde yaşayan insanlar birbirlerini seven kişilerse, birbirlerine karşı adaletli davranırlar ve aralarında hiçbir anlaşmazlık çıkmaz.

-Nasırüddin Tusi’ye göre; Sevgi adaletten üstündür. Hatta adalete ihtiyaç insanlar arası sevgi yoksunluğundandır.

-Kınalızade’ye göre; Hizmetçiler veya işçiler içinde sevgi her şeyden önce gelir. Ona göre hizmetçiler işlerini sevgi ile yapmalı, sadece ücret için yapmamalıdır. Eğer sevgi ile yapmazsa en azından işçi gibi yapmalı fakat zulüm görmüş gibi yapmamalıdır.Ama aynı şekilde efendiler de hizmetçilerin işlerini isteyerek yapmalıdır.

-Gazali’nin tasnifine göre insanlar 3 sınıfa ayrılırlar. Bunlar;

1)Dünya için çalışırken ahretini tamamen unutanlar. Bunlar helak olanlar arasında değerlendirilir.

2)Ahiret kaygısı yüzünden dünya geçimini kaale almayan kimselerdir. Bunlar da kurtuluşa erenler grubuna girer.

3)Ahireti elde etmek için dünya geçimini dikkate alanlardır ki ölçülü davranan grup olup orta yolu izleyenler arasında mütalaa edilirler.

ERDEM VE EKONOMİ İLİŞKİSİ

-Aristotoles; İnsanın erdemi insanın iyi olmasını ve kendi işini iyi gerçekleştirmesini sağlayan huy olmalıdır.

-Genel olarak değerlendirildiğinde, ahlakta özgeciliğin, diğergamlığın, toplumsal sorumluluğun, kısacası ben’den ziyade öteki merkezliliğin asıl olduğu ya da daha fazla öne çıkarıldığı bir gerçektir.

-Erdemliliğin öteki merkezliliği ve iyiliksever vurgusu ile ekonominin ben merkezliliği ve maksimum kar vurgusu nasıl uzlaştırabilir veya dengelenebilir ? İşte iş ahlakının ana meselelerinden biri de budur.

-Ahlak ve erdemi hiç önemsemeyen bir materyalizm, maddecilik ve kapitalizmin vahşi, tekelci ve sömürücü türü ifrat kutbunu; ekonomiyi, dünya malını, karı, kazancı, çalışma ve üretmeyi hiç önemsemeyen bir mistisizm ve asketizm türü de tefrit kutbunu oluşturmaktadır.

-İfrat ve tefrid, İslam dini ve dolayısıyla ahlakında da, klasik dönemin felsefi ahlakında da yanlış olan ve ahlaki bulunmayan tutum ve davranışlardır.

A)ERDEM-EKONOMİ İLİŞKİSİNDE MİNİMUM DÜZEY

-Bu düzeyin yol gösterici ilkesi yahut pusulası, evrensellik ilkesi yahut altın kural da denilen ilkedir.

-Buna göre her insan bir eylemde bulunurken, bunun aynısı herkes tarafından yapıldığında sonucun iyi bir şey olup olmayacağını düşünerek karar vermelidir.

-Evrensellik ilkesi veya altın kural, herkesin uyması gereken minimum düzey ilkelerinden biridir.

-Minimum düzeyde en öncelikli erdemler, hak ve adalet erdemidir.

B)ERDEM-EKONOMİ İLİŞKİSİNDE MUTEDİL DÜZEY

-Bu düzeyin ana ilkesi faydacılık ilkesi ve faydalı olma kuralıdır. Faydalılık ilkesine göre eylemlerimizde ne kadar az kişiye ne kadar az zarar veriyor ve ne kadar çok kişiye ne kadar fayda sağlıyorsak eylemlerimiz o derece ahlaki olmuş olur.

-Mutedil düzeyde erdemler açısından baktığımızda buna uygun düşen ana erdemlerin, güvenilirlik ve iyilikseverlik olduğu söylenebilir.

C)ERDEM-EKONOMİ İLİŞKİSİNDE MAKSİMUM DÜZEY

-Erdemlerin maksimum düzeyini merhamet ve sevgi erdemlerinin oluşturduğunu söylemek mümkündür.

-Arzu edilen şey işçinin işvereni, işverenin işçisini ve her ikisinin de yaptıkları işi ve iş arkadaşlarını azami derece de sevmeleridir. Böyle bir sevgi olduğunda alt düzeylerdeki ilkeler ve erdemlerin pek çoğuna gerek bile kalmayacaktır.

-Ahlaklı bir Müslüman için arzu edilen ve ideal olan ise hem iyilikseverlik, yardımseverlik, şefkat, merhamet, sevgi gibi ahlaki değerler de en üst düzeye erişmek hem de çalışkanlık, üretkenlik, verimlilik, daha fazla kar ve kazanç gibi ekonomik çabalar da maksimum düzeyi yakalamak ve bunları ahenkli bir denge içinde sonuna dek sürdürmektir.
__________________
O (cc)’NA SIĞINMAK AYRICALIKTIR
Alıntı ile Cevapla