Durumu: Medine No : 38944 Üyelik T.:
09 Şubat 2014 Arkadaşları:60 Cinsiyet:Bayan Mesaj:
9.475 Konular:
1144 Beğenildi:4423 Beğendi:3685 Takdirleri:11319 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! |
Ünite 8: Geleceğin Teknolojileri
Teknolojik Gelişme
Teknolojik gelişmeler, teknolojik değişim adı verilen
süreçle gerçekleşir. Teknolojik gelişimde, Joseph
Schumpeter’in önerdiği;
1. Buluş,
2. Yenilik ve
3. Yayılma aşamalarından oluşan üçlü yapı genel
olarak kabul görmüştür.
Bu üçlü yapıya daha sonra bu üç durumu çevreleyen bir
“keşif” süreci de eklenmiştir. Keşif doğanın gözlenmesi,
akıl yürütme ve deneyler yoluyla doğanın temel
süreçlerinin açıklanmasıdır.
Evrenin temel yapısını ve süreçlerini açıklayan bilgi
türüne bilim adı verilir. Bilimdeki gelişmeler bilimsel
yöntemle gerçekleştirilir.
Bilimsel araştırma, nitelikli bilim insanlarıyla yürütülen,
uzun ve pahalı bir süreç olduğu için genellikle devlet
tarafından finanse edilir. Bu yüzden firmalar, bilimsel
araştırma yapmak yerine araştırma ve geliştirme yapmayı
tercih ederler. Araştırma ve geliştirme (AR-GE)
faaliyetleri başlıca iki gruba ayrılabilir:
1. Mühendislerden oluşan ve görevleri yeni ürünler
geliştirmek olan AR-GE birim faaliyeti,
2. Uygulamalı araştırma yapan endüstriyel bilim
insanlarından oluşan ve görevleri gelecekteki
ürünlerin geliştirilmesini kolaylaştıracak
araştırmalar yapmak olan AR-GE birim faaliyeti.
AR-GE süreçlerindeki araştırmalara uygulamalı araştırma
ve deneysel geliştirme isimleri verilir.
Keşif süreci, buluş, yenilik ve yayılma aşamalarının
hepsine dâhil edilerek, döngüsel teknolojik değişim
modeli (S:170, Şekil 8.2) elde edilir.
Buluş, benzersiz ve yeni olan bir cihaz, yöntem, birleşim
ya da sürece verilen isimdir. Buluş, varolan bilginin yeni
yollarla uygulanmasıyla bir ürün ya da sürecin
geliştirilmesi ya da keşfedilmesidir.
Yenilik, toplumda var olanlara göre daha etkili ürünler,
süreçler, hizmetler ya da fikirleri ifade eder.
Ürün yeniliği yeni ve iyileştirilmiş ürünleri ve hizmetleri;
süreç yeniliği ise yeni üretim ya da dağıtım yöntemlerini
ifade eder.
Yayılma, teknolojinin toplumda ya da endüstride
yayılımıdır. Yayılım, kullanma, taklit etme, uygulama ya
da uyarlama gibi değişik biçimlerde gerçekleşebilir.
Teknolojinin yayılması aşamasında yıkıcı yenilik ve
teknolojik yakınsama süreçleri önem kazanır. Yıkıcı
yenilik yeni bir pazarın oluşmasını sağlayarak, varolan
pazarın ortadan kalkmasına yol açan yeniliktir.
Yıkıcı yeniliğin karşıtı olan sürdürülebilir yenilik,
varolan pazarın ortadan kalkmasına yol açmayan
yeniliktir.
Teknolojik yakınsama farklı teknolojik sistemlerin
benzer görevleri yerine getirecek biçimde gelişme
eğilimini ifade etmektedir. Teknolojik yakınsamaya dijital
yakınsama örnek verilebilir.
Yeniliğin toplumda yayılmasıyla ilgili kuramların başında
Rogers’ın “Yeniliklerin Yayılması” kuramı gelmektedir.
Rogers’a göre teknolojinin yayılma aşamasında
teknolojiyi kullananlar (uygulayanlar) 5 gruba ayrılabilir:
1. Yenilikçiler,
2. İlk benimseyenler,
3. Erken çoğunluk,
4. Geç çoğunluk,
5. Geride kalanlar.
Eğilimler: Enformasyon ve iletişim teknolojilerini
biçimlendiren üç önemli eğilim;
1. Bir mikro işlemciye yerleştirilebilen transistor
sayısı,
2. Bir saniyede gerçekleştirilen işlem sayısının
maliyeti ve
3. Bir gigabayt verinin saklama maliyeti
eğilimleridir.
