Konu Başlıkları: DHBT Dinler Tarihi Özetleri
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 07 Ekim 2018, 18:15   Mesaj No:2

nurşen35

Medineweb Emekdarı
nurşen35 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:nurşen35 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 38944
Üyelik T.: 09 Şubat 2014
Arkadaşları:60
Cinsiyet:Bayan
Mesaj: 9.476
Konular: 1144
Beğenildi:4416
Beğendi:3686
Takdirleri:14253
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart

MEZHEP KAVRAMLARI

Arapça ‘z-h-b’ sulasî fiilinden türeyen mezhep kelimesi sözcük anlamı olarak ‘izlenen yol,gidilen yer’ anlamına gelmektedir.Terim olarak ise dinin anlaşılması ve algılanmasından,dinî farklılaşmadan kaynaklanan grupları ve bunların fikir ve pratiklerini ifade eder.

Din-Mezhep İlişkisi

Hz.Muhammed hayatta iken itikadî,sosyal ve siyasî bir ayrılık baş göstermemiştir.Kur’an’ın inmekte olması ve Hz.Peygamber’in hayatın her sahasında müminlere önderlik etmesi,ayrılığa yol açacak ihtilafları önlemiştir.—Mezhepler ilahi kaynaklı vahyin ve nebevi öğretilerin yorumlanış farklılıklarıdır.Bu sebeple dinin yerine geçemezler.—Tefrika,hem dinin özündeki hem de toplumun bütünlüğündeki bozulmayı ifade eden bir kavramdır.İhtilaf,ise dinin temel esaslarını kabul etmekle beraber bu esasların öahiyeti üzerinde alternatif düşünceler üretmek şeklinde anlaşılabilir.Müslümanlar arasında ihtilafa yol açan bir mesele ,tefrikaya yol açmışyorsa,bu çeşit ihtilaflar hoş görülebilir,hatta İslamiyet içerisinde bir zenginlik sayılabilir.

Yetmiş Üç Fırka Rivayeti ve Yetmiş İki Millet Söylemi

İslam ümmeti içerisinde çok sayıda fırkalaşma ortaya çıkmıştır.Bu çıkışlar günümüz de de sürmektedir.Gelecekte de sürmesi beklenmektedir.Bu rivayete dayanarak hemen her mezhep kendisinin ‘kurtulan fırka’ olduğunu ileri sürmüş,diğerlerini ise dalalet/sapkınlık ile itham etmiş onları cehennemlik olmaya layık görmüştür.

Hak Mezhep Anlayışı İle İlgili Kavramlar

Genellikle mezhepler kendilerinin ehl-i hak ,kendilerinden olmayanlar ise ehl-i batıl olduklarını idda etmişlerdir.
Bid’at ‘Rasulullah ve ashabın yolu’ olan ‘sünnet’ in karşıtı olarak karşımıza çıkmaktadır.Ehl’i sünnet topluluklar ;itikadi konularda kendi görüşlerini kabul etmeyen mezhep ve dini gruplara ‘bidatçılar’ anlamında ehl-i bidat demişlerdir.—Ehl-i Heva ise;sünnetin istikametinde gitmek yerine nefislerinin arzu ve isteklerine tabi olan gruplar için kullanılmıştır.Ehl-i Furkat ,mezhep grupların ayrılıkçı özelliklerini,fırkalaşma eğilimlerini öne çıkartmaktadır.Ehl-i Sünnet ifadesine eklenen cemaat kelimesi ve genel olarak ehl-i cemaat kavramı ise cemaat halinde birlik ve beraberlik içinde olmayı anlatmak istemektedir.ALLAH’a ,kitabına,peygamberine ve ahiret imanları,kıbleye dönerek namaz kılmanın farziyetine inanmaları vb. sebeplerle bu kesimler ehl-i kıble olarak kabul görmüştür.

(1)İnsanın Tabiatı; İnsanın doğuştan gelen özellikleri ve çevresidir. Çölde yaşayan bedeviler sert mizaçlı insanlardır. Ve katı olan haricilerin dogmasına neden olmuştur.

(2)Nasların Tabiatı; Nas kuran ayeti ve hadislere denir. Yanlış yorumlamadan veya kendine göre yorumlamadan dolayı görüş ayrılıklarına neden olmuştu.

Müteşabih ayetler; Anlamı kapalı olan ayetlerdir.(Yedhullah,)Allahın eli,Allah’ın Arş’a istivası gibi.Mücessime ve müsebbihe bu ayetleri yanlış anlar,yani zahiri(maddede) anlar.Manada anlamazlar.
>Hariciler Hz.liyi inkar için,Şiilerde Hz. Aliyi büyük göstermek için naslara baş vurmuştur.

