Tekil Mesaj gösterimi
Alt 15 Nisan 2018, 15:47   Mesaj No:2

nurşen35

Medineweb Emekdarı
nurşen35 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:nurşen35 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 38944
Üyelik T.: 09 Şubat 2014
Arkadaşları:60
Cinsiyet:Bayan
Mesaj: 9.475
Konular: 1144
Beğenildi:4423
Beğendi:3685
Takdirleri:11319
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart

8.ÜNİTE

ÇİNİ

-Türk, Çini sanatı asıl kayda değer gelişimini Anadolu Türk mimarisinde geliştirmiştir.

-Günümüz de pişmiş topraktan yapılan sırlı duvar kaplamalarına verilen bir addır. Eski kaynaklar da buna sırça veya kaşi denir.

-Pişmiş topraktan yapılan çanak çömleğe eskiden malzemenin cinsine göre “toprak evani” veya “çini evani” denilirken günümüz de seramik veya keramik denilir. Killi topraktan pişirilerek yapılan kullanım eşyasına keramik, duvar kaplama malzemesine ise çini veya seramik denir.

TARİHÇE

-Uygulular, Karahanlılar, Gazneliler pişmiş toprağı ve çini sanatını kitabeler de ve binalar da yapı malzemesi olarak kullanmışlardır. Seramik sanatı islam öncesi türk toplulukları arasında Göktürkler ve Kırgızlar da görülmektedir.

-Bizanslıların çiniyi tercih etmeyip, mozaik kullandıkları görülmektedir.

-Emeviler de mozaik kullanmayı sürdürmüşlerdir.

-Daha sonraki devirler de Müslümanlar mimari de, çok pahalı mozaik süslemeler yerine, çini kaplamayı tercih etmişlerdir.

-LEVHA HALİNDEKİ ÇİNİ ÜRETİMİNİN İLK DEFA SAMERRA’DA GERÇEKLEŞTİRİLDİĞİ BİLİNMEKTEDİR.

-GÜNÜMÜZE KADAR ULAŞAN ÇİNİ KULLANIMI İLK OLARAK KAYREVAN’DAKİ SİDİ UKBE CAMİİ’NİN MİHRABINDA GÖRÜLMEKTEDİR.

-PERDAHLI ÇİNİLERİN İLK ÖRNEKLERİNE ABBASİLER DEVRİNDE SAMERRA’DA RASTLANMIŞTIR.

-Büyük Selçuklular dönemin de çini geleneği İlhanlılar zamanında daha da hız kazanmıştır.

-KABARTMANIN EN ERKEN ÖRNEKLERİNE SULTAN 3.MESUT SARAYINDA RASTLARIZ.

-Timurlular döneminde seramik evani yapımında duraksama görülürken kaşi üretimine hız verildiği görülür. CUERDA SECA ADIYLA ANILAN LAKABİ DENEN RENKLİ SIR TEKNİĞİ DE İLK DEFA BU DÖNEM DE ORTAYA ÇIKMIŞTIR.

-Safavi döneminde de dini yapılar çini mozaik tekniğiyle giydirilmiştir.

-İran’da Kaçkarlar döneminde çini mozaiğin yerini renkli sır tekniği almıştır.

-Anadolu’da çini eserler SİİRT ULU CAMİİ VE MİNARESİ, DİVRİĞİ KALE CAMİİ’NİN TAÇ KAPISI, KONYA 2.KILIÇARSLAN TÜRBESİ, NİZAMEDDİN YAĞIBASAN’IN TOKATTAKİ ÇUKUR MEDRESE

-Anadolu Selçuklular dönemin de çini mozaik benzemeler eyvan, kemer, kubbe, tonoz ve geçiş unsurlarında sıklıkla kullanılmıştır. SİVAS’TA Kİ GÖK MEDRESE, BATTALGAZİ’DEKİ ESKİ MALATYA ULUCAMİİ

-Mihrapları çini mozaik tekniğinin en iyi uygulandığı bazı Selçuklu örnekleri ; KONYA ALAEDDİN CAMİİ, ANKARA AHİ ŞERAFEDDİN (ARSLANHANE) CAMİİ (furize ve lacivert çiniler, alçı zemine gömülerek farklı bir üslup denenmiştir. SİVAS GÖKMEDRESE (SAHİBİYE) MESCİDİ

-Konya Karatay Medresesi ve Sahip Ata Külliyesi Selçukluların ulaştığı yüksek seviyeyi gösterir.