Moore yasası, bir mikroişlemci içerisine yerleştirilen
transistor sayısının yaklaşık her iki yılda ikiye
katlanacağını ifade eder (S:173, Şekil 8.4).
Teknolojik Durum: Verilen bir tarihteki teknolojiler genel
olarak beş yıl aralıklarla şöyle gruplandırılabilir:
1. Geleneksel teknolojiler,
2. Güncel teknolojiler,
3. Sınırdaki teknolojiler,
4. Yakın gelecekteki teknolojiler,
5. Uzak gelecekteki (düşünce aşamasındaki)
teknolojiler (S:175, Şekil 8.6; S:176, Tablo 8.2).
Günümüz teknolojilerinden yararlanılarak aşağıdaki
yaklaşımlarla çeşitli yeni teknolojiler ve ürünler ortaya
çıkacaktır:
• Teknolojinin güçlenmesi ve ucuzlamasıyla
mümkün hale gelen yeni kullanım biçimleri,
• Farklı teknolojilerin birleşmesiyle ortaya çıkan
melez teknolojiler (yakınsama),
• Varolan teknolojilerin daha akıllı hale getirilmesi
ile ortaya çıkan ürünler (akıllı telefonlar, akıllı
evler, akıllı arabalar, akıllı şehirler),
• Kurum ve kuruluşlar için tasarlanan sistemlerin
ev ortamında kullanılabilir ya da kişiselleştirilmiş
sürümlerinin geliştirilmesi,
• Ürünlerin birden çok platformda çalışabilir hale
getirilmesi.
Günümüzü Biçimlendiren Teknolojiler
Günümüzde hem geleneksel teknolojiler, hem de güncel
teknolojilerin ağırlığı bulunmaktadır.
2015 Yılının Geleneksel Teknolojileri: Yayılmasını
tamamlamış geleneksel teknolojilere;
• Radyo,
• Kablolu telefonlar,
• İnternet erişimi olmayan hücresel telefonlar,
• Kablolu internet,
• İnternet erişimi olmayan televizyonlar,
• İnternet erişimi olmayan kişisel bilgisayarlar ve
• Müzik setleri örnek verilebilir.
Yayılmasını yakın gelecekte tamamlaması beklenen
geleneksel teknolojilere;
• Dijital kameralar,
• Navigasyon cihazları,
• DVD/Bluray oynatıcıları,
• Kablosuz internet ve
• 3G (gelişmiş ülkelerde 4G, kablosuz internet ve
3G’nin yerini almıştır) örnek verilebilir.
2015 Yılının Güncel Teknolojileri: Günümüzün güncel
teknolojilerinin yaklaşık 5 yıl daha toplumsal yaşamı
biçimlendirmesi ve sonra yerlerini günümüzde sınırda
olan teknolojilere bırakması beklenmektedir.
Günümüzün (2015) başlıca güncel teknolojileri şunlardır:
• Mobil bilgi işlem,
• Bulut bilişim,
• 4. nesil hücresel iletişim (4G),
• Yapay zekâ,
• Bilgisayarla görü,
• Anlamsal (semantik) ağ,
• Ses tanıma,
• Bilgisayarla oluşturulan görüntü (CGI),
• Sanal gerçeklik,
• Artırılmış gerçeklik,
• Mobil işbirliği sistemleri,
• E-Öğrenme,
• Radyo frekanslı tanımlama (RFID),
• Elektronik para,
• 3 boyutlu görüntüleme,
• Akıllı televizyonlar,
• Bilgisayar oyunları.
Gelişmiş akıllı telefonlardaki algılayıcılar arasında
kamera, mikrofon, hızölçer, basınçölçer, pusula, parmak
okuyucusu, el hareketleri algılayıcısı, konum algılama,
jiroskop, kalp atışı monitörü, yakınlık algılayıcısı, iletişim
algılayıcıları (Wi-Fi, Bluetooth, NFC, 3G/4G), ortam ışığı
algılayıcısı bulunabilmektedir.
