Biz hangi metodu kullanmalıyız?
Yazının başında da dediğim gibi bu metodların hiçbirisi yüzde yüz uyulması gereken bir özelliğe sahip değildir. Zamana ve mekana göre bunlardan birisi veya birkaçı kullanılabilir.
Kur'an'ın tek tarz okunmasının faydaların tümünü elde etmeyeceği kanaatindeyiz. Bu nedenle, Kur'an, farklı yöntemler kullanılarak okunmalıdır diyoruz. Kur'an, farklı yöntemlerin testine dayanıklı bir kitaptır ve bugüne kadar da her türlü testten başarıyla geçmiş bir kelamdır. Bu bağlamda, bir ayeti ya da ayetler grubunu tek anlama biçimiyle sınırlandırma anlayışı, hatalıdır. Bu son tahlilde, Kur'an'ın evrenselliğine ters düşen bir anlayıştır. Dahası Kur'an'ı tefsircinin yorumuna hapsetme sonucun doğurur. Kur'an'ı, "10 ayet ezberleyip, sonra diğer 10 ayete geçme" yöntemiyle okumak da her zaman yararlı olmayabilir. Zira Kur'an, kendi kendini tefsir eden bir kitaptır. Kur'an'da aynı konuyla ilgili ayetlerin tamamı, bütüncül bir yaklaşımla okunmalı ve ancak bundan sonra bir hükme varılmalıdır. Ayetlerin siyakını sadece sure içindeki pasajları dikkate alarak açıklamak da her zaman tutarlı sonuçlar vermeyebilir. Sureler, kendi başlarına birer anlam dünyası oluştururlar. Bu yüzden surelerin bütünlüğü göz önünde tutularak okunması da bir başka yöntem olarak tercih edilmelidir. Örneğin, Seyyid Kutub her surenin bir konu bütünlüğü olduğundan hareketle surelerin muhtevasındaki merkezi noktayı vurgulamaya çalışır. Bir okuma biçimini diğerinden kalın çizgilerle ayırmak mümkün değildir. Her birisi diğeri için faydalı bir birikim oluşturmaktadır.
Sonuç olarak, Kur'an-ı Kerim'i okurken salt bir yöntemin benimsenmesinin mümkün olmadığını Kur'an-ı Kerim okurlarının yaş, kapasite ve ilgi alanlarına hitap eden uygun metodu kullanmak gerektiğini söyleyebiliriz.
__________________
~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~ |