–Selçuklu saray ve sivil yapıların da kullanılan çiniler, dini yapılar da kullanılan çinilerden teknik, şekil renk ve desen içeriği bakımından farklılık göstermektedir. Sivil yapılar da görülen çiniler daha çok perdahlı çinilerdir ve kompozisyonlar da çoğu zaman insan ve hayvan figürlerine yer verilmiştir. Dini yapılar da düz renkli çinilerden kesilerek tertip edilmiş geometrik kompozisyonlar, yazı ve ileri derece de üslupla çekilmiş rumi bezemeler kullanılmıştır.

-Anadolu Selçuklular da ALAEDDİN KEYKUBAD TARAFINDAN YAPTIRILAN KUBADABAD SARAYI’INDA Türk Oturuşu diye adlandırılan bağdaş kurmuş insan figürleri yer alır.

-Renkli sır tekniğinde üretilmiş çinilere Anadolu’da ilk olarak BURSA YEŞİLCAMİİ ve ÇELEBİ MEHMET TÜRBESİ’nde rastlamaktayız.

-Çelebi Mehmet Türbesi’nin mihrabında yer alan her iki yandaki şamdanların arasından kandil sarkan mihrabeli levha da, içerisinden çiçeklerin fışkırdığı bir vazonun bulunması ve Çelebi Sultan Mehmet’in çinili sandukası gelişmekte olan Türk Tezyinatının katettiği mesafeyi ve bundan sonraki tezyinatın yönünü göstermesi bakımından önemli bir sıçrama tahtasıdır.

-Çini mozaiğin Osmanlı da son defa görüldüğü yapılar : EDİRNE ŞAH MELEK CAMİİ, FATİH SULTAN MEHMET’İN ÇİNİLİ KÖŞKÜ, MAHMUT PAŞA TÜRBESİ

-Mavi, beyazlı sır altı tekniğinin en güzel örnekleri : İSTANBUL FATİH CAMİİ, MANİSA VALİDE SULTAN CAMİİ

-ŞEHZADE MEHMET TÜRBESİ, GAZİ KARA AHMET PAŞA CAMİİ, HASEKİ HÜRREM SULTAN TÜRBESİ(bu tekniğin son görüldüğü yerdir) : Teknikte ve nakışlar da açık bir ilerleme görülmüştür.

-15 ve 17 yy. arasında çini mozaik kullanımı giderek azalmış, renkli sır tekniği gelişme göstermiştir.

-16 yy. da renkli sır tekniğinin yerini çok renkli sır altı tekniği almış ve bu teknik dışındaki bütün teknikler terk edilmiştir.

-Türk çini sanatının zirvesi : İSTANBUL SÜLEYMANİYE CAMİİ’NDE GÖRÜLEN İZNİK KAŞELERİ

-Çini sanatına konu olabilecek bütün desenlerin işlendiği veri tabanı : RÜSTEM PAŞA CAMİİ

-16.yy(XVI) ikinci yarısında (klasik dönem )Osmanlı çinicilik sanatı tarihteki en yüksek seviyesine erişmiştir. SİLİVRİ KAPI İBRAHİM PAŞA CAMİİ, SÜLEYMANİYE, RÜSTEM PAŞA, SOKULLU MEHMET PAŞA, PİYALE PAŞA , ÜSKÜDAR ATİK VALİDE CAMİİ

-SULTAN 3.MURAT TÜRBESİ : İznik çinisinin son sözünü söylediği yapı.

-SULTAN AHMET CAMİİ : Türk çini sanatının en parlak döneminin sonlarına ait en çok örneğin bir arada bulunduğu son büyük yapı.

-Osmanlı çini sanatının duraksadığı yıllardaki örnekleri : TOPKAPI SARAYI BAĞDAT ve REVAN KÖŞKLERİ, ÜSKÜDAR ÇİNİLİ CAMİİ, EMİNÖNÜ YENİ VALİDE CAMİİ

-17 yy.(XVII) yaygınlaşan kabe tasvirli çini levhalar usta kitabesi bulundurulmaları açısından önemlidir.

-18.yy(XVIII) başlarında İznik çiniciliği, eski ihtişamını geride bırakarak tarihteki yerini almıştır.

