21 Eylül 2018, 14:47
|
Mesaj No:4 |
Durumu: Medine No : 6340 Üyelik T.:
19 Ocak 2009 Arkadaşları:20 Cinsiyet:Erkek Memleket:ANKARA Yaş:57 Mesaj:
6.134 Konular:
555 Beğenildi:1089 Beğendi:252 Takdirleri:10770 Takdir Et:
| Alıntı: ÂlâLeyl Üyemizden Alıntı
Teşekkürler yanıt için Ebu Ömer lakin soruma cevap bulabilmiş değilim halen.
Arapça bilmediğim için bahsi geçen ayetin (Kellâ izâ belegatit terâkıye) dediğim manada kabul edilip edilemeyeceğini öğrenmek istiyorum.
Tekrar soruyorum:
"Kellâ izâ belegatit terâkıye."
Ayetindeki belagat kelimesini "iyi konuşma, sözle inandırma yeteneği." manasında alabilir miyiz?
Yoksa sadece "Can köprücük kemiklerine dayandığında" manasına mı geliyor? |
Bu ayette ıstılahi anlamda kullandığımız "belagat" kelimesi geçmiyor. Ayetin metnine bir bakalım:
كَلَّا إِذَا بَلَغَتْ التَّرَاقِيَ
"Hayır, can boğaza (köprücük kemiğine) dayandığı /ulaştığı zaman"
1. kellâ : hayır
2. izâ : olduğu, zaman
3. belegat (i) : ulaştı, erişti, geldi
4. et terâkiye : köprücük kemiği
Bu ayette geçen "belagat" fiili müennes bir fiil olup "belega" fiilinin müennes gaibe siygasıdır. Fiilin müennes gelmesi failin müennes olduğundandır. Bu cümlede fail olan kelime müstetir yani gizli hiye zamiridir. Fail olan kelime gizli olarak "NEFS" yani can kelimesidir. Bu kelime müennes olduğu için fiilin sonuna "cezimli te" harfi gelmiştir.
Ayrıca belagat kelimesi "belega"بَلَغ " fiilinden değil بَلُغَ yani "BELUGA" fiilinden türemiştir.
BELEGA: Ulaştı,yetişti, buluğa erdi
BELUGA : Beliğ olmak,belagatle söz söylemek,güzel sözlü ve fasih olmak
Anlamlarına gelir.
Görüldüğü üzere Arapçada tek bir hareke bile anlamı değiştirmeye yetiyor. Bu da Arap dilinin belagatini, zenginliğini ve icazını ortaya koyuyor
__________________ Selam Hidayete Tabi Olanlara
Kur'an Senin Lehinde ve Aleyhinde Hüccettir(Müslim)
|
| |