Teknolojinin Yeni Kullanım Biçimleri: Günümüzü
biçimlendiren teknolojilerin bir bölümünün yakın
gelecekte de devam etmesi beklenebilir. Fakat kullanım
biçimlerinde bazı değişiklikler gözlenebilir. Yenilikler
sadece teknolojik ürünlerde değil süreçlerde de
gerçekleştirilebilmektedir. Örneğin kendi cihazını getir
hareketi, ikinci ekran olgusu ve web çapında bilişim,
belirgin bir yeni teknolojik ürün yeniliği içermese de birer
“süreç yeniliği” olarak varolan teknolojiye yeni kullanım
biçimleri kazandırmıştır.
Ortadan Kalkması Beklenen Teknolojiler: “Dead Media
Project” isimli projede tarih boyunca ortadan kalkmış
enformasyon ve iletişim teknolojilerine ait çevrimiçi bir
veritabanı oluşturulmuştur (S: 183, İnternet).
Sınırdaki ve Yakın Geleceğe Ait Teknolojileri Takip
Etmek: Apple, Google, IBM, Intel, Microsoft, Samsung
gibi önde gelen firmalar üzerinde çalıştıkları yeni
teknolojileri sitelerinde ve sosyal medyada duyurmaktadır.
Teknolojik gelişmeler günlük olarak izlenerek bu döneme
ait listelerin sürekli güncellenmesi gerekir. Bu amaçla
kullanılabilecek kaynaklardan biri de sürekli olarak
güncellenen “FutureTimeLine.net” sitesidir.
Sınırdaki Teknolojiler
2015 yılı sınır olarak düşünülürse, sınırdaki teknolojiler
sınır çizgisinin her iki yanında da yeralırlar. Yenilikçiler
sınırdaki teknolojilerle tanışık olmalarına rağmen ilk
benimseyenler bu teknolojiler hakkında yeni bilgi sahibi
olmaya başlamışlardır.
Günümüzde (2015) sınırda olan başlıca teknolojileri şöyle
sıralayabiliriz:
• Yeni etkileşim biçimleri,
• Akıllı kişisel yardımcılar,
• Bağlam farkındalıklı bilgi işlem,
• Giyilebilir bilgisayarlar,
• E-tekstil,
• Yaşam günlüğü,
• Holografik görüntüleme,
• Beyin implantları,
• 3 boyutlu yazıcılar,
• Biyometri,
• Dijital koku teknolojisi,
• Androidler,
• Güçlendirilmiş dış iskelet,
• İnsansız araçlar,
• Taşıt iletişim sistemleri,
• Akıllı nesne,
• Akıllı cihaz,
• Akıllı araç,
• Nesnelerin interneti,
• Akıllı çevre,
• Kablosuz güç aktarımı,
• Konuşma anında çeviri (tercüme) sistemleri,
• Yeni görüntüleme teknolojileri,
• Karma gerçeklik,
• Kuantum bilgi işlem,
• Sanal retinal görüntüleme.
Akıllı çevre uygulamalarının başında akıllı ev ve akıllı
şehir gelmektedir. Zeki bir ortam şu özelliklere sahiptir:
• Gömülüdür: Çok sayıda birbirine bağlı cihaz
ortamla bütünleşmiştir.
• Bağlam duyarlıdır: Bu cihazlar bireyi tanır ve
durumsal bağlamlarını algılar.
• Kişiselleştirilmiştir: Bireyin gereksinimlerine
göre düzenlenebilir.
• Uyarlamalıdır: Bireyin tepkilerine göre
değişebilir.
• Öngörülüdür: Bilinçli yönlendirme olmaksızın
bireyin isteklerini öngörebilir.
Yakın Geleceğe Ait Teknolojiler
Yakın geleceğe ait teknolojiler ağırlıklı olarak insan beyni
ve bilgisayar arasında iletişim kurmaya yönelik
teknolojilerdir.
Günümüzde (2015) yakın geleceğe ait olduğu düşünülen
ve 2020 yılından itibaren öne çıkarak yaygınlaşması
beklenen başlıca teknolojileri şöyle sıralayabiliriz:
• Beyin-bilgisayar arayüzü,
• Elektroensefalografi,
• Beyin okuma tekniği,
• Yapay beyin ya da zihin,
• 5G (beşinci nesil mobil ağ),
• Exaölçek bilgi işlem.
Düşünme Aşamasındaki Teknolojiler
Düşünce aşamasındaki teknolojiler, bilimcilerin 21. yüzyıl
boyunca gerçekleşmesini bekledikleri enformasyon ve
iletişim teknolojisi öngörüleridir. Bu öngörülerin;
1. Kuramsal-varsayımsal araştırmalar ve
2. Kurgusal çalışmalar olmak üzere iki farklı
kaynağı bulunmaktadır.
Kuramsal (varsayımsal) teknolojiler, bilim insanları
tarafından gerçekleştirilen henüz varolmayan, üzerinde
kuramsal düzeyde çalışılan, gelecekte ortaya çıkması
beklenen ve yapılamayacağı ispatlanmamış olan
teknolojilerdir.
Kurgusal teknolojiler ise bilim insanı olmayan kişiler
tarafından gerçekleştirilen oldukça erken tarihlerde
sanatçılar tarafından bilim kurgu eserlerinde yer verilen
geleceğe yönelik özgün vizyonlardır.
Günümüzde (2015) uzak geleceğe ait olduğu düşünülen ve
2025 yılından itibaren erken çoğunluk tarafından
benimsenmesi beklenen başlıca teknolojileri şöyle
sıralayabiliriz:
• Zihin yükleme (beynin bilgisayara yüklenmesi),
• İçine dalınabilen sanal gerçeklik,
• Benzetim yoluyla oluşturulan gerçeklik,
• Exocortex.
Teknolojik Gelişmenin Yönü
Teknolojinin Değişim Hızı: Gelecek bilimciler teknolojik
gelişmelerin varolan teknolojik birikimle orantılı olarak
hızlandığını vurgulamaktadırlar. Teknolojik gelişmenin
hızı üssel olarak artarken insanoğlunun evrimi aynı
dönemde çok yavaş artmaktadır.
Yapay zekânın performansı hızla artarken aynı dönemde
insanoğlunun performansında belirli bir değişim
beklenmemektedir. Bu gelişme sonucunda teknolojik
tekilliğin yaşanmasının kaçınılmaz olacağı
öngörülmektedir.
Yapay zekâ insan zekâsıyla karşılaştırıldığında beş farklı
performans grubu ortaya çıkmaktadır:
1. En iyi,
2. Güçlü insanüstü,
3. İnsanüstü,
4. Kısmen insan,
5. İnsan altı.
Yapay zekâ yıllar geçtikçe daha fazla sayıda problemi
insandan daha iyi çözmektedir (S:195, Tablo 8.4).
Teknolojik Tekillik: İnsan zekâsından daha güçlü olan
yapay zekâya süper zekâ adı verilmektedir. Süper zekâ
kolayca hem bilimsel yaratıcılıkta, hem genel bilgelikte,
hem de sosyal becerilerde insandan daha zeki olacaktır.
Tekillik kavramı astrofizikte bir kara deliğin merkezinin
oluşturduğu ve dışarıya hiçbir bilginin kaçamadığı noktayı
ifade etmek için kullanılır. Teknolojik tekillik de ötesinin
kestirilemediği bir noktayı ifade eder.
21. Yüzyıl içerisinde bir tarihte yapay zekâ insan zekâsıyla
aynı düzeye gelecektir. Bu noktaya teknolojik tekillik adı
verilmekte ve bu noktadan sonrasının bilinemeyeceği
varsayılmaktadır.
Tekillik sonrası enformasyon ve iletişim teknolojilerinde
yaşanan gelişmelerle varılacak nokta hakkında iki temel
görüş birbiriyle çarpışmaktadır:
1. Kötümser görüş,
2. İyimser görüş.
Kötümser görüş, yapay zekâ alanında yaşanacak
gelişmelerle bilgisayarların insandan daha zeki bir varlık
haline geleceklerini, insanların denetiminden
çıkabileceklerini ve insanlığın sonunu getirebileceklerini
savunmaktadır.
İyimser görüş ise gerçekleşecek teknolojik gelişmelerle
insan bilgisayar birlikteliğinin oluşacağını ve
insanoğlunun bilgisayarlarla birlikte insan ötesi bir varlığa
doğru evrim geçireceğini savunmaktadır.
__________________ O (cc)’NA SIĞINMAK AYRICALIKTIR |