-1725’ten sonra SULTAN 3.AHMET ve DAMAT İBRAHİM PAŞA’nın gayretleriyle İSTANBUL TEKFUR SARAYI’nda bir çini atölyesi kurulmuş, SULTAN 3.AHMET ÇESMESİ ve HEKİMOĞLU ALİ PAŞA CAMİİ burada üretilen çinilerle süslenmiştir. Ancak istenilen netice alınamayınca buradaki üretime son verilmiştir.

-Günümüzde çini ihtiyacını Kütahya merkezli çini atölyeleri karşılamaktadır.

ÇİNİ VE SERAMİK YAPIMINDA KULLANILAN MALZEMELER

1)HAMUR

2)Boya

3)Sır

ÇİNİ TEKNİKLERİ

1)RENKLİ SIRLI TUĞLA

2)DÜZ ÇİNİ (KAŞİ) VE ÇİNİ MOZAİK (KAŞIGERİ)

-Türk çini sanatında en eski çini bezeme tekniğidir.

-Kaynağını sırlı tuğla süslemeden almıştır.

-Bu teknik 13.yy(XIII) Anadolu Selçuklu çini sanatına kişiliğini kazandırmış ve Osmanlı döneminde de 15.yy(XV) sonuna kadar varlığını sürdürmüştür.

3)PERDAHLI ÇİNİ (LUSTER TEKNİĞİ)

-İlk olarak Samerra’da ortaya çıkmıştır.

-Çini üzerinde madeni bir parıltı elde etmek için yararlanılan bir tür sır üstü uygulamasıdır.

-Daha çok sivil yapılar da veya kap kacak yapımında kullanılan bu teknik Suriye, Irak, İran, Anadolu coğrafyasında yaygınlık kazanmıştır.

4)MERTABANİ

-Seladon adını verdikleri bu teknik duvar kaplama çinilerinde değil, evani yapımında kullanılır.

-Bu değerli çanak çömlek türünün zehirli yiyeceklere karşı duyarlı olduğu söylenir. Bunun için içinde suikast girişimlerine karşı padişahlar ve saraylılar tarafından tercih edildiği söylenir.

-Bu tür evani daha çok yeşilimtrak rengiyle tanınır.

5)SIR ÜSTÜ TEKNİĞİ

6)SIR ALTI TEKNİĞİ

-13.yy(XIII) Anadolu Selçukluları’nda kullanıldığı gibi esas gelişmesini 16.yy(XVI) ikinci yarısında Osmanlılar’da tamamlamış en yaygın çini tekniğidir.

7)MİNAİ (HEFT-RENG)

-Sır altı ve üstü tekniklerinin bir arada kullanılmasıyla çok renkli bir satıh elde etmeye yarayan teknik.

-Anadolu’da örneklerine yalnız KONYA ALAEDDİN KÖŞKÜ’nde rastlanır. Daha çok İran da yaygınlık kazanmıştır.

-Bu teknikler çok zahmetli ve masraflı olduğundan Anadolu’da fazla yaygınlık kazanmamıştır. Daha çok Basra, Rakka ve Kaşan’da görülmektedir.

8)RENKLİ SIR (LAKABİ)

-Çağdaş yayınlar da Cuerda Seca adıyla anılan renkli sır tekniği, ilk defa Timurlular döneminde ortaya çıkmıştır.

-Bu teknikte çok daha ince ve kıvrımlı nakışlar çizilebilmektedir.

9)MAVİ, BEYAZ

-Hamuru porselenin ki gibi sert, kaşi üzerine uygulanan desenler de daha çok Uzakdoğu çağrışımı yapmaktadır.

-Bu tekniğin Çin’den ithal edilen Ming Hanedanlığı devri çini tabaklarıyla ilgili olduğu düşünülmektedir. 17.yy(XVII) sonlarına doğru gerileme görülmektedir.

10)ÇOK RENKLİ (ELVAN) SIR ALTI TEKNİĞİ

-Çini sanatı tarihte ki zirvesine çok renkli elvan sır altı tekniğiyle ulaşmıştır.

-Bu teknikte yalnızca sarı renk saf dışı bırakılmıştır.

-Bu dönem çinilerinin önemli bir ayrıcı özelliği ise yaklaşık yarım asır kadar varlığını sürdürecek olan mercan kırmızısının kullanılmasıdır.

