Güneşi tutmuşum Vahayfa...
Kan deryasından koşarak gelmişim
Ellerimde eskimişler kalmadı
Yeni ne varsa topladım da geldim
Sadece kırık gülüşlerin ve hazinkar yüzün ceplerimde
Bir bakış atıyorum dünyaya
Dünya keşmekeş sancılarla boğuşmakta
Yuttukça yutuyor alemi
Alem ki, zevke daldırılmış afyon gibi
Terkibini kaybeden şiirler yazıyorum
Manaya ulaşmak için ecel terleri döküyorlar
Bu firar asla benim değildi, biliyorum
Koynumda büyüyerek kaçmıştı
Önce sevdayı silmiş, sonra beni ateşlere atmıştı.
Ve beni, seni görmemek için aldatıyordu.
Unutma sakın Vahayfa!
Seni anmaktan yorulmayacağım
Hatta seni özlemeyi unutan kalbimi kurutacağım.
Beklediğimiz pencere bile bitkin düşmüş.
Gelip gitmek arasında arasında cereyandayız...
Gitmezsen görüşümüz zorlaşır,
Gitmeyi bilsek dönüşsüz yollarda katılacağız
Aynen öyle birşey bizimkisi Vahayfa...
Güneşi tutmuşum Vahayfa..
Buluşacağımız durakta beni iç savaşım bekliyor..
Biliyorum,bir şeyler olacak,
Güller kanayacak, kentin en işlek caddesinde..
Cinnet geçirecek kalbimdeki keder..
Cinayet mahalli iç sesimin sustuğu yerdir...
Biliyorum !
Biliyorum da elde değil, inanmak istemiyorum..
Hangi önyargıya yenik düşer umut?
içimde kalan son savaşçı çocuk yenilmeden...
#Vahayfa