(3)Farklı din ve medeniyet etkileşimi: Arap yarım adasında Yahudilik, Hıristiyanlık, Mecusilik etkisi vardır.
>Sasani kültüründeki ilahi kral anlayışı Şiiliği ortaya çıkarmıştır.
>İslam sınırları Emeviler ve Abbasiler zamanında genişlemiştir. Küfe ise İslamla yeni kurulan şehirdir.
>Müslümanlar Allah’ın sıfatları, husun, kubuh konusunda Yahudilerle tartışmışlardır. Bu tartışma Kelam ilmi ve mutezileyi ortaya çıkardı.
>Allah c.c’hun sıfatları konusunda mutezile en çok tartışma içerisine girmiştir.

Sosyopolitik faktörler
>Şiiler Hz Aliye inanırlar, Hz Osman, Ömer, Ebubekir’e inanmazlar.
>Hariciler Hz Osman’ın son altı yılı ile Hz Ali’yi inkâr ederler.
>Cemel ve sıtfin savaşından sonra cebriye ve mutezile ortaya çıktı.

Halife Seçimi
>Ensar ilk etapta sad b. Ubade’yi halife seçmek istediyse de Hz. Ömer ve Hz Ebu Bekir buna karşı çıktı.
>Hz Muhammet S.a.v kendisinden sonra gelecek olan İslam halifesini açık bir şekilde belirtmedi. Sadece Ölümüne yakın Hz Ebubekir ile yan yana namaz kıldırdı. Bu nedenle ilk halife olarak Hz Ebubekir seçildi.
>Şiiler Gadiri humda Peygamber (S.a.v) ‘in Hz Ali’ye hilafet işareti verdiğini savunmuşlardır. Bu yüzden diğer tüm halifeleri yok sayarlar ve gasp olarak değerlendirirler.
>En sorunsuz seçim Hz Ömer’in seçimi olmuştur.
>Hz Ömer ve Hz Ebu Bekir zamanında İslam coğrafyası genişledi. İran, Irak, Suriye, İslam topraklarına katıldı.
>Hz Ebu Bekir zamanında Tüleyha,Müseymeletül kezzap,Esvet el ansi,Secah, yalancı peygamber olarak ortaya çıkmıştır.
Hz Osman Dönemi Olayları
>Hz Ömer’in Nihavent savaşında esir alınan birisi tarafından öldürülmesi ile Hz Ömer devlet başkanına işaret edemedi.6 kişilik şuaraya bu seçimi iletti.Abdurrahman bin avf (şura başkanı) Hz Osman’ı seçti.Ve Hz Osman en Uzun süre ayakta kaldı.
>Hz Osman’ın 12 sene süren hilafetinin ilk 6 yılın da Azerbaycan,K.Afrika,Ermenistan,İran ve Horasan İslam Topraklarına dahil edildi.
>Hz Osman ince ruhlu birisidir.
>Hz Osman valileri akrabalarından seçti, farklı Kur-an nüshalarını yaktırdı. Arazileri devlet tarafında kamusallaştırdı. Bu durum bir takım Müslümanların tepkisini çekti. Ve bu nedenler bahane bilinerek isyancı Müslümanlarca şehit edildi. Siyasi ve sosyal kargaşanın sorumlusu ise Abdullah b. Sebedir.
>Katil sebeiye fırkası zaten halife olacak Hz Ali’den tarafmış gibi gözüktüler.Bu yüzden Medineliler Hz Ali’yi şartlı seçtiler.Bu şart ise Hz Osman’ın katillerinin yakalanması ve cezalandırılması idi.

Cemel(deve) Savaşı
Hz Aişe Basra şehrine gitti ve Hz Ali’nin valisini Basra şehrinden çıkardı. Bunun üzerine Hz Alinin Ordusu ile Muhalefet (Hz Aişe ) ordusu Basra da karşı karşıya geldi. Başta uzlaşı sağlandıysa da Abdullah B. Sebe’nin kışkırtmasıyla savaş başladı. Bu savaşı Hz Ali Yendi. Suriye dışında tüm bölgeler Hz Ali’ye

Sıtfin Savaşı
Şam valisi Muaviye b ebu süfyan Hz Aliye biat etmedi. Sıtfin savaşı Suriye’nin Rakka şehrinde sıtfin ovasında gerçekleşrti. Başta Hz Ali yendi ise de Muaviye amr b.as’ın tavsiyesi üzerine mızrakların ucuna kuran ayetleri taktırdı. Bu durum karşısında ise Iraklı hafızlarımız savaştan geri çekildiler. Ve karar kur-anın hakemliğine başvurmak oldu.