-Bu teknik 1600 tarihli SULTAN 3.MURAD TÜRBESİ’yle en üst seviyeye ulaşmışken, 1616 tarihli SULTAN AHMED CAMİİ çinilerinden sonra giderek canlılığını yitirmiştir

ÇİNİ BEZEMELERİ VE KULLANIM ALANLARI

-İlk önceleri Karahanlılar’da renkli sırlı tuğla ve çini mozaik tekniğiyle meydana getirilmiş kufi karakterli kitabeler ve sınırlı ölçü de geometrik bezemeler kullanılırken zamanla çini kullanımı yaygınlık kazanarak mimari tezyinatın ayrılmaz bir parçası olmuştur.

-Dini yapılar da genellikle figürlü bezemelerden uzak durulmuştur.

-Selçuklu döneminde Konya, çini süslemeciliğinin merkezi durumundadır. İlk örnekler de tuğla ve sırlı veya renkli sırlı tuğlalar kullanılırken daha sonra satıhların çini mozaikle kaplanması yaygınlık kazanmıştır.

-Anadolu Selçuklu mimarisinde dini yapılar ekseriyetle çini mozaik tekniği ile süslenmiştir.

-Çini mozaik tekniği yapıların dış cephelerinde, bilhassa minare gövdelerinde, yarı açık mekanlar da, eyvanların kemer ve tonozlarında, taç kapılar da, mihraplar da, sandukalarda, kubbe geçişlerinde, kubbe içlerinde ve tavanlar da belli bir program dahilinde kullanılmıştır.

-İç mekanlar da insan elinin değdiği yerlerde daha çok düz renkli çini levhalar kullanılırken, insan elinin değmediği yerler de çini mozaik tercih edilmiştir.

-Çini mozaik, yerini önce renkli sır çinilere daha sonra da sır altı çinilere bırakmıştır. Sır altı çiniler daha çok iç mekanlar da kullanılmış duvarlar, pencere üstlerine kadar bu çinilerle kaplanmıştır. Nişlerde, mihraplar da, minber külahlarında, pencere alınlıklarında, ocaklık yaşmaklarında, kuşak yazılarında, pencere kitabelerin de ve sofa duvarlarında kullanılmıştır.

-Klasik devir Osmanlı mimarisin de, yapıların dış cephelerin de çini kullanılmazken, Batılılaşma sürecinde iç mekanlardan da çini kullanımı kalkmıştır. Osmanlının son devir mimarlarının başlattığı “milli mimari” hareketi yapıların dış cephelerin de, bilhassa pencere alınlarında ve kemer koltuklarında çini kullanımı son defa revaç bulmuştur.

ÇİNİ USTALARI

-Anadolu’da çini mozaik süslemenin görüldüğü ilk önemli yapı : SİVAS İZZETTİN KEYKAVUS’A AİT TÜRBE (eseri meydana getiren kişi MARENDLİ AHMET)

-ESKİ MALATYA CAMİİ ÇİNİ MOZAİKLERİ; Ustalarından en dikkat çekeni YAKUP B. EBUBEKİR EL MALATİ

-SIRÇALI MEDRESE ÇİNİ MOZAİKLERİ; MEHMET B. MEHMET B. OSMAN EL-BENNA ET-TUSİ

-Osmanlı döneminde merkezi İznik’te Osmangazi zamanından kalma çinilerden birinin üzerinde MUSULLU ABDULLAH ismi okunmaktadır.

-Çelebi Mehmet’in yaptırmış olduğu YEŞİLCAMİİ ve TÜRBEDE Tebrizli ustalarla birlikte ALİ B. İLYAS ALİ’nin isimleri dikkat çeker. Yine YEŞİLCAMİİ’nin kamilen renkli sır ve çini mozaik kaplı hünkar mahfilinde MEHMET EL-MECNUN ismi vardır.

-İSTANBUL YAVUZ SULTAN SELİM CAMİİ VE TÜRBESİ ÇİNİLERİ; TEBRİZLİ HABİP USTA

-ŞEHZADE MEHMET TÜRBESİ; MEHMET

-Bundan sonraki çiniler üzerinde uzun bir süre usta imzasına raslanmamaktadır. Ancak 17.yy(XVII) da Kabe tasvirli çiniler de tekrar usta imzalarına rastlanmaktadır.

-Osmanlının son devir çinilerine örnek : HAFIZ EMİN USTA – EYÜP SULTAN REŞAT TÜRBESİ
__________________
O (cc)’NA SIĞINMAK AYRICALIKTIR
Alıntı ile Cevapla