Teşekkürler, okumayı isterim yazacaklarınızı lakin benim sorumun tam tersi istikametinde bir yorumda bulunmuşsunuz. Diyorsunuz ki:
"Iki ayeti birbirinin bağlamından koparmak gerek."
Hayır. Taha süresi belagatın muhteşem, olağanüstü bir örneğidir. Taha süresinde Rabbimiz ayetleri baştan ve sondan birbirlerine bağlamlandırmıştır. En azından benim gördüğüm budur. Dilerseniz örneklendireyim.
İlk ayette Rabbimiz Kur'andaki her bir harfin önemli olduğunu öğretir bize ve hemen ardından "Maaaa enzelna" diye bir ayete başlar. Her bir harf önemli ise ve cümleye olumsuz başlıyorsa Rabbimiz bu konu üzerinde tefekkür etmeliyiz demektir. Ne diyor Rabbimiz?
İndirmedik sana Kur'an'ı zorluk olsun/sıkıntı olsun/ yük olsun diye.
Kuranın indirilmemiş olması üzerinde düşünelim.
Sondan 2 ayet:
Diyanet İşleri: Eğer biz onları o Kur’an’dan önce bir azap ile helâk etseydik mutlaka, “Ey Rabbimiz! Keşke bize bir peygamber gönderseydin de alçalıp rezil olmadan önce âyetlerine uysaydık” derlerdi.
Pekala teşka nedir? İnsanın sıkıntısı, derdi nedir?
Para? Hz Süleyman zengindi ve derdi en doğru yolda yürümekti.
Sağlık? Hz. Süleyman dünyaya hükmederken Hz. Eyüp kendi vücuduna bile hükmedemez haldeydi ama onun da sıkıntısı, derdi doğru yolda yürümekti.
İnsanın ilk duası nedir Kur'an'da? İhdinas sıratel müstakim'dir.
Son ayete bakalım:
Elmalılı Hamdi Yazır: De ki hep beklemekte, bekleyin bakalım çünkü yakında bileceksiniz: doğru yol sahibleri kimler? ve doğru giden kim?
3. Ayette Rabbimiz huşu duyana tezkir der. Huşu duyan kişi için her şey ayettir. Göktekiler, yerdekiler... Her şey... Huşu duyan kişinin ayete değil, tezkire/öğüde ihtiyacı vardır. Peki huşu duymayan kişiler?
Sondan 3. Ayet:
Diyanet İşleri: İnanmayanlar, “Doğru söylediğine dair bize Rabbinden açık bir delil (bir mucize) getirse ya!” dediler. Önceki kitaplarda olanların apaçık delili (olan Kur’an) onlara gelmedi mi?
4. Ayette Yaratıcılığından bahsediliyor Allah'ın. Bu öğüdün/tezkirin tabakalar halinde yüksek gökleri yaratandan geldiği belirtiliyor. Peki biz tabakadan tabakaya nasıl yaratıldık? Aileden değil mi. Allah bize öğüt veriyor peki biz kime öğüt vereceğiz?
Sondan dördüncü ayet:
Diyanet İşleri: Ailene namazı emret ve kendin de ona devam et. Senden rızık istemiyoruz. Sana da biz rızık veriyoruz. Güzel sonuç, Allah’a karşı gelmekten sakınmanındır.
Hadi ileri saralım biraz:
20. Ayet: Elmalılı Hamdi Yazır:
Bıraktı ne baksın o bir yılan olmuş koşuyor
Sondan 20. Ayet: - Elmalılı Hamdi Yazır: Ve düşün o vaktı ki: Melâikeye «Âdem için secde edin» dedik,
hemen secde ettiler, ancak İblîs dayattı
66. ayet: Elmalılı Hamdi Yazır: Haydin siz atın dedi,
ne baksın onların ipleri ve sopaları sihirlerinden ona öyle tahyil olunuyor ki cidden bunlar koşuyorlar
Sondan 66. ayet: Elmalılı Hamdi Yazır: Binnetice bütün sihirbazlar
secdeye kapandılar, Harun ile Musânın Rabbine iyman ettik dediler
Baştan ve sondan ayetler birbirini tamamlamaktadır. Ve huşu duyanlara, gönlü korkuyla dolup taşanlara öğüt verdiği bu güzel sürenin tam ortasındaki 68. ayette Rabbimiz şöyle buyurmakta:
Dedik ki: «Korkma, Çünkü Sensin Üstün!
Yukarıda sorduğum iki ayet ise birbirlerini şu şekilde tamamlamaktadır.
Kıyamet saati insanlığın dünya hayatındaki yolculuğunun sonudur. Son duraktır.
Hz. Adem ve Hz. Havva'nın ondan yedikleri an ise bizim dünya hayatındaki yolculuğumuzun başladığı, tabiri cazise biletmizin kesildiği andır.
Biri yolculuğumuzun başlangıcı, diğeri bitişitidir.
Velhasıl gel bu bağlamdan ayırmayalım. TaHa süresine ayrı bir güzellik ayrı bir bakış açısı katıyor.
Sevgiler, selamlar.