(kur-an’ın hakemliği – Hakem olayı)TAHKİM OLAYI
Hz Alinin hakemi Ebu Musa el-Eşari,Amr b el-as da Muaviyenin hakemi oldu.Ebu Musa tahkim kararına uyduğunu herkese açıkladıktan sonra.Amr b. As sözünde durmayarak Hz Muaviyenin halife olduğu kararını verdi.Bir şekilde halifelik Hz Muaviyeye geçti.
Başta tahkim olayını kabul eden Hz Ali yandaşları sonradan tövbe ettiklerini söyleyerek Hz Ali den tahkim olayına itiraz etmesini istediler. Hz Alide itiraz etmeyince bu sefer Hz Ali yandaşları Hz Aliden ayrılarak Hariciliği kurdular.

Farklı bir özet çalışması

Mezheplerin Ortaya Çıkış Nedenleri

PSİKO-SOSYAL FAKTÖRLER
İnsan sosyal bir varlıktır.İnsanın içinde bulunduğu toplumsal gerçeklik,hakikat algısının şekillenmesinde birincil derecede işlev görür.—Mezheplerin oluşum ve gelişim süreçlerinde insan hem bireysel hem de toplumsal olarak aktif rol üstlenmektedir.

1.İnsanın Tabiatı:İnsanın yetiştiği ortam,yaşadığı zaman dilimi,karşılaştığı psiko-sosyal problemler,muhatap olduğu insanlar din anlayışının şekillenmesinde önemli bir rol oynar.Mesela Medine’deki Müslümanların İslam dinini anlama biçimleriyle,çölden gelen bedevilerinki aynı olmamıştır.

2.Nassların Tabiatı:Mezheplerin doğuşuna yol açan farklılaşmalar nassların yorumu konusundaki görüş ayrılıklarından beslenmiştir.—Kur’an insan aklına geniş bir hareket alanı tanımıştır.Mesela pek çok ayette insan düşünmeye ve aklını kullanmaya davet edilmiştir.

3.Farklı Din , Kültür ve Medeniyetlerle Olan Etkileşimler:İslam , Mekke ve Medine sınırlarını aşıp geniş kitlelere ulaştıkça,farklı dinlere ve kültürlere mensup kişilerde müslüman oldu.—Hz. Peygamber döneminden itibaren Mekke ve Medine , yeni dinin merkezi olmaları dolayısıyla çok fazla göç almaya başladı.Bu durum, demografik yapılarının yeniden şekillenmesine yol açtı.—Ama yeni durum,yeni problemlere de kapı araladı:Mesela bedeviler için şehir yaşamı,hızlı baş döndürücü bir kültür değişimiydi ve yeni duruma intibak sorununu beraber taşıyordu.—İslam dininin,diğer semavi dinlere karşı üstün olduğu Müslümanlarca temellendirilmeye çalışıldı,Yahudi ve Hristiyan din adamlarıyla tartışmalara girildi.

SOSYO-POLİTİK FAKTÖRLER

Hz.Muhammed’in 10/632 yılındaki ölümüyle birlikte ,siyaset eksenli gelgitler yaşamıştır.—İlk ortaya çıkan farlılaşmalar genelde siyasi temelli olmuştur.—Bu ihtilaflar kimi zaman karşılıklı silahlı mücadele boyutuna varmıştır.

1.Halife Seçimleri:Halife seçimine yönelik ilk girişim Medineli müslümanların Sa’ide Oğulları gölgeliğinde bir araya gelip Sa’da b. Ubade ismi üzerinde uzlaşmalarıdır.—Hz. Ömer ,Hz. Ebubekir ve Ebu Ubeyde hızlıca ensarın toplandığı yere geldiler ve karşılıklı müzakerelere başladılar.—Hz.Ebubekir ve Hz. Ömer ,Hz. Ebubekir’in halifeliği konusunda Sad b. Ubade dışında orada bulunan tüm sahabeler uzlaştılar.—Hz. Ali ve Haşimoğulları , belli bir müddet gecikmeyle de olsa Hz. Ebu Bekir ‘e halife olarak biat ettiler.

2.Hz. Osman Dönemi Olayları: Hz. Osman’ın on iki yıl süren halifenin ilk altı yılı , sonradan yaşanacak problemlerin ipuçlarını bünyesinde taşımakla birlikte genellikle sorunsuz geçmiştir.İkinci altı yılında Ümeyye Oğulların’dan olan Hz. Osman’ın devlet görevlerinde ve vali atamalarında kendi akrabalarını tercih etmesi ,kökleri İslam öncesine uzanan Ümeyyeoğulları – Haşimoğulları çekişmesini ve rekabetini tetikledi.–Hz. Osanın otoritesini tam olarak gösteremedi .Diğer halifelerin uygulamalarıyla uyuşmayan bazı yaptırım ve tutumları olmuştur.Söz konusu tutumları,tümüyle keyfi değildir; temelinde önemli hassasiyetler yatmaktaydı.—Hz. Osman’ın ölümünden sonra Medine’de yaşanan kargaşanın mimarları ,Hz. Ali’nin hilafeti üzerinde uzlaştılar ve Medine halkını ona biat etmeye zorladılar.—Medine halkı onun hilafetinin Hz. Osman ‘ın katillerini bulup cezalandırması koşuluyla kabul etti.—Hz. Osman’ın katilleri bir veya birkaç kişiyle sınırlı değildi; aksine bir topluluk tarafından öldürülmüştü ve bu topluluk Hz. Ali’nin halife olmasını sağlayan kesimdi.Zaman Hz. Ali’nin aleyhine işliyordu.

3.Cemel ve Sıffın Savaşları:Hz. Osman’ın katillerinin bulunması geciktikçe , Hz Ali’nin halifeliğine yönelik tepkiler artmaya başladı.Bu süreçte en önemli gelişme,başlarında Hz. Aişe ile Talha ve Zübeyr gibi seçkin sahabilerin de bulunduğu bir kesimin ,halifeliğe karşı birleşmesiydi.—Hz.Ali ordusuyla muhalefet ordusunu Basra’da karşıladı.—Gece yarısında ise her iki kesimin taraftarları arasında, karşı tarafın baskında bulunduğu yönünde bir şayia yayıldı.Her iki kesim de ne olduğunu anlamadan kendilerini bir savaşın içinde buldular.Birçok sahabinin şehit olduğu Cemel savaşı , Hz.Ali ve taraftarlarının lehinde sonuçlandı.Böylece Hz .Ali’nin otoritesi iyice güçlendi.—Suriyeliler ve Şam valisi olan Muaviye Hz. Ali’nin halifeliğini tanımadı.Muaviye Hz. Osman’ın katillerinin bulunup cezalandırılması isteğini daha da ileri bir noktaya taşıdı ve onun katillerinden Hz. Ali’yi sorumlu tuttu.—Sonunda iki kesim arasında kaçınılmaz bir savaş başladı.—Muaviye ordusu bozguna uğramak üzereyken , Amr b. El-As ‘ın önerisiyle mızrakların uçlarına Kuran ayetlerinin yazılı olduğu sahifeler takılarak , savaşın durdurulması ve Kuran’ın hakemliğine baş vurulması talep edildi.Hz. Ali olayın bir hile ve aldatmaca olduğunun farkındaydı.Ama bu hileden oldukça etkilenen askerlerine bu gerçeği anlatmayı başaramadı.

TAHKİM OLAYI
Hz.Ali’nin hakemi olarak Ebu Musa el-Eşari , Muaviye’nin hakemi olarak da Amr b.el –As seçildi.Her iki hakem , Hz.Osman’ın katillerinin bulunup derhal cezalandırılması ve bunu da şura yoluyla gerçekleştirilmesi konusunda anlaştılar.Bu kabul Hz. Ali ile Muaviye’nin ilk etapta görevlerinden alınmalarını ve şura yoluyla alınacak karara uymalarını gerekli kılıyordu.

Amr b. El-As antleşma metnine sadık kalmayarak , Hz. Ali’yi görevden alıp yerine Muaviye’yi getirdiğini söyledi.Bunun üzerine ortalık yeniden karıştı ve bir sonuca varılamadan olay neticelendi.
Bu olay sonunda Hz. Ali’nin taraftarları ikiye bölündü.Hz. Ali’yi tahkime zorlayanlar,bunu yapmakla günah işlediklerini ,fakat bu günahlarından tevbe ettiklerini,Hz.Ali’nin tevbe etmesi gerektiğinin iddia ettiler.Hatta daha da ileri giderek Hz. Ali’yi hakem tayin ettiğinden dolayı küfürle suçladılar.Hicretin 40.yılında Hz. Ali yine onlardan birisi olan Abdullah b. Mülcem tarafından şehit edildi

Yönetim, İman-Küfür ve Kader Meseleleri Etrafında Oluşan İlk Mezhepler

>Harici, Mürci, kaderiye ve mutezile’nin ortaya çıkışını bu ünitemizde işleyeceğiz. Mezhepler, kendilerini 73 fırka hadisinde bahsi geçen Fırka-i Naciye(Ehlisünnet ve cemea-Kurtuluşa eren fırka) olarak kabul ederler
__________________
O (cc)’NA SIĞINMAK AYRICALIKTIR
Alıntı ile